8 Ocak 2018 Pazartesi

İSMET ÖZBAKKAL,VİZYON İNSANI OLMAK

VİZYON İNSANI OLMAK
Siyasetçi olan ve bu işi sanat edinmek isteyenlere önce bir önerim var.
Vizyon sahibi olman gerekir.
Benzetme yaparsak kerestenin yontulup iyi kalas haline gelmesi diyebiliriz.
Düşlemek,hayal dünyamızın kumsalında dolaşırken gerçek denizinin sesini duymaktır. Düşlemek gelecekte varmak istediğiniz noktanın zihinsel haritasını çizmektir.
Vizyon insanı aynı zamanda eylem insanıdır.Nereye varmak istediğini bilir.
Sizin vizyonunuz nedir?Gelecekte varmak istediğiniz yerin zihinsel haritasında neler var ve siz geleceğinizi nasıl düşlüyorsunuz?
Lider ve yönetici olmak için iyi bir vizyona sahip olmak gerekiyor.
Günümüzde vizyonu olmayan insanları genel başkan ve başkan olduğunu görüyoruz.
Yaptığı yıllar içerisinde yönettiği kuruma bir şey katamayanlara
bu işi bırakma tavsiyesi ediyorum.
Petek olsa da içini dolduracak olan verimli arıdır.
İşin hakkını veremeyen yöneticiler yönettiği yer için bir felakettir.
Oysa iyi vizyon sahibinde olması gereken üç şey gülümsemeli,sevmeli,hedeflerinden asla vazgeçmemeli.
Gençlere önerim hayata varlık imzanızı atmak istiyorsanız önce vizyon sahibi olmanız gerekir.

Peki vizyon nasıl oluşturulabilir? Sıradan yaşayıp, günü kurtarmak amacında olan kişilerin ilk odağı "vizyon oluşturmak"  değildir. Aksine liderlik yapıp iz bırakan, hayatı belli doğrultular üzerinde planlı bi şekilde yürüten, hayatın kendisini değil; kendisi hayatı değiştirebilecek hamleler yapabilen ve değişimlere açık, başarıyı kovalayan kişiler "vizyon oluşturmak" adına ciddi adımlar atabilir.

Hadi kendi vizyonumuzu biraz sorgulayalım.
Beş yıl sonra bir bahar sabahı güne başladığımda nasıl bir güne başlarsam mutlu olacağım?
O gün nasıl bir evde uyanmalıyım?
Nasıl bir işe gitmeliyim?
Evim, ailem, işim, bütün detayları ile bir günüm nasıl geçerse ben kendimi mutlu ve başarılı hissedeceğim?
Bu soruların cevapları ne kadar belirli ise, gelecek ile ilgili çizdiğiniz tablo ne kadar netse bunları yaşama ihtimaliniz o kadar yüksek olacaktır. Tablodaki belirsizlikler ne kadar fazla ise ifade ettiğiniz şey bir vizyon değil, bir hayal olacak. Böylece ne beş yıl sonra ne de on yıl sonra istediklerinizin gerçekleşmesi size bağlı olmayacak. Sizin geleceğiniz sizin dışınızda farklı değişkenlere bağlı olacağı için büyük bir ihtimalle ‘Kader Kurbanı’ sınıfında başkalarının çizdiği bir yaşantıyı sürüyor olacaksınız.
Vizyon konusunu anlattığım birçok eğitimimde karşılaştığım ilk sorular şunlar oluyor.Bu kadar belirsizliğin olduğu bir ülkede ben geleceğimi nasıl belirleyebilirim? Krizler, ekonomik şartlar benim gelecekte olmak istediğim yere gelmemde bana engel olmayacak mı? Bu sorular aslında “benim geleceğim bana değil benim dışımdaki başka şeylere bağlı anlayışının”, “kaderci yaklaşımın” yansıması olan sorular.
Vizyon sahibi olmak ise gelecek ile ilgili net bir tabloya sahip olmak demektir. Biz nasıl bir gelecek istediğimizi düşündüğümüz andan itibaren, algıda seçicilik başlar. Düşündüğümüz geleceğe ulaşmak için gereken kaynaklar algıda seçicilik ile harekete geçer ve bizi düşündüğümüz, istediğimiz geleceğe doğru yöneltir. Hamileler hamileleri görür.
Algıda seçicilik, gelecek ile ilgili net tablolara sahip olduğumuzda bize istediğimiz geleceğe ulaşma, kaynakları görme ve değerlendirme konusunda fırsatlar sunacaktır. Bir vizyonumuz yoksa, fırsatlar ve kaynaklar biz onları fark etmeden geçip gidecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder