26 Temmuz 2016 Salı

DP Kayseri İl Başkanı İSMET ÖZBAKKAL: "“SANDIKLA GELEN, SANDIKLA GİTSİN”

“SANDIKLA; SEÇİMLE GELEN,
SANDIKLA; SEÇİMLE GİTSİN...”
Röportaj & Foto: Şeyda AŞATIR-Ekrem NAZLI/ KAYSERİ, “DENİZ POSTASI” Gazetesi Manşet:
15 Temmuz darbe girişiminin ardından siyasi parti il başkanları ile sürdürdüğümüz röportaj dizimizin bugün ki konuğu Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal. DP Kayseri İl Başkanı Özbakkal 15 Temmuz gecesinde yaşadıklarını ve neler hissettiklerini samimiyetle anlattı. Özbakkal, O gece darbe olacağı düşüncesiyle ailesine, “gelip beni alacaklar hazırlıklı olun” dediğini aktardı. 
Türkiye’nin demokrasiyle yönetilmek isteğinin göstergesinin demokrasi nöbetleri olduğunu belirten Özbakkal, “Kendimiz organize etmesek de demokrasi nöbetlerine üyelerimiz gidiyor ben de gittim” dedi.  OHAL’in 3 ay sonunda uzatılacağına inandığını ifade eden Özbakkal, “ aşılacağına inanmıyorum. Uzatılabilir, yeni yasalar çıkabilir” diye konuştu. İdam yasasıyla ilgili Özbakkal, “Yasalara bağlıyız, Avrupa Birliğine bağlıyız. İdam istiyor halk ama yasalar var. Bana göre 1 yıl gibi bir geçiş süreci olacak. 1 yıl sonra da seçim görünüyor gibi” şeklinde konuştu. Darbenin her zaman karşısında olduğunu söyleyen Özbakkal, “Oy alan oy ile gitsin. Darbelerin en büyüğü bizim partiye yapıldı” dedi.
İşte Demokrat Parti gözünden 15 Temmuz gecesi…
“GELİP BENİ DE ALACAKLAR HAZIRLIKLI OLUN”
Türkiye’nin en uzun gecesi darbe girişiminin yapıldığı 15 Temmuz gecesiydi. Korkunçtu. Önce insanlar neler olup bittiğini anlamaya çalıştılar. İstanbul’da köprülerin kapatılmasıyla başladı. O gece neler yaşandı? Yerel bazda anlatacak olursanız, Demokrat Parti’de neler yaşandı?
Öncelikle milletimiz sağ olsun diyoruz. Milletin iradesi kazandı. Öncelikle bize televizyonlarda olayları yansıtan, yazılı ve görsel basında bizi bu olanlardan haberdar eden değerli basın mensuplarına teşekkür ederim. O gece ben saat 10 civarında televizyonda köprülerin kapanma olayını gördükten sonra gazeteci Cem Atakan’ı aradım. Cem’e “Ne oluyor?” dedim. “Genelkurmay’ın sitesine bakıyorum kapalı ağabey” dedi.  Bir şeyler olduğun hissettik. En son TRT 1’de darbe olduğu açıklamasını duyduk. Ben bu olayları 1980 yıllarında yaşamıştım. O zamanlar Güven Partisi’nin gençlik kolları başkanıydım. Bize çok ağır ve üzücü geldi. Fakat inanmak istemiyor gibi bir hissimiz vardı. Millet markete hücum etti. Ben eşimi ve çocuklarımı göndermedim. Hatta dedim ki gelip beni de alacaklar hazır olun. Gelişmeler şaka gibiydi ama bir şüphe vardı. Televizyonda açıklanmasına rağmen biz buna inanamadık. Gece partimizin avukatını aradım. Biz milli iradeden yana olduğumuzu belirttik. Kesinlikle teslim olmayalım, biz milli iradeden yanayız dedik. Çünkü bu kabul edilebilir bir şey değildi. Türkiye’yi 50 yıl geriye götürecekti! Ben çok fazla endişe duyuyordum ve çocuklar bir şey anlayamıyordu “Baba sen neden bu kadar panikliyorsun” diyorlardı.
“BİZ DE İŞİN BU KADAR BÜYÜK OLDUĞUNU BİLMİYORDUK”
 Arkadaşlarımı ve il başkanlarımı aradım. Bir süre sonra televizyonda darbe yerine bir kalkışmanın olduğunu belirten yayınlar olunca biz rahatladık. Ama bu Türkiye için bir üzüntüydü ve kara bir gündü ülke için. Arka arkaya verdiğimiz şehitlerin acısını yaşadık. Biz de bir şeyler yapmak istedik tabi. Ama Kayseri’de olmadı, belli şehirlerde oldu. Aklı başında davranmak gerekiyordu. Arayanlar oluyordu “Ne yapalım” diye, biz de devletimiz, Türkiye Cumhuriyeti güçlü diyorduk. Bundan sonra demokrasinin oturması için daha iyi hareket etmemiz lazım. Biz de işin bu kadar büyük olduğunu bilmiyorduk. Çok acı bir durum. Fakat Türkiye Cumhuriyeti 15 Temmuz’dan sonra yeni bir sayfa açacak. Bundan sonra demokrasi ve hukuk yolları daha da güçlenecek. Her şey yine de bizim vatandaşlarımıza düşüyor, devletten her şeyi beklememek lazım. Kul hakkı var. Eşit şartlarda sınava giren üniversite mezunları, askeri kuleye girecek olanların hakları yenmiş oluyor. Benim gariban vatandaşımın, çiftçimin, memurumun, işçimin çocuğunu maaşını kesip bursa verdiği paralar boşa gitmiş oluyor. İnşallah bundan sonra sınavlarda hakkaniyet sağlanır ve umarım öğrencilerimiz kazanır. OHAL durumundayız. Bazı illerimiz de sıkıyönetim de olabilir. Biz sonuna kadar devletimizin yanındayız. Şanlı Türk Ordusu’ndan ve polisinden Allah razı olsun. Çok çektiler, şehitler verdiler. Türkiye Cumhuriyeti’nin meclisinin bombalanması bize hepimizin ölebileceğini ve bu tehlikeyi geçirdiği anlamına gelir. 
“AİLELERE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR”
Daha önce hiç olmamış bir şey. 
Daha önce hiç olmadı. 1980 darbesini yaşadım. Birçok darbeyi gördük ama ordu hep birlik içerisinde yapardı o zamanlar. Şunu herkes anlıyor ki Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik tehditler var. Türkiye Cumhuriyeti sürekli savaş halindeydi. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkes aklına başına alacak ve diyecek ki biz Allah’a bağlıyız, Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlıyız diyecekler. Şeyhlere bağlı olmayacaklar! Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası’na bağlı olacaklar. Bilgili olacaklar ve kandırılmayacaklar. Ailelere burada büyük iş düşüyor. Kendi çocuğuna sahip çıkacak. Tabii ki kurslara gönderiyor orada yemin ettiriyor ve kullanıyorlar.  Çocuk kendini koruyamayabilir. 18 – 20 yaşlarında bir genç üniversiteye gittiğinde yokluk sıkıntısı çekiyor. Karnını doyurma, giyinme sıkıntısı çeken çocuk bir dernek, profesyonel kişi tarafından veya bir oluşum tarafından kandırılabilir. Biz siyasi partiler olarak demokrasi aşığı olarak, kin tutmuyoruz ve desteklerimizi vereceğiz. Vatandaşlarımıza ve üyelerimize anlatıyoruz. Bu işi mutlaka aşmalıyız ve aşacağız. Burada belirli kişiler var ama hepsini bıçak gibi kesip atmak zor. Kesilmesi lazım, bu olaylara el konulacak. İnanıyoruz bu iş aşılacak. 300’e yakın şehit var. Ağır yaralı olanlar var ki acil şifalar diliyoruz. 15 Temmuz’u demokrasiyi yaşatma ve şehitleri anma günü gibi anabiliriz. Milletimizi meydanlarda görüyoruz, heyecanlılar. Türk bayrağına sarılıyor, geliyor. Yemeden içmeden saatlerce bekliyorlar. Bunlar bizi duygulandırıyor. Bunlar, Türkiye’nin demokrasiyle yönetilmek isteğinin göstergesidir. Burada siyasilere ve devlet erkanına büyük iş düşüyor. Vatandaşlara karşı anlayışlı olacaklar. Bazı arkadaşlarımızdan sorular geliyor, “Bilmeden oturmalara gittim, katıldım bir şey olur mu?” diye. Tabi bunlar da olabilir. Biz herkesi potansiyel suçlu kabul edemeyiz. İstihbaratımıza, polisimize güveniyoruz. İnşallah bundan sonra düzelir, hayırlar getirir. 
“DEMOKRASİ NÖBETLERİNİ ÇOK FAZLA UZATMAMAK GEREKİR, ASAYİŞ OLAYLARI OLABİLİR”
Peki, Sayın Başkan, demokrasi nöbetlerinden bahsettiniz. Demokrat Parti olarak demokrasi nöbetlerine katılım sağlıyor musunuz?
Biz vatandaşlarımızla katılım sağlıyoruz. Kendimiz organize etmesek de üyelerimiz gidiyor ben de gittim. Vatandaşlarımızı görüyorum ve duygulanıyorum. Burada kötü niyet görmüyorum. İnsanlarımız haykırmak istiyor, demokrasiye sahip çıkmak istiyor. Bu güzel bir şekilde devam ediyor. Bunu çok fazla uzatmamak lazım. Asayiş olayları olabilir, kötü niyetli kişiler bunu kullanabilir. Bu güne kadar yapılanlar güzeldi. Bayrak mitingi oluyor, siyasi parti bayrakları gelmiyor. Gayet güzel bir şekilde yapılıyor. Özellikle bizim şehrimizde, Kayseri’de çok güzel yapılıyor. Sizin vasıtanızla, basın sayesinde dış dünya da görüyor bunları. Demek ki Türkiye’de herkes bayrağın ve demokrasinin aşığı. Bu bir mesaj olmuş oluyor. Bugüne kadar böyle topluluk görmedik günlerce meydanda kalan. Örgüte karşı büyük bir tepki oldu. 
“YARALARIMIZI SARACAĞIZ”
 Bazı eleştiriler de var bu konuda. Sanatçıların gelmesi gibi. Şehitlerimiz var, sanatçılar geliyor diye. Meydanlardaki o ruhu diri tutmak ve vatandaşı meydanlarda tutmak için yapıldığı gibi söylentiler de var. Siz bunu doğru buluyor musunuz?
Bu konuya olumlu yönden bakmak lazım. Sanatçılar, hatipler dikkatli konuşması gerekiyor. Burada eksiklik aramayacağız, biz yaralarımızı saracağız. Ben pozitif yönünden bakıyorum. Çünkü burada cumhuriyet ve demokrasi yara aldı. Biz bu yaraları sarmak için uğraşıyoruz şu anda. Birbirimize tahammül edip eksiklerimizi bulmayacağız.
“1 YIL SONRA DA SEÇİM GÖRÜNÜYOR GİBİ.”
Bundan sonrası için nasıl bir yol haritası çizildi? OHAL ilan edildi biliyorsunuz 3 ay boyunca. Türkiye’yi nasıl bir 3 ay bekliyor ve 3 ay sonra nasıl bir Türkiye ile karşılaşacağız?
Bunları tahmin edeceğiz tabi. Şimdiki hükümet, AKP hükümetinin alacağı kararlara bağlı. Meclis’in alacağı kararlara bağlı. Meclis’teki aldığı kararlara bağlı kalırsa hükümet açısından da iyi olacak. Önümüzde sıkıntılı bir süreç var. Ekonomik olsun, turizm olsun, ticaretimiz olsun. Paramızın değerinin düşmemesi gerekir. İkinci olarak da çiftçimizin, insanlarımızın mağdur olmamasını isteriz. Geçim derdi var. Bence bugün ilk yapılacak şey temel gıdadaki karma değerin kaldırılması. Asgari ücretle geçinen vatandaşımıza destek verilmeli. Tarım işçilerimize destek verilmeli şu dönemde özellikle. Üniversite sınavına, polis, askeriye sınavlarına gireceklerin daha kontrollü şekilde olması lazım. Geçiş dönemi olarak görüyoruz. Daha önce de geçtik bu dönemlerden. Başarılı olacağımıza inanıyoruz. Geçiş devreleri biraz sıkıntılı olabilir ama hükümetin açıklamalarında “OHAL’i vatandaşa değil kendimize koyduk” gibi güzel bir söz var. 
“3 AYDA AŞILACAĞINA İNANMIYORUM. BU SÜRE ARTABİLİR”
Ama bazı ürünlerde fiyat artırımına giden fırsatçılarda var.
Valla bunlar olacak yani. Bunları söylerken pembe bir tablo da çizmiyoruz. Sıkıntılar olacak fakat bu işler aşılacak. 3 ay gibi bir zamanda aşılacağına inanmıyorum. Uzatılabilir, yeni yasalar çıkabilir. 
“İDAM İSTİYOR HALK AMA YASALAR VAR”
Türkiye Cumhuriyeti zor bir konumda. Yasalara bağlıyız, Avrupa Birliğine bağlıyız. İdam istiyor halk ama yasalar var. Bana göre 1 yıl gibi bir geçiş süreci olacak. 1 yıl sonra da seçim görünüyor gibi. Bir kere siyasi partiler yasasının mutlaka değişmesi lazım. Yüzde 10 barajı varken demokrasi nasıl uygulanacak? Yüzde 10 altı buçuk milyona yakın oya tekabül ediyor. Altı milyon oy alan parti vekil çıkaramayacak mı? Düzenlemeler olmalı barajın kalkmasını istiyoruz. Demokrasinin yerleşmesi lazım reformlar olması lazım. Ekonomik sıkıntıları atlatmamız lazım. Avrupa ülkelerinin tepkisi var görünüyor. Bunların Türkiye’nin ilerlemesini istemedikleri, yıllardır örgütlere verdikleri desteklerden, canlı bombalardan belli oluyor. Perşembenin geleceği çarşambadan belli olur gibi biz bunları hissediyorduk sıkıntılar olacaktı. İnşallah bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti kendi içerisinde hakimi savcısıyla daha güvenilir ve sağlam şekilde olur. 
“DARBELERİN EN BÜYÜĞÜ BİZİM PARTİYE YAPILDI”
Çocuklarımızı küçüklükten vatanına Allah’ına bağlı insanlar olarak yetiştirmemiz lazım. Yasal boşluklar var. Çok fazla vakıf dernek var. Fakat kendine kendi insanına hizmet ettiği ortaya çıkıyor. Vakıflar, dernekler mağdur insanlara ışık saçıcı olması lazım. Diğer siyasi parti başkanlarına ben teşekkür ediyorum anlayış gösterdiler. Biz hep beraber biriz, devletimizin yanındayız. Türkiye’yi, insanlarını bölmek mümkün değil. Sandıkta gelen sandıkla gitsin. Oy alan oy ile gitsin. Darbelerin en büyüğü bizim partiye yapıldı. Allah rahmet eylesin, Adnan Menderes Adnan Polatkan idam edildi. Vatandaş onları yüzde 53,5 ile getirmişti. 3 devre getirmişti ama bir darbeyle, cuntayla idam edildiler. Bunlar uygun değil tabi. Halk kimi seviyorsa getirecek. Sıkıntılar yok değil ama yeni bir sayfa açıldı Türkiye Cumhuriyet’i için. Yeniden yapılanmada herkes otokontrolden geçirecek kendisini. Herkese iş düşüyor, halkı bilinçlendirmek lazım. Milletimiz meydanda seve seve duruyor ama bu da bir yere kadar tabi. Onlar da sıkıntı çekiyor.
Tekrar sizin sözlerinizden çıkacak olursak idam yasasına olumsuz bakıyorsunuz yani?
Biz olsun ya da olmasın diyemiyoruz hukuk devletiyiz. Bu Meclis’ten kanun olarak çıkar. Çıkması için referandum olması gerekir. Halk istiyorsa olacak ama nasıl olacak? Siz Avrupa Birliği’ne girelim diye başvuruyorsunuz. Avrupa Birliği Parlamenter Meclisi bunu veto ediyor. Nasıl olacak bilemiyorum. Bu kişiler de cezalandırılmalı tabi. Ama nasıl cezalandırılması lazım?
“ASKERİMİZİN POLİSİMİZİN EMRİNDEYİZ”
Ordunun itibarsızlaştırıldığı algısı oluşturuluyor. İnsanların bakışı değişti. bu itibar tekrar kazanılabilecek mi? Ya da sizce böyle bir durum var mı sizce?
İtibar kaybetme durumu falan olmaz şanlı Türk ordumuzda, çocuklarımızı gönderdiğimiz. Öyle bir durum yok. Kötü niyetli kişilerin çıkardığı bir şey. Genelkurmay başkanımız da bugün asker üniforması giymiş kötü niyetli kişiler diyor. Bunlar temizlenebilir zor değil. Poliste askerde itibar kaybı olmaz sahibi biziz, milletiz. İnanmıyorum yani buna ordu millet el ele olması lazım, güvenlik güçleriyle beraber olmamız lazım. Az önce dediğim gibi negatif yanından değil pozitif yanından bakmamız gerekiyor. Askerimizin polisimizin emrindeyiz. 
“KAYSERİ’DE GÜÇLÜ BİR YAPI OLDUĞU GÖRÜLÜYOR”
Peki, bu darbe provası Kayseri’de yapıldı. Haberleri okumuşsunuzdur. Geçtiğimiz gün bu ortaya çıktı. Üç ay önce Kayseri’de alçak uçuş yapan bir uçak olmuştu. Bunun darbeyle ilgili olduğu ortaya çıktı. Hatta kurumlar arasında kopukluk olduğu da söz konusu. Bunu siz nasıl okuyorsunuz?
Şeyda Hanım, bu işe artık 15 Temmuz öncesi ve sonrası olarak bakacağız işe. 15 Temmuz öncesini yazsanız yıllarca yazarsınız, kitaplar olur. Artık olmuştur. Kayseri’de güçlü bir yapı olduğu görünüyor. Türkiye’de 4 ilden biri Kayseri. Bunun sebebi de ekonomiyle alakalı benim gördüğüm. Kayseri ekonomik faaliyetleri çok güçlü bir yer. Bunlar olmuştur artık. Tutuklamalar oluyor. Bunu çok fazla irdelemenin anlamı yok. Emniyete bırakmamız lazım bunları. OHAL yöneticilerine bırakmamız lazım. Bunu çok spekülasyon şeklinde devam ettirmemek lazım bundan sonrasına bakmak lazım zaten o olanlar olmuş ki 15 Temmuz olmuş. Demek ki bir yapılanmaları var ki oldu. Ders çıkarıp ona göre yapılanmamız lazım. Vatandaşlarımıza şunu tavsiye ediyorum. Yetkililerin açıklamalarına dikkat etsinler. 
Bu dönemde karışıklık çıkarmak isteyenler de olacak.
Teşekkür ederim.
İsmet ÖZBAKKAL; DEMOKRAT PARTİ
KAYSERİ İL YÖNETİM KURULU BAŞKANI
[Kayseri DENİZ POSTASI Gazetesi, 26 Temmuz 2016 & Şeyda Aşatır].

20 Temmuz 2016 Çarşamba

Kayseri Demokrat Parti il başkanı İsmet Özbakkal Allah’ım! İslam’a ve Müslümanlara yardım et. Dinimizi, diyanetimizi, milletimizi, memleketimizi, her türlü tehlikelerden koru.

Verme dünyaları aslanda bu cennet vatanı.diyerek vatan, millet, memleket, bayrak, ezan ve mukaddes değerler için kanlarını akıtan, canlarını veren, evladım yaşasın diyerek bu vatanı, güzelim memleketimizi, bizlere armağan eden aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin de ruhlarına ayrı ayrı hediye eyledik vasıl eyle Ya Rabbi.

Yeter! Söz Milletindir!

10 Temmuz 2016 Pazar

Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal - "Hükümet toplumsal barışı her şeye rağmen sağlamak zorundadır"

Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal

10 Temmuz 2016 Pazar, 16:49
Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal
- "Hükümet toplumsal barışı her şeye rağmen sağlamak zorundadır"

KAYSERİ (İHA) - Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, hükümetin toplumsal barışı sağlamak zorunda olduğunu söyledi.
Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, "İktidarın sahibi ve devletin sorumlusu hükümet, vatandaşlar arasında eşitlik, hakkaniyet ve adaleti sağlamalı. Suriyelilere yurttaşlık hakkı tanınması toplumsal barışı temelinden bozabilir ve çok büyük sakıncalar yaratabilir" dedi.
"Hükümet basiretli olmak ve "Toplumsal Barışı" her şeye rağmen sağlamak zorunda ve durumundadır" diyen Özbakkal, "Birlikte olmak; "bir akıl, bir bilek ve bir yürek olmak. Her dinin, her ırkın, her etnik grubun, her ideolojinin maske takmış şarlatanları vardır" ifadesinde bulunarak açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Çatışmacı-kavgacı, ötekileştirmeci gizli- sinsi-hain plan uygulamadadır. Türkiye içeride ve dışarıda tam bir psikolojik örtülü savaş arenasıdır. Irki, dini, etnik, mezhep aidiyeti öne çıkartılarak, ortak doku parçalanmaya başlamıştır. Terör bu ülkenin başına en büyük beladır! Biz biliyoruz; o belanın aklı da, fikri de, zikri de ve silahı da, "dışarıda… İçimizde, "fitne ve fesat kazanlarını…" kurmuşlar! Ve sürekli o kazanların dibine, "ateş atıp körüklüyorlar… Terörün marifeti; yakmak, yıkmak, öldürmek… Terörün marifeti; bu ülkenin güzelim vatan toprağına, kin, nefret, öfke…saçmak! Çare! 78 milyonun "birlik ateşini… yakması! Bu coğrafyanın insanı; "şefkat ve merhamet dolu nazarlarla… Birbirlerine bakmayı öğrenecek! İnancımız, "emrolunduğun gibi dosdoğru ol!" buyuruyor! Bu din, "edeptir, ihlâstır, hicaptır, hikmettir, marifettir… Bütün yollar, Allah'ın emrettiği gibi, "adam olmaktan…" geçiyor.
Bir milleti tek bir hedef doğrultusunda toplamak, vatan birliği ve gelişimi için çalıştırmasını sağlamak ancak ve ancak, vatan için mücadele vermiş kişi ve kuruluşlarla ilgili gerçekçi bilgileri ve vatan için verilen mücadeleleri en doğru şekilde anlatmaktan geçer. Sloganlar, kavramlar heyecan verir ancak amaç, strateji, kadro ile hareket başarıya ulaşır. Türk Devleti; henüz çözülmemiştir. Dimdik ayaktadır, ayakta kalmaya devam edecektir. Türk Milleti; ayrıştırma çabalarına rağmen bütün etnik unsurlarıyla birlik ve beraberlik içindedir.
Demokrasi içinde, hukuk devleti kurallarına göre hareket edilmelidir. Okumalı, öğrenmeli, bilmeli ve yapılması gerekene odaklanılmalıdır."
(AÖ-Y)

3 Temmuz 2016 Pazar

DEMOKRAT PARTİ KAYSERİ İL BAŞKANI İSMET ÖZBAKKAL’IN RAMAZAN BAYRAMI MESAJI

Aziz ve Mübarek Ramazan bayramını milletçe idrake hazırlandığımız bu günlerde, başta Türk Dünyası olmak üzere, bütün İslam Âlemi nin  terör, tedhiş ve kardeş kavgasından kurtularak, Ramazan Bayramı’na kavuşmasını dilerim.

Büyük Türk Milleti ve Onurlu İslâm Ümmeti haksızlık, sömürü ve baskıya daha fazla tahammül göstermemeli, zalimlere baş kaldırmalı, esarete boyun eğmek, vahşi kapitalist ve emperyalist vampirlere müsamaha etmekten vazgeçmeli ve Ramazan Bayramını büyük bir uyanış ve dirilişe vesile kılmalıdır.

Aziz ve kadim Türk Milleti; iyice tehlikeye düşen Milli Birlik, bütünlük, özgürlük ve güvenliğimizi korumak, siyasete vaziyet ederek; Namuslu, Dürüst ve Demokrat vatandaşlar vasıtasıyla: Devlet idaresinde, millet iradesini tekrar hâkim ve hükümran kılmak zorundadır.

Bilvesile: Türk, İnsanlık ve İslâm âleminin Mübarek Ramazan Bayramlarını samimi dua ve en içten dileklerimizle kutluyor; Aziz Milletimiz, İslam Âlemi ve tüm insanlığa iyilik, "herkese şamil adalet", etkin hukuk ve hayırlara vesile olmasını; Aileleri ile birlikte "zenginlik, barış, özgürlük, güvenlik ve mutluluk içinde" müreffeh bir hayat sürmelerini,
Cenab-ı Hak’tan temenni, dua ve niyaz ediyoruz…
DP KAYSERİ İL YÖNETİ KURULU ADINA
BAŞKAN: İsmet ÖZBAKKAL