23 Aralık 2013 Pazartesi

SENE SONU & YEREL SEÇİMLER AREFESİ!...

DEMOKRAT PARTİ KAYSERİ İL BAŞKANI İSMET ÖZBAKKAL:
 Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, ''Sene sonu itibarıyla Cari açık beklenenden yüksek çıktı, Mahalli Seçimler arafesinde İşsizlik oranı iyice artarak tavan yaptı. Geçen 11 yıllık dönemde Hükümet, sorunun temeline yani kalıcı ve sorunsuz yüksek büyümeyi sağlayacak bir ekonomik modele ne yazık ki geçemedi…
- Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, ''Cari açık beklenenden yüksek çıktı, İşsizlik oranı arttı. Geçen 11 yıllık dönemde Hükümet, sorunun temeline yani kalıcı ve sorunsuz yüksek büyümeyi sağlayacak bir ekonomik modele ne yazık ki geçemedi. Bu kronik sorunun çözümüne yönelik hiçbir tedbir almadı'' dedi.
Özbakkal, yaptığı açıklamada cari açığın beklenenden yüksek çıktığını ve işsizlik oranının arttığını belirterek, ekonomideki kötüye gidişin devam ettiğini vurguladı. Açıklamasında, ''Yüksek gelen cari açık rakamı, dış dengelerdeki bozulmanın devam ettiğini gösteriyor'' diyen Özbakkal, şu ifadelere yer verdi:
''Türk ekonomisinin dış dengesini yansıtan cari açık rakamı, Eylül 2013 ayında beklentilerin üzerinde 3.28 milyar dolar olurken, Ocak-Eylül 2013 döneminde ise 49 milyar dolar olarak gerçekleşti. Beklentilerin üzerinde gelen cari açık rakamı, Türkiye'nin dış dengelerindeki bozulmanın devam ettiğine işaret ediyor. Bu gelişmeler ile, Merkez Bankası daha önce Ağustos ayı için 56.69 milyar dolar olarak açıkladığı 12 aylık kümülatif cari açığı 58.51 milyar dolara revize ederken, kümülatif açık Eylül ayında 59.1 milyar dolara yükseldi.
Cari açıktaki artışta; turizm gelirlerinde yapılan revizyon sonrasında öngörülerin altında kalması ve net altın ticaretindeki bozulma etkili oldu. Nitekim, yıl sonu cari açık beklentisi geçmiş verilere yapılan revizyonların ardından 60 milyar dolardan 62 milyar dolara (GSYH'nın yüzde 7.5'i) yükseldi. Bilindiği üzere, Hükümet tarafından açıklanan Orta Vadeli Program’da (OVP) yılsonunda cari açığın GSYH'nın yüzde 7,1’si seviyesinde olacağı tahmin ediliyordu.''
Enerji hariç tutulduğunda cari açığın yükselmeye devam ettiğini kaydeden Özbakkal, ''Bir başka deyişle, enerji hariç cari fazla giderek azalıyor. Bu da, Türkiye’deki üretimdeki yapısal bozukluğunun, ödemeler dengesini ve cari açığı nasıl bozduğunu bir kez daha teyit ediyor. İç talebin arttığı her dönemde, cari açık rakamları beklentilerin üzerine çıkıyor ve giderek daha fazla cari açık veriyoruz. Türkiye’nin büyüme oranları yükseldikçe ve bunu iç talebe bağlı olarak yaptığımızda, cari açık rakamları çok yüksek çıkıyor. Bu da, yüksek büyümenin önündeki en önemli engelin ödemeler dengesi olduğunu açıkça gösteriyor. Geçen 11 yıllık dönemde Hükümet, sorunun temeline, yani kalıcı ve sorunsuz yüksek büyümeyi sağlayacak bir ekonomik modele ne yazık ki geçemedi. Bu kronik sorunun çözümüne yönelik hiçbir tedbir almadı'' dedi.
İHA-KAYSERİ, 23.12.2013 08:52

Adil düzen diyenlerin, "adi bir düzen" kurduklarını gördük!...

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Yolsuzluk Operasyonları İle İlgili Olarak Hükümeti Eleştirdi:
“Adil düzen diyenlerin, adi bir düzen kurduklarını gördük”
“Ayarını bozduğunuz kantar, bir gün gelir sizi de tartar..Dün yolsuzluklardan şikayet edenler, gırtlaklarına kadar, boylarının aldığı kadar çukura gömülmüşlerdir.
(DP Basın Merkezi- 22 Aralık 2013)- Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Yolsuzluk Operasyonları ile ilgili olarak hükümeti eleştirdi ve  “Adil düzen diyenlerin, adi bir düzen kurduklarını gördük..” diye konuştu. Uysal, “Ayarını bozduğunuz kantar, bir gün gelir sizi de tartar.. Bugün sizi de başkalarını da tartıyor. Dün yolsuzluklardan şikayet edenler, gırtlaklarına kadar, boylarının aldığı kadar çukura gömülmüşlerdir.” dedi.
Genel Başkan Gültekin Uysal, Kırıkkale Belediye Başkan Adayı Gazi Eroğlu'nun tanıtım toplantısı için geldiği Kırıkkale’de yaptığı konuşmada yolsuzluk operasyonları ile ilgili iktidarı eleştirdi:
“ İktidar, rantiyeci bir mantık içerisinde yolsuzluklara boğulmuştur..”
“İşte yaşanan hadiseler ortada.. Sayısal çoğunluğa sahip olmasına rağmen, ehil ellerde olmamasından dolayı, ülkeyi nasıl yönetilemez hale getirdiklerini görüyoruz. Ayarını bozduğunuz kantar, bir gün gelir sizi de tartar dedik. İşte bugün sizi de başkalarını da tartacak..
İktidar, rantiyeci bir mantık içerisinde yolsuzluklara boğulmuştur.. Bataklığa ne kadar battıkları milletin huzurunda ve önümüzdedir. Bir yolsuzluk operasyonu ile yabancı menşeli bir zatın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına sonradan nasıl geçtiği şaibeli olan birisinin, deyim yerindeyse üzülerek ifade ediyorum, Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanlarını nasıl satın aldıklarını görüyoruz.
“Yolsuzluklardan şikayet edenler, gırtlaklarına kadar boylarının aldığı kadar, çukura gömülmüşlerdir”
Milli egemenliğimizi müzakere etsin diye başmüzakereci yaptıklarımızın nerelere düştüğünü, maddi menfaat karşılığı bu ülkenin itibarını nasıl pazarladıklarını gördük. Dün yolsuzluklardan şikayet edenler, gırtlaklarına kadar boylarının aldığı kadar, o çukura gömülmüşlerdir.
Utanmazın biri, bakan düzeyinde kendisine yapılan isnatlara cevap vermesi gerekirken Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz yapması gerekenin aksine, cüretkarlık içinde Meclis kürsüsünden topu taca atma gayreti içindedir. İşte bu yüzsüzlüğü milletimiz asla affetmeyecektir
“Adil düzen diyenlerin, adi bir düzen kurduklarını gördük..”
Yolsuzluklarla mücadele eden emniyet görevlilerinin görev yerlerini değiştirmektedirler. Savcılarımız yerlerinden edilmektedir. Bu iktidar demokrat olduğunu iddia ediyorsa, demokrasinin şeffaflık rejimi olduğunu biliyorsa, demokrasinin hesap verilen bir rejim olduğunu biliyorsa, müsaade etsinler, savcılarımız da emniyet güçlerimiz de bu bataklığın dibine kadar girsin, kim bu pisliğe bulaşmışsa onları bulsun. Ama maalesef adil düzen diyenlerin adi bir düzen kurduklarını gördük..
Devletin imkanlarını bu milletin evlatlarına eşit bir şekilde sunacaklarına, kendi çocuklarının geleceğini kurtarma telaşına düşmüşler. Bunların bu ülkeye bir şey verme imkanları kalmamıştır .. Bu anlayışla milletimizin vicdanında yer bulabilme imkanları yoktur.
Elleri kirlenmesin diye milyonlarca doları euroyu saymak için evlerinde para sayma makineleri bulunduranlar, milyonlarca doları, ayakkabı kutularına sığdıramayanlar, çelik kasalarda tutanlar, dün  ‘milyonları evde tutmakta zorlanıyoruz’ demişlerdi. Meğer onların derdi paraymış.. Bu bataklığa nasıl saplandıkları görünmüştür. Bu millet kendi hükümlerini sandıkta icra edecektir. Onlar, milyonlarca doları ayakkabı kutularına çelik kasalara sığdırabilirler. Ama bilsinler ki bu mızrak bu çuvala sığmamaktadır.
“Geçmişi olmayanların geleceği olmaz”
 Varsın onlar millete fırsat yaratacaklarına, kendi çocuklarına fırsat yaratsınlar. Biz yine millete gideceğiz, yine milletimizle kucaklaşacağız. Adeta kabile devleti mantığı içinde yönetilen bu büyük ülkeyi, yeniden sahip olduğu güçle buluşturmak için yola çıktık.
Parti olarak dün olduğu gibi bugün de hep milletin hizasında durduk, milletin içinde olduğu her projede milletin vicdanının sesi olmaya gayret gösterdik. Geçmişini yok varsayanların 'gömlek değiştiriyoruz' diyerek kendilerine geçmiş aradıkları gibi üzülerek ifade ediyorum, bu büyük Türkiye'de nasıl geçmiş aradıklarını şu 10 yılı aşan zaman dilimi içerisinde bütün vatandaşlarımız iyi gördüler, idrak ettiler.
Türkiye'de olmadık işleri, olmuş gibi göstererek, Türkiye'nin gerçek gündemini konuşmaktan daha ziyade sanal gündemini konuşarak bugünlere kadar geldik. Bugün Türkiye'nin önünde önemli bir seçenek var, önümüzdeki yerel seçimler sadece yerel yöneticilerimizi seçeceğimiz bir seçim olmayacak. Arkasından gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Milletvekili genel seçimleriyle beraber yeni bir dönemin açılacağı perde olacaktır.
Demokrat Parti olarak dün olduğu gibi bugün de milletin hizasında duruyoruz. Milletin içinde olduğu her projede milletin vicdanının sesi olmaya gayret gösterdik. Doğruya, doğru diyebilmekten, yanlışa, yanlış diyebilmekten aldığımız kuvvetle hep milletin menfaatlerini sahip çıkmaya gayret gösterdik. Bugün en temel meselemiz bu büyük ülkenin ehil ellerde olmamasıdır. Kritik günlerden geçiyoruz. Türk insanı ile Türk insanı arasında örülmüş duvarları kaldıracağına, yeni yeni duvarlar örüldüğünü görmekteyiz. Bu duvarları, siklet merkezine vurduğumuz gibi yıkacağız. Dün 28 Şubat’tan şikayetçi olanlar bugün, 28 Şubat sürecinde uygulanan usullerle milletimizi dayatmalarla karşı karşıya bırakmaktadırlar. Hakkari’de egemenliğiniz yoksa, hükmünüz geçmiyorsa, büyük devlet olamazsınız.. Milli egemenliğinizi başkalarının eline bırakamazsınız..”
 “DSP Merkez İlçe Başkanı Ali Dündar Demokrat Parti’ye katıldı”
Tören sırasında DSP Merkez İlçe Başkanı Ali Dündar Demokrat Parti’ye katıldı. Demokrat Parti’ye katılan Ali Dündar’ın rozetini de Genel Başkan Uysal taktı.

17 Aralık 2013 Salı

DEMOKRAT PARTİ'YE KOMPLO!...

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Demokrat Parti Genel Merkez Binası hakkında aldığı kararla ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında, Demokrat Parti’ye“komplo” kurulduğunu söyledi:
“Hazineden milyonlarca lira yardım alanlar,
Demokrat Parti’nin kendi kaynaklarını kullanmasına müsaade etmiyorlar.” - “Bütün problemlerine rağmen hukuk devletine olan inancımızı korumak istiyoruz. Hukuk karşısında meşru yollardan bütün haklarımızı arayacağız.” - “Demokrat Parti olarak varlığımızı birilerinin tekeline, birilerinin müsaadesine, birilerinin müsamahasına dün de bırakmadık, bugün de bırakmayacağız. Bu müdahalelere karşı da hukuk çerçevesinde mukabele edeceğiz”
(DP Basın Merkezi- 17 Aralık 2013)- Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Demokrat Parti Genel Merkezi Binası hakkında aldığı kararla ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında, Demokrat Parti’ye “ komplo ” kurulduğunu söyledi. Uysal, “Hazineden milyonlarca lira yardım alanlar, Demokrat Parti’nin kendi kaynaklarını kullanmasına müsaade etmiyorlar ” dedi ve bu müdahalelere hukuk çerçevesinde mukabele edeceklerini söyledi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
“CHP’ye ve MHP’ye yapıldığı gibi Demokrat Parti’ye de komplo yapılıyor.”
“ Yerel seçimlere hazırlanıyoruz. Demokrat Parti olarak milletimizin kendisini bulabileceği program ve kadrolarımızla Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir siyaseti, ete kemiğe büründürme gayreti içerisindeyiz.
Çok yakın zamanda içerisinde CHP’ye, 2011 seçimleri öncesinde de MHP’ye yapıldığı gibi Demokrat Parti’ye de bir takım komplolar yapıldığına şahit oluyoruz.
Demokrat Parti’nin, her ne müdahale olursa olsun, ne iktidar partisine öykünerek, ne diğer siyasi partilere öykünerek siyaset yapabilme hakkı yoktur. Kurucu irademizin kılavuzluğunda, milletin öncelikleriyle siyaset yapacağız.
“ Hazineden milyonlarca lira yardım alanlar, kendi kaynaklarımızı kullanmamıza müsaade etmiyorlar”
Siyasetin hem yerelde, hem genelde çok pahalı bir faaliyet haline geldiği bugün, hazineden milyonlarca lira yardım alanlar, Demokrat Parti olarak kendi kaynaklarımızı kullanma noktasında, buna müsaade etmeme teşebbüsleri içerisinde olduklarını görüyoruz.
İçinde bulunduğumuz bu binanın yan tarafında bulunan arsamızla ilgili olarak geçmişte yapılan değerlendirmeleri, daha iyi bir noktaya taşıyabilmek adına kamuoyu önünde şeffaf bir şekilde ilan yoluyla bu süreci başlattık.
“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı art niyetli..”
Geçmişte de bu bina ile birtakım teşebbüslerde bulunan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, bu yerel seçim süreci içerisinde de, Demokrat Parti’ye adaylık süreciyle ilgili çıkmış haberlere bile tahammülsüzlük göstermiştir.
Kendi art niyetlerine Büyükşehir Belediye Meclisi’ni de alet ederek, kamuoyuyla bir takım yanlış bilgileri paylaşarak, mülkiyet hakkı Anayasa tarafından teminat altına alınmış gerçeğini de unutarak, içinde bulunduğumuz bu alana müdahalesi ile karşı karşıya kaldık.
“ Demokrat Parti Genel Merkezi’ni geçmişte de ‘tarihi bina’ olarak tescillemeye kalktı.”
Bulunduğumuz alanı, geçmişte de “tarihi bina” olarak tescillendirme gayretinde bulunmuş olan Büyükşehir Belediyesi ve onun başkanının, bulunduğumuz alanı bugün de “sosyal ve kültürel alan” olarak değiştirme gayretleri olduğunu görüyoruz.
Ama bütün problemlerine rağmen hukuk devletine olan inancımızı korumak istiyoruz. Hukuk karşısında meşru yollardan bütün haklarımızı arayacağımızı da sizlerin önünde paylaşmak istiyoruz.
Milletin eliyle, imece usulüyle kurulmuş ve Anadolu’nun her köşesinde davasına inanmış insanlarımızın taşıdığı bu bayrağı, her ne şekil ve şart içerisinde olursak olalım, sonuna kadar taşıyacağımızdan, bu teşebbüsü yapanların da, aziz milletimizin de emin olmasını isterim.
Bu karşı karşıya kaldığımız süreçte; geçmişiyle övünen bir siyasi hareket olarak onun bütün müktesebatına, fikirlerine, hizmetlerine, abide şahsiyetlerine, var olan değerlerimize sahip çıkma gayretimiz, dün olduğu bugün de devam edecektir.
“Demokrat Parti olarak varlığımızı birilerinin tekeline, müsaadesine ve müsamahasına bırakmayacağız.”
Yapılan tartışmalar içerisinde bu binanın, “ilk siyasi parti binası” olduğunu söyleyenler, geçmişte Selanik Caddesinde bulunan Adalet Partisi’nin, Çevre Sokakta bulunan Cumhuriyet Halk Partisi’nin binasının da siyasi parti binaları olduğu gerçeğini görmeyerek, kamuoyunu yanlış bilgilendirmelerle, kendi art niyetlerine gerekçe uydurma gayretleri içerisinde olduğunu garip bir şekilde izliyoruz.
Bu anlamda Demokrat Parti olarak varlığımızı birilerinin tekeline, birilerinin müsaadesine, birilerinin müsamahasına dün de bırakmadık, bugün de bırakmayacağız.
Bu anlamda inandığımız ideallere yürümek noktasında yerel seçimlerden başlayarak, çerçevesini çizdiğimiz şartlar içerisinde; yepyeni ve herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu, herkesin kendi geleceğini kendi doğduğu topraklarda görebileceği, tam demokrat bir Türkiye oluşturmak adına var gücümüzle çalışıyoruz.
“ Hukuk çerçevesinde mukabele edeceğiz..”
Hem fikri derinliğini, hem kadro derinliğini milletin önünde paylaşacağımız yerel seçimlerde, milletimizin geçmişte olduğu gibi bize yine büyük tevekkül göstereceği kanaati içerisindeyim. O nedenle meselesine sahip çıkan, inanmış ve adanmış kadrolarla yolumuza devam edeceğiz.
Bu müdahalelere karşı da hukuk çerçevesinde mukabele edeceğimizi, kendi haklarımızı değil, milletin haklarını koruduğumuzu da bu vesile ile sizlerle paylaşıyorum,
“ Kurumsal olarak yerel seçim ittifakı yapmayacağız”
Soru: Yerel seçimde diğer siyasal partilerle bir ortaklık yapacak mısınız?
Gültekin Uysal: Kurumsal olarak hiçbir zaman öyle bir niyetimiz olmadı. Bugün de öyle bir niyetimiz yok. Demokrat Parti olarak yerel seçimlerde müstakilen kendi çizgimizi koruyarak teşkilatımız her yerde adaylarımızı belirleme gayretleri içerisindedir. Genel Merkez olarak da o çerçeve içerisinde plan ve programlarımızı yürütüyoruz.”

16 Aralık 2013 Pazartesi

GENEL MERKEZ BİNASI ÜZERİNDE HAKSIZ TASARRUFLAR VE SİYASİ OYUNLAR!..

ALINAN KARAR KEYFİDİR!...

Demokrat Parti Genel Merkezi’nden, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Demokrat Parti’nin Balgat’taki Genel Merkez Binası ile ilgili olarak aldığı "hukuka aykırı, haksız ve keyfi" karara karşı haklı bir tepki gösterilerek, kamuoyuna açıklama yapıldı:
14 Aralık 2013 Cumartesi
“Alınan karar keyfi bir uygulamadır..”
(DP Basın Merkezi- 14 Aralık 2013)-  Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Demokrat Parti’nin Balgat’taki Genel Merkez Binası ile aldığı kararla ilgili olarak Demokrat Parti Basın Müşavirliği’nden yapılan açıklamada, “Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Demokrat Parti’nin malı olan Balgat’taki Genel Merkez Binasıyla aldığı karar, tamamen yerel seçimlere yönelik siyasi bir karar ve keyfi bir uygulamadır” denildi.
Demokrat Parti Genel Merkezi Basın Müşavirliği’nden yapılan açıklamada şöyle denildi:
“ Yaklaşan yerel seçim hazırlıklarımızı büyük bir hızla sürdürdüğümüz, Ankara Balgat’taki Genel Merkez binamızla ilgili olarak Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin son dakikada verilen bir önerge ile , ‘ sosyal kültürel tesis olarak kullanılması’  yönünde aldığı karar tamamen siyasidir.
Demokrat Parti Genel Merkez Binası, kararda belirtildiği gibi ‘Türkiye’deki ilk siyasi parti genel merkezi “ de değildir. Daha önce Selanik Caddesi’ndeki Adalet Partisi Genel Merkezi ve Çevre Sokaktaki Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi olmak üzere diğer siyasi partilerin de Genel Merkez binaları olmuştur.
Ancak, Genel Merkez Hizmet Binası olarak kullandığımız bu bina üzerinde uzun süreden beri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek tarafından uygulanmakta olan siyasi manevralar, 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak Mahalli Seçimler öncesinde bir kez daha bilinçli olarak gündeme getirilmiştir.
Demokrat Parti Genel Merkezi ile bir ‘siyasi hesaplaşma’ peşinde olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Mülkiyet hakkı Anayasa ile teminat altına alınan Demokrat Parti Genel Merkezi ile ilgili daha önce de uğraşmış ve binayı ‘tarihi bina” statüsüne sokma girişiminde bulunmuştur.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayını belirleme çalışmalarını sonlandırdığımız bugünlerde alınan bu karar; bazı gazeteler tarafından da, ‘siyasi bir manevra’ olarak yorumlanmış; ’ Seçim Öncesinde Gökçek Operasyonu ’ ve ‘ Türk siyasi tarihine not düşülecek Gökçek kararı’ şeklinde manşetler atılmıştır..
Biz de aynı düşüncedeyiz.. Sayın Gökçek yerel seçimlere yönelik bir tasarrufta bulunmuştur.. Ancak alınan bu karar Demokrat Parti’nin yerel seçim hazırlıklarına engel olmayacaktır, hızını da kesemeyecektir.
Türkiye’nin en eski siyasi partisi olan Demokrat Parti ve teşkilatı üzerinde oynanmak istenen oyunlar sonuç vermeyecektir. Merkez sağın tek ve yegane temsilcisi olan Demokrat Parti ile ilgili alınan bu ve benzeri kararlar, bizi birbirimize daha çok yaklaştırmakta hatta kenetlemektedir.
Demokratlar, üzerlerinde oynanan oyunun bilicindedirler.. Yerel seçimler öncesinde bu tür işlere tevessül ediyor olunması da bir beka sendromu içine düştüklerinin açık bir işaretidir. Ancak mukadderat değişmeyecektir.”
Kaynak ( DP )

2 Aralık 2013 Pazartesi

HAKSIZ BİR KARAR VE KAMU VİCDANINDA İNFİAL!..

DEMOKRAT PARTİ 
KAYSERİ İL BAŞKANLIĞI BASIN BÜLTENİ
YSK (Yüksek ((!)) Seçim Kurulu) YANLIŞ YOLDA. ADAY OLAN BAKANLARIN İSTİFA ETMESİ DEMOKRASİ, EŞİTLİK İLKESİ ADALET VE HUKUK’UN GEREĞİDİR VE ZORUNLUDUR. YÜKSEK SEÇİM KURULU BU HATASINDAN DERHAL DÖNMELİ VE DERHAL “TASHİH-İ KARAR” CİHETİNE GİTMELİDİR. 
AKSİ TAKDİRDE BU SEÇİMLER EVRENSEL HUKUKUN ADALET KARİNESİ, EŞİTLİK İLKESİ VE DEMOKRASİYE AYKIRI OLUR!..
Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal; Yüksek Seçim Kurulu’nun ‘Esas itibarıyla kendileri de kesinlikle bir “kamu görevlisi” olan Bakanların, diğer kamu görevlileri gibi görevlerinden istifa etmesine gerek yok’ kararını, “YSK’nın verdiği bu karar çok yanlış, Anayasa’nın eşitlik ilkesi, adalet ve hukuka aykırı… ” diye yorumladı.
YSK YANLIŞ YOLDA!..
Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal; “Bize göre YSK’nın kararı çok yanlış. Hukuki olmaktan uzak ve açıkça ifade etmek gerekir ki: Geleneklere aykırı, teamüllere ters, ahlâki ve hukuki olmaktan çok uzak.  Zira Milletvekili, görevini yaparken icrai güç (Devlet erki, imkân ve kaynaklarını) kullanmıyor.
HAKKANİYET İLKESİ ZEDELENMNİŞ, 
HUKUK RENCİDE EDİLMİŞ VE YEREL SEÇİMLERE ŞAİBE BULAŞMIŞTIR!..
Oysa Bakanlar kamu erkini çok geniş bir alan ve anlamda, fiilen, şahsen ve adeta “müdebbir bir tüccar gibi” kullanmaktadırlar. Dolayısıyla bu karar Demokrasiye şaibe bulaştırmış, gölge düşürmüş, hukuku rencide etmiş ve hakkaniyet ilkesini darbelemiştir.” diyerek tepki gösterdi..
TASHİH-İ KARAR ŞARTTIR…
Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal devamla: “Bu kararın hem yadırgatıcı hem de oldukça düşündürücü; YSK kararlarına karşı itiraz ve temyiz imkânı da bulunmadığından dolayı; Türk hukuk sistemine ve seçimlerde uygulanması zorunlu “eşitlik ve adalet, hakkaniyet” ilkesine aykırı biçimde çıkan bu karar;, Türkiye’de yargının, hem de yüksek yargının ne noktaya geldiğinin açık delili ve göstergesidir” ifadesinde bulundu.
GELENEK, GERÇEK VE TEAMÜL
Özbakkal, “Bakanlıklar kamu hizmeti verirler. Bu nedenle bakanlar da, fiilen hizmet veren memurlar ve müstahdemler ile aynı statüye tabii olup, aday olduklarında; Görevlerinden istifa etmeye mecburdurlar. Bunun aksi düşünülemez ve aksine karar da verilemez. Yarım asırlık gelenek de, gerçek de olması gereken de böyledir. Teamül budur.
Kaldı ki; Eğer bir oda başkanı, kulüp başkanı, devlet memuru, öğretmen, okul müdürü, vali, vali yardımcısı istifa ederek seçime giriyorsa, bakanların da şüphesiz istifa etmesi gerekir.
Belki AKP kendi iç bünyesinde bunu değerlendirip bakanları istifa ettirebilir ama YSK’nın bu kararı bir hukuk garabetidir. Daha da açık söylemek gerekirse: Tam bir hukuk cinayetidir.
Bu seçimde bakanların istifa etmeden seçimlerde avantaj sağlaması, demokrasiye leke sürmüş, adaleti gölgelemiş, hukuku yaralamış ve seçim sürecine şaibe bulaştırmıştır.” dedi.
(Kayseri, 01.12.2013 – İHA)