25 Kasım 2017 Cumartesi

İSMET ÖZBAKKAL;Birlik ve beraberlik hiç bir zaman insana zarar getirmez.

Birlik ve beraberlik hiç bir zaman insana zarar getirmez. Biz aynı topraklarda büyüyüp yetişmiş insanlarız ve kendi içimizde çatışmaları, kavgaları bırakmalıyız. Vatanı bölmek için uğraşan düşmanlarımıza uymayıp birlik ve bütünlük içinde yaşamımızı sürdürmeliyiz. Unutmamalıyız ki bu vatan hepimizindir.                                                                                                                                         
Herkesin kendisini düşündüğü, kimsenin kimseyi umursamadığı ve herkesin tek başına mücadele ettiği topluluklarda kişinin mutlu olması da başarıya ulaşması da çok zordur. Bir kişinin tek başına çok uzun zamanda yapabileceği bir işi birçok kişi yardımlaşarak çok daha kısa sürede gerçekleştirebilir. Ayrıca insan her yaptığı işte diğer insanlara ihtiyaç duyar. Eğer bir iş yaparken yanınızda size destek olan başkaları varsa bu durumda başarıya çok daha kısa ve kolay yoldan ulaşırsınız. Birlik ve beraberlik içinde yaşayan toplumları hiçbir güç yıkamaz. Çünkü onlar el ele tutuşarak etraflarında çelikten bir duvar örerler. Bu beraberlik birlikte hareket etmelerini ve yardımlaşmalarını sağlar. Bu sayede toplum çok daha güçlü hale gelir ve bu topluma dış güçler tarafından zarar verilemez.

23 Kasım 2017 Perşembe

İSMET ÖZBAKKAL;TAHT VE TAÇ GEÇİCİDİR. HİÇ GÖNÜLLERE GİRDİNMİ?

YAŞADIĞIN SÜREÇTE,BUGÜNE KADAR TOPLUMA HİZMET ETTİN Mİ?
Yaşam akıp gidiyor.İnsanlar doğar büyür aile ortamı ve birde dış dünya dediğimiz mücadele var.
Yani ayakların üzerinde durma.
Hayatını idame etme.
Kişi kimleri seçer,kimlerle arkadaşlık ederse,hayatı ona göre şekil alır.
Hepsi tamam kendi hayatı ve aile hayatında barışık olmak zorunda.

TOPLUMA HİZMET ETMEK VE VATAN İÇİN ÇALIŞMAK NEREDE
Siz bu başlığın neresindesiniz.Hangi derneğe,hangi odaya,hangi partiye kayıtlısınız?

Bu geldiğiniz yaşa kadar hangi ağaç kampanyasına,hangi hayır binasına ya da insanlık için ne yaptınız?
Yani aklınızın sadakasını verdiniz mi? Bir insanın elinden tuttunuz mu.?
Yoksa boş gezenin kalfasımısınız?
Hayatımda 1994 yılında Kayseri Erciyes ünüversitesinin girişine 800 ağaç diktim.Bundan çok keyif aldım.Binlerce kişiye yol göstermeye çalıştım.Öksüzlere her türlü yardım ve spor hocalığı,siyaset,dernekçilik yaptım. Herşeyden önce dostum diyeceğim çok insan var.

VATANIMI MİLLETİMİ,MİLLİ MANEVİ DEĞERLERİMİZİ SEVİYORUM
Yaşadığımız bu memlekette bu ülkede ve Dünyada duyarsız kalmak imkansız.

Siz nasıl bir ülkede yaşayacağınıza kafa yormazsanız, insan gibi bir yaşam için elinizi taşın altına koymazsanız, kendi aranızda oturup ortak evrensel değerler üzerinde anlaşmazsanız, kendi yaşıtlarınızla yeni bir Türkiye hayali kurmazsanız, bilin ki sizin hayatınız da zor olacak.

İnancına, mezhebine, ideolojisine, giyimine, yaşamına, cinsel tercihine bakmadan herkesle demokrasi, özgürlük, eşitlik, hukuk gibi evrensel değerler etrafında bir araya gelmenin yollarını bulun.
 "Çiçeklerle hoş geçin,
Balı incitme gönül.
Bir küçük meyve için,
Dalı incitme gönül.
Mevla verince azma,
Geri alınca kızma,
Tüten ocağı bozma,
Kulu incitme gönül,               

                                   “İnsanların en hayırlısı insanlara                                             faydalı olanıdır”(hadis-i şerif)

Dokunur gayretine
Karışma hikmetine,
Sahibi hürmetine,
Kulu incitme gönül.
Sevmekten geri kalma ,
Yapan ol yıkan olma,
Sevene diken olma,
Gülü incitme gönül."
( Yunus Emre )

Kimseden utanılacak bir yüz taşımıyorum.Aşağı eğilecek bir baş taşımıyorum..İçi sevgiyle dolu bir yüreğim var..Kimseye verilecek bir hesabım yok..Sadece Allah ın emaneti bir can taşıyorum...

19 Kasım 2017 Pazar

İSMET ÖZBAKKAL,Siyaset bir meslek değildir. Yani kar amacı güden, ailesini geçindirmek için uğraşı verilen bir alan değildir.

PARTİLERDE YENİ DÖNEM
Ülkemizde yaşanan olaylar ve Dünya konjuktörüne göre siyasi partilerin sekil alması kaçınılmaz ve mecburi.
Başkanlık sistemi yüzde 51 le iktidar yapıyor.
Artık insanlarımız şu lideri seviyorum,bende o partinin sevdalısıyım diye futbol takımı tutar gibi
parti tutamaz.
Hele ilçe yönetimini bile 5 kişiye seçmeye kalkan partiler siz artık bitmişsiniz.
Bende yönetici olayım il,ilçe başkanı olayım sadece magazin konusu.
Başkanlık birleşmeyi getirdi.

YENİ DÖNEM VE ÖNÜMÜZDEKİ 2019 SEÇİMLERİ
BU DÖNEMDE PARTİLER YENİ SAYFA AÇMAK ZORUNDA.
YENİ YÜZLERLE YEP YENİ PROJELERLE MİLLETİN KARŞISINA ÇIKMALI.

Artık az olsun yok.Büyük partilerde birleşme başlamıştır.
Ülkemizin geçtiği fırtınalı dönemden sonra.
Vatanını milletini sevenler bir adım öne çıkmalı.
Siyasi arenada yer almalı hizmet etmeli.

BABADAN MAL KALIR AMA KEMAL KALMAZ(FORS SİYASİ MİRAS,RÜTBE)KALMAZ.

Günümüzde siyasi zübükler var biz falan liderin devamıyız.Böyle bişi olmaz.
İt kağnı gölgesinde yürürmüşte kendi gölgesi sanırmış.

SİYASET PROJE İŞİDİR.

Lider dediğin: Her şeyden önce kim olduğunu bilmeli ve kendine güvenmelidir. Önde yürüyen değil, yol gösteren olmalıdır. Her kim olursa olsun insanlara değer vermelidir. Millete efendilik yoktur. Ona hizmet etmek vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur.
Siyaset bir meslek değildir. Yani kar amacı güden, ailesini geçindirmek için uğraşı verilen bir alan değildir. Siyasetçi, siyaset yoluyla ülkesine veya beldesine hizmet götürme amacı güden kişi anlamına gelir. Bu anlamda siyasetçi profili çizilirken kişisel, yönetimsel ve ülke vizyonuna ilişkin özelliklerini de bilmek iyi olacaktır. 

Gerçek ülke sevgisi...Acı görmüş, çile çekmiş, hayatı gönülden kucaklamış, değer bilen, değer veren sevgidir.

8 Kasım 2017 Çarşamba

İSMET ÖZBAKKAL, ZENGİNLİK HIRSI, İNSANLARIN GÖZÜNÜ KÖR ETMEKTE.

Hayat kim ne derse desin su gibi akıp gitmekte. İnsanoğlu yaşamının kıymetini bilebilse, bu dünyanın kahrını çekene kadar, bıraksa kendisini dünyaya, dünya onun kahrını çekse, çok daha rahat eder.
Bilhassa zenginlik hırsı, insanların gözünü kör etmekte, en kıymetli değerleri yitirilirken, o değerlerin kıymetini bilememekte ve para hırsı yüzünden, hem kendisini ve hem de birçok kişiyi mahvetmektedir.
SEKİZ DAKİKA, BU BİR HİKÂYEDİR.
Hikâyede anlatılan efsaneye göre kadının birisi, kucağına çocuğunu alır ve kırlarda gezmeye çıkar. Dağ yamaçlarında dolaşırken, bir mağaranın önünden geçerken, mağaranın içerisinden bir ses duyar. Ses o’na şöyle seslenmektedir: “İçeri gir ve ne istersen al, ama en önemli olanı sakın unutma.”
“Ayrıca, sen mağaradan çıktıktan sonra kapının bir daha asla açılmayacağını da mutlaka dikkate almalısın. Ancak, bu fırsatı kaçırma, fakat ne olursa olsun en önemli şeyini de asla unutma” demektedir.
Mağaradan gelen sesle heyecanlanan kadın, kucağında çocuğu ile mağaranın kapısından içeri girer. Mağaranın içerisinde bir masa vardır ve üzeri altın ve mücevherler ile doludur. Bunları gören kadının gözleri kamaşır ve şaşkına döner. Hemen çocuğunu kucağından indirir, yere bırakır ve hemen büyük bir hırsla masanın üzerindeki altın ve mücevherleri koynuna doldurmaya başlar.
Kadın servetleri koynuna doldururken, esrarengiz ses, tekrar duyulur. “Yalnız sekiz dakikan var” demektedir.
Sekiz dakika çabukça geçer. Kadın toplamış ve koynuna doldurmuş olduğu kıymetli taşlar ve altınlarla birlikte içeride hapis kalmamak için hemen mağaranın dışına koşar.  Kadının dışarı çıkması ile birlikte mağaranın kapısı kendiliğinden kapanır.
Koynu, elleri, kolları, cepleri altın ve mücevherlerle dolu olan kadın, onları yere bıraktığında, yanında çocuğunun olmadığını fark eder. Çocuk içeride kalmıştır. Kapı da kapanmış ve bir daha açılması da mümkün değildir.
Artık zengin olmuştur, olmuştur da en kıymetli hazinesini içeride unutmuştur.
Bundan sonraki hayatı hep çocuğunun özlemi, acısı içerisinde ümitsizlikle devam eder. Zengin olmasının artık hiçbir kıymeti kalmamıştır. Bir anlık hırsı, ona hayatı boyunca acı içerisinde çocuğunun özlemi ile yaşayacağı anı yaşatmıştır.
Aynı şeyleri çoğu zaman bizlerde yaşarız. Bizlerin de başına gelebilir.
Bu dünyada yaklaşık 80 yıllık ömrümüz varsa ve bir ses daima bize, “Sakın en önemli şeyi unutma” der gibidir.
İnsanın yaşamındaki en önemli şey manevi zenginliktir. İnançlarımız, ailemiz, dostlarımızdır. Gerçi şu zamanda dost bulabilmek öyle kolay kolay mümkün olamamaktadır. Maddiyatın ön planda olduğu bir dünya’da dost bulabilmek mümkün gözükmemektedir.
Para hırsı, daha çok kazanma hırsı, zenginlik, maddi şeyler, bizlerin gözlerini öylesine kör eder ki, çoğu zaman en önemli şeyleri unutur ve bir köşede bırakırız.
Zamanımızın çoğunu bu tür şeylerle tüketirken, asıl önemli olan iç huzurumuzu “Ruhun hazinesini” bir köşede unutur gideriz.
Şu hususu hiç aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir. Bu dünya hayatı çok çabuk geçer gider. Ölüm beklenmedik bir anda kapımızı çalıverir. Hayatın kapısı birden ebediyen kapanır.
Öbür tarafa yolculuk başladığında, yaşarken kazandığın servetlerden bir gramını bile götüremezsin.
Bu nedenle yaşarken, aşırı hırsını bir kenara bırakmalısın. Para’ya elbette ihtiyaç var. Ancak, aşırı hırs mutlaka insana zarar verecektir. Sevgi, barış, alçak gönüllülük, samimiyet, çocukların saflığı, şefkat ve masumiyet unutulmamalı.
Sorunlar bitmez. 
Her an yeni bir sorunla karşılaşmak mümkün. 
Ancak, her sorunun mutlaka bir çözüm yolu vardır.
 Mutlaka her  sorunun bir çözüm yolunu bulursunuz.
İnsanın hayatı bir tanedir, ondan ayrıldığında pişmanlık duymamak gerek.
Her geçen dakika senin ömründen bir parça zamanı alıp götürüyor. İleriye doğru akıp giden hayatında hiçbir zaman geriye dönemezsin.
Umutlar yitirilmemeli. 
Üzülmekten çok, yaşamın her anından istifade ederek, hayatı sevmeli ve mutlu olabilmenin yollarını bulmalı insan.
Bırakın aşırı hırsı, bırakın, aşırı kazanmak için başkalarının hakkını yemeyi, bırakın dünyanın malı dünyada kalsın, siz elinizdeki gerçek değerlerin kıymetini bilin. 
Bu size yeter.

3 Kasım 2017 Cuma

İSMET ÖZBAKKAL,ÜLKEMİZDE YAŞANAN OLAYLARA DUYARSIZ KALANLARA SESLENDİ.

DUYARLI VATANDAŞ OLMAK
Yaşayıp gittiğin bu ülkede neler oluyor haberin varmı?
Saat başı haberleri dinliyormusun?
Seni ilgilendiren haber neler?
Ülkemde bu gün şehitler var.
Sen bu olayın neresindesin?
Haberin var mı? Kahrolan insanlarımız acılara yoğrulan aileler ve alakası olmasa bile bayrağını asan,.
Dualar eden.Eli kalem tutan, sosyal medyada paylaşım yapan insanlarımızdan Allah razı olsun.
Ülkemde 1 şehit varsa ülke yastadır.
Hükümet ve kolluk güçlerimiz canla başla çalışırken,size de görevler düşmektedir.
Canla başla çalışmak vatan sevdalısı olmak imandan gelir.
Hiç bir şey olmamış gibi davranmak teröristin ekmeğine yağ sürmektir.
BU TERÖRİSTLERİN HEPSİ BİTECEK
Yoksa sıra size de gelebilir.
Gelin polisimize,askerimize yardımcı olalım.
Mülki amirlerimize yardımcı olalım.
Daha duyarlı olalım.
Şanlı Türk bayrağımızı her yere asalım.
Şehit cenazelerine katılalım.
Gençlerimizi vatan sevgisine yönlendirelim.
BU VATAN BİZİMDİR.                                                                                                                                            Biz ne güzel insandık...Mahallede bir cenaze olsa.ya da bir akrabağımızı kaybetsek üzülür yas tutar hatta TV bile açmazdık. Düğün yaperken komşumuz ölse müzik çalmazdık. Şimdi milletimizin evlatları şehit düşerken. Anadolunun dört bir yanına,al bayraklı taputlar giderken, Kimimiz yemeğimizdeki tuzun,Kimimiz içeceğindeki buzun,Kimimizde altındaki koltuğumuzun,Derdine düşmüşüz..
                                                                

2 Kasım 2017 Perşembe

İSMET ÖZBAKKAL,Hakkari Şemdinli’de şehit olan Vatan Evlatlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağolsun.

Hakkari Şemdinli’de şehit olan Vatan Evlatlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağolsun.
Hakkari Şemdinli’de Şehit olan asker ve korucularımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. VATAN sağ olsun... Terör saldırılarıyla Türkiye'nin terörle mücadelesini zayıflatacağını düşünenler, eninde sonunda hüsrana uğrayacaktır.