17 Mayıs 2019 Cuma

İSMET ÖZBAKKAL;MİLLETİMİZ SİYASETİ SEVİYOR

ÇARŞI PAZAR DOLAŞIRKEN,EŞ DOST GÖRDÜĞÜMÜZDE. İLK SORDUĞU İSTANBUL SEÇİMLERİ NE OLUR? BAŞKAN DİYOR. HATTA ÇOK İLGİNÇ TESPİTLERDE VE SAPTAMALARDA BULUNUYORLAR. BEN DE ONLARA İŞLER NASIL,ÇOLUK ÇOCUK NASIL DESEM DE,
YİNE POLİTİKAYA ÜLKE GÜNDEMİNE DÖNÜYORLAR.!
GÖRÜLÜYOR Kİ İNSANLARIMIZ SİYASETİ SEVİYOR... ÜLKE GÜNDEMİYLE İÇ İÇE.
ÜZÜCÜ OLAN ÇARE VE TESPİT KONUSUNDA FİKİR FAKİRLİĞİ VAR..
YÖNETİLMEYİ SEVİYOR. TEPKİSİZ VE SABİT FİKİRLİ.
İnşallah ülkemizin insanları sıkıntı yaşamaz. Birlik ve beraberlik içerisin de huzurla yaşar.
Ülkemiz dahada kalkınır.Her tarafımızı azılı düşmanlar sarmış.


Ya Rabbi senin rızan için ellerimizi açtık, sana yalvarıyoruz, yarabbi bizi huzurundan boş çevirme, bizi kendinden başkasına muhtaç etme, bizi kendinden başkasına yalvartma yarabbi.

Şu cennet vatanımızın her karış toprağı senin uğrunda canlarını veren, şehit kardeşlerimizin kanlarıyla sulanmış, biz bu vatana sahip çıkmak için tarih boyu canlarımızı vermişiz, bugün vatanımız tehlikeye girdiğinde 7’den 70’e kadınıyla erkeğiyle canlarımızı feda etmek üzere ebrehenin ordusunun karşısında ebabil kuşlarının attığı taşlar misali hiçbir güç kuvvet yetiremez,  silahların tankların önüne başlarını koyan ve ta istiklal savaşından bu zamana kadar vatanımız kurtarmaya çalışan tüm şehit kardeşlerimizin ruhlarını şad eyle..

YaRab bizim vatanımızı düşman çizmeleriyle çiğnetme, bizi vatansız bırakma, bizi bayraksız bırakma, bizim hürriyet ve istikalalimize musallt olanlara fırsat verme ya rabbi. Bizi hürriyet ve istikalimiziden mahrum bırakma ya rabbi. Minarelerimizde okunan ezanı Muhammedileri dindirme, ayyıldızlı bayrağımızı gönderlerden indirme ya rabbi, indirme ya rabbi, düşmanlarımıza fırsat verme ya rabbi. Özellikle yeryüzünde ebu cehiller, ebu lehepler, ebreheler olduğu gibi firavunlar, nemrutlar olduğu gibi onlar tarihin hiçbir devrinde eksik olmadılar, bugünkü firavunların, bugünkü ebu cehillerin ebu leheplerin şerrinden muhafaza eyle .

Ya Rabbi. Şurada toplanan kardeşlerimiz sana ellerini açtılar  sana olan imanları sana olan güvenleri, sana olan tevekküleri ile sana yalvarıyorlarlar . ya rebbel alemin bunlar bedirde,bunlar Uhutta, bunlar çanakkale de, bunlar kurtulus savaşında, vatanlarını milletlerini dinlerini inançlarını korumak için savaşan kardeşlerimiz  gibi ya rabbi bu uğurda can veren şehitlerimizi okunan kuranlar hurmetine Yasinler hurmetine, aşırlar hurmetine ruhlarını şad eyle makamlarını cennet eyle, bedir şehitleri ile haşr eyle. Uhut şehitleri ile beraber haşr eyle.

Ya Rabbel alemin bizleri ve şu kardeşlerimizi de bedirden uhuttan sağ olarak dönen kardeşlerimizle haşr eyle. Burada toplandığımız gibi yarın mahşer gününde peygamberimizin sancağı altında toplanmayı  haşru cem eyle. Peygamberimizi vatan sevgisi imandandır buyuruyor  vatan uğruna şehit olan tüm şehitlerimize merhamet eyle. Bizi rahmetinden mahrum bırakma bizi her türlü tehlikelerden kötülerden kötü insanların şerrinden iblis kılıklı hainlerden, ebu cehil kılıklıların şerrinden, özellikle hürriyet ve istikalimize tasallut eden bizi köleleştirmek bizi diz çöktürmek bize emir verildiğinde emirlerini yerine yetirtmek  isteyenlere ya rabbi fırsat verme, bize güç ve kuvvet nasip eyle bizi kendinden başka hiç kimseye muhtaç etme ya rabbi.

Ya Rabbel alemin şu güzen cennet vatanımızda ayaklarımızı bastğımız her yerde şehitlerimizin kanları ve kemikleri  var.Onların kanlarını ve kemiklerini sızlatacak yanlış işler yapmaktan bizleri muhafaza eyle. O şehit kardeşlerimizin uğrunda şehit oldukları davalarına sahip çıkacak ihlaslı imanlı vatanını ve milletini seven nesiller yetiştirmeyi nasip eyle ya rabbi.. bizi kendinden başkasına muhtaç etme. Dualarımızı ve okunan kuranları kabetüllah, ravzai mutahharada yapılan dualar zümresine dahil eyle. 

Bu necip bu asil millete şu cennet vatanımıza hizmet etmek isteyenlere güç ve kuvvet nasip eyle. Onların ömürlerini hayırlı bereketler  ihsan eyle.. Sayıni ve sayımızi meşkur eyle, amellerini ve amellerimizi makbul eyle..Onları beddua edenlerin beddularından  koru ya rabbi. Onların beddualarını kendi başlarına makus eyle ya rabbi.. ya rabbi cehennem ateşlerini onların başlarına makus eyle. Makus eyle ya rabbi. Makus eyle ya rabbi. Onları kahhar ismi şerifin hurmetine kahru perişan eyle ya rabbi. Yaralalanan kardeşlerimize acil şifalar ihsan eyle ya rabbi.

Devletimizi miletimizi payidar eyle,
vatanımızı milletimizi ve tüm İslam vatanlarını muhafaza eyle. bütün şehitlerimize rahmet eihsan eyle. Kabirlerini pür nur eyle makamlarını ali eyle cennetinele cemalinle müşerref eyle a rabbi.

10 Mayıs 2019 Cuma

İSMET ÖZBAKKAL; ALTIN DAMLALAR ALIN TERİ

GÜNÜMÜZDE ALTIN DAMLA OLAN ALIN TERİ,  ÖNEMİNİ KAYBETMİŞ GİBİ GÖZÜKÜYOR.!!
ALIN TERİ;EMEĞİN DAMLASI,HELAL LOKMA,EMEĞİN SÜZÜLÜŞÜ  KAZANÇ DEMEKTİR.
GÜN GEÇMİYOR DOLANDIRICILAR,SAHTEKARLAR,HIRSIZLAR YAKALANMASIN. YAKALANMAYANLAR DA KUL HAKKI YİYENLERDE CABASI.
ALIN TERİYLE KAZANÇ,BEREKETTİR.
HERKESİ HELAL KAZANMAYA  DAVET EDİYORUM...
İslam ahlakının en önemli ilkelerinden biridir helal kazanç. İnsanın ana rahmine düşüşü ile başlar serüveni. Babasının ve annesinin helal lokma ile beslenen bir bedene sahip olması etkilidir çocuğun ana rahmindeki hali üzerinde. Oradaki gelişme sürecinde de annesi yediğini, içtiğini, giydiğini vs. helal çizgisine dikkat ederek yerine getirmeli. Dünyaya geldikten sonra, büyürken, gelişirken, yetişirken, öğrenirken velhasıl Müslüman kimliği ve kişiliği oluşurken annesi-babası her açıdan davranışlarına dikkat etmeli ve helal lokma, helal kazanç çizgisinden asla taviz vermemeli. Sadece bedensel gelişme ile yetinilmemeli, aklen, fikren, kalben de çocuk helal-haram çizgisine titizlikle riayet edecek bir eğitime tâbî tutularak haramların tehditleri karşısında kendi ayakları üzerinde durabilecek kıvama getirip hayata öyle teslim edilmeli.
Ahlâkî davranışlarımızın oluşmasında Kur'ânî ilkelerin ve sünnetin birinci derecede etkisi vardır. Dolayısıyla helal lokma, helal kazanç konusunda hem kendi çizgimizi muhafaza etmek ve hem de bu çizgiye sadâkat bağlarıyla bağlı tertemiz bir nesil yetiştirmek için bu ilkeleri sık sık hatırlamalı ve hatırlatmalıyız. “Ey peygamberler! Helal ve temiz şeylerden yiyin ve iyi işler yapın. Ben sizin yaptıklarınızı bilirim” (Mü'minûn, 51) ayeti ile tüm insanlar yenilmesi içilmesi dince haram kılınmamış tertemiz şeylerden yemeye davet ediliyor. “Aranızda mallarınızı haksız sebeplerle yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günah ile yemek için, o malları hakimlere rüşvet olarak vermeyin” (Bakara, 188) ayetinin, başkasına ait bir malı zimmetine geçiren bir adam hakkında nazil olduğu ifade ediliyor. Adam bu mal konusunda aleyhinde delil olmadığı için, haksız ve günahkar olduğunu, yediği malın haram olduğunu bile bile borcunu inkar ediyor ve bu iddia ile mahkemeye başvuruyor. Peygamber efendimiz bu tür yollarla haksız kazanç elde etmek isteyenler için şöyle bir açıklamada bulunmuştur: “Hiç şüphesiz ben de bir insanım. Zaman zaman bana da davacı başvurur. İçinizden biri, bir başkasına göre davasını daha etkileyici bir dil ile savunabilir ve ben de onun lehine hüküm verebilirim. Bu şekilde kimin lehine hüküm verir de başkasının hakkını zimmetine geçirirsem bilsin ki, bu haksız mal, bir ateş parçasıdır. Buna göre ister onu taşısın, isterse bıraksın” (Müslim, Müsâkât 137).
Peygamberimiz (sav) haksız kazanç elde ederek mallarına haram karıştıran kimseleri, içyüzünü bildikleri davaları ile baş başa bırakıyor. Zira hakimin kararı ne herhangi bir haramı helâl ve ne de herhangi bir helâli haram haline getirebilir. O sadece göz önündeki delillere göre bağlayıcılık ifade eder. Günahı, sorumluluğu o konuda hile yapan, yanıltmaya başvuran tarafın omuzlarındadır (Bkz., Fîzılâli'l-Kur'an, Bakara 188'in tefsiri).
Kur'an'da dikkat çekilen en büyük haram kazançlardan birisi de yetim malı yemektir: “Muhakkak ki yetimlerin mallarını zulümle (haksızlıkla) yiyenler karınlarına sadece ateş yerler. Ve onlar yakında alevli ateşe atılacaklardır (Nisa, 10); ayeti bu hususu çarpıcı ve yeterince açık bir şekilde vurgulamaktadır. Yetim malının bir ateş olarak insanı hem bu dünyada ve hem de öteki dünyada yakacağı, hiç kimsenin buna tenezzül ederek helal malını harama dönüştürmemesi gerektiği hususu oldukça uyarıcı bir üslupla ifade edilmektedir.
Pek çok rivayette helal kazanca dikkat çekilmekte, çoluk çocuğunun geçimini helalinden temine çalışanın, Allah yolunda mücahede eden gibi ve namusu dairesinde helalinden dünyalık peşinde olanın şehidler derecesinde olduğu belirtilmektedir. Ayrıca kırk gün helal yiyenin kalbini Allah'ın nurlandırdığı ve hikmet pınarlarını kalbinden lisanına akıttığı bildirilmektedir. Parasında bir kuruş haram olduğu halde on kuruş ile bir elbise alan kimsenin üzerinde o elbiseden bir parça bulunduğu müddetçe namazının kabul olmayacağı, helal kazanç uğrunda yorgun olarak akşamlayan kimsenin günahları bağışlanmış olduğu halde yatacağı ve Allah Teala kendisinden razı olduğu halde sabahlayacağı, şüpheli şeylerden kaçınarak vefat eden kimseye Allah Teala'nın bütün Müslümanların sevabı kadar mükafat vereceği rivayetleri helal kazancın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır (İhyau Ulumu'd-dîn, II, 235-237).
“Her işin başı eğitimdir” sözünü çok sık kullanırız. O zaman okullarımızda sadece dini muhtevalı derslerde değil, her vesileyle öğretmenlerimiz helal kazanç konusunu öğrencisinin gündeminde hep canlı tutmalıdır. Eğer sınavlarda kopya çekmenin haram kazanç olduğuna onları ikna eder ve öğrenciler de bu haram kazanca asla tevessül ve tenezzül etmeme noktasında bir kişiliğe sahip olurlarsa, haramlardan uzak, tertemiz bir neslin yetişmekte olduğu müjdesini verebiliriz. Tabi burada öğretmenlerimiz de şuna özellikle dikkat etmeli: Eğer sorumlu oldukları herhangi bir dersin hakkını vermez ya da boş geçirirse haram kazanç elde etmiş olurlar, öğrencileri için sergileyecekleri en önemli davranış bir dakikalarını dahi boşa geçirmemeleri ve girdikleri dersin hakkını dolu dolu vermeleri hususudur.