19 Kasım 2015 Perşembe

Başkan İsmet ÖZBAKKAL, 1 Kasım parlamenter seçimlerini değerlendirdi...

“SEÇİM BİTTİ GEÇİM BAŞLADI”
DEMOKRAT PARTİ KAYSERİ İL BAŞKANI İSMET ÖZBAKKAL
1 Kasım parlamenter seçimlerinden sonra toplumun her kesimde bir rahatlama ve rehavetin hâkim olduğunu görüyoruz. Çünkü 7 Haziran seçimlerinden çıkan sonuçlar hiçbir partiye tek başına iktidarı elde etme imkânı vermediği gibi koalisyon ihtimalinin de olmadığı yaşadığımız
süreç içerisinde ortaya çıkmıştı.
Pek çok koalisyon oluşturma imkânı varken, böyle bir inatlaşma, zıtlaşma ve kısır döngü içine girilmesi, bütün toplum kesimlerinde panik yaratmış, büyük bir endişe, korku ve karamsarlığa yol açmıştı. Dolayısıyla hâkim güçlerin isteği buydu. Nitekim alel acele 7 Haziran seçimlerinin yenilenmesi / tekrarlanması zorunlu hale geldi. 

OLUMSUZLUKLAR DA ORTADAN KALKTI GİBİ GÖRÜNÜYOR !..
1 Kasım seçimleri ile bu olumsuzlukların net şekilde ortadan kaldırıldığı ve 2019 yılına kadar bir seçim ve istikrarsızlık ihtimali kalmadığı sanılmaktadır. Dolayısıyla, mevcut karamsarlık ta ortadan kalktığına göre, şimdi zaman çalışma zamanı ve dünya ile her alanda rekabet etme zamanıdır.

BAŞTA EĞİTİM VE BİLİM
Başta eğitim olmak üzere, bilimde, teknolojide, üretimde, sporda vb her alanda dünya standartlarında çalışmak ve üretmek zorunluluğu vardır. Eğer dünyadan koparsak, dünyanın gittiği yönün aksine gider veya yerinde sayarsak, ne milli gelirimizin artmasını sağlayabilir, ne milli gelirden kişi başına düşen gelirimizi artırabiliriz, ne küresel çapta bir güce sahip olabiliriz, ne de bölgemizde söz sahibi. Bölgemiz küresel güçlerin at oynattığı önemli bir bölgedir. Bölgemizde, bölge ülkelerinden küresel bir gücün olmaması, kuzeyden, batıdan ve ta dünyanın öbür tarafından gelip müdahale eden güçlerle dolup taşmıştır. Biz ise sınırlarımızın dibindeki gelişmelere ne yazık ki direk ve açık müdahil olamamışızdır.
Hâlbuki bu bölgede küresel güç olma potansiyeli olan tek ülke Türkiye’dir.
Ancak Türkiye’nin iç kavgaları, üç yüz yıldır küresel güç olmasını engellemektedir.
Hatta Allah korusun zaman zaman iç savaş cümlelerini kuranların, dillendirenlerin ve iç savaş denemeleri yapmaya kalkışanların olduğunu da hem görüyor hem de bu yolda çalışanları biliyoruz. Bilerek veya bilmeyerek bu yolda gayret gösterenlere destek verenlerinde az olmadığına şahit oluyoruz. Türkiye’nin küresel güç olması için hem çok üretmesi hem de Nükleer güç olması gerekir. Kendi imkânlarıyla nükleer silah denemelerini en kısa zamanda yaparak nükleer silahlara sahip olması gerekir.

MİLLİ GELİRİ ARTTIRMAK GEREKİR...
Bunun yanında milli gelirini artırarak kişi başına en az 25-30 bin dolarlara ulaştırmak mecburiyetindedir. Türkiye’nin bunları yapma potansiyeli vardır. Sadece bütün kademelerdeki yöneticilerin büyük düşünerek bu hedefler doğrultusunda koordineli olarak kararlı adımlar atmaları gerekir. Türkiye’nin bir İtalya’dan, bir Fransa’dan, bir Almanya’dan, bir Japonya’dan, bir Rusya’dan ve bir ABD’den vb neyi eksik?
İnsan gücü mü, yeraltı ve yerüstü kaynakları mı, denizleri mi, enerji kaynaklarına uzaklığı mı, jeopolitik durumumu mu, tarihi ve kültürel kaynakları mı vb neyi eksik Allaha aşkına?
He eksik olanı söyleyeyim. Eksik olan bir şeyi var ki işte bu eksiklik her türlü gelişmeyi engelliyor. Bu eksiklik iç kavgalar, birbirimizi engellemeye dönük çalışmalar, ülke
menfaatine olan her şeyde güç birliği yapılamaması, birimizin yaptığını diğerimiz yıkarak yeni baştan yapmaya kalkışmamız, İşbirliğinden ve güç birliğinden maalesef uzak olmamızdır. Artık bu yanlış davranışlarımızı bir tarafa bırakarak, ülkemiz için, halkımız için, geleceğimiz için, azami düzeyde iş ve güç birliğini geçekleştirerek dünya ile rekabet etme zamanıdır diyebilmeliyiz.