31 Temmuz 2013 Çarşamba

Avrupa Birliği’ne tam üyelik müracaatının yıl dönümü

Genel Başkan Gültekin Uysal'ın, Şehit Başbakan Adnan Menderes’in 31 Temmuz 1959 tarihinde Avrupa Birliği’ne tam üyelik müracaatının yıl dönümü açıklaması
İktidarın bugünkü AB politikası ‘sıfır ilerleme’ şeklinde özetlenebilir. 54 yıl sonra gelinen nokta üzüntü vericidir. “Rahmetli Adnan Menderes'in vizyonu ile başlatılan AB’ye tam üyelik sürecinde büyük zahmetlerle katedilen yolda bugün, Demokrat geleneğin ve demokrat vizyonun eksikliği açık bir biçimde görülmektedir.”
(DP Basın Merkezi- 31 Temmuz 2013)- Genel Başkan Gültekin Uysal, Demokrat Parti Eski Genel Başkanı ve Şehit Başbakan Adnan Menderes’in 31 Temmuz 1959 tarihinde Avrupa Birliği’ne tam üyelik müracaatının yıldönümü nedeniyle bir açıklama yaptı. Genel Başkan Gültekin Uysal, Şehit Başbakan Adnan Menderes’in 54 yıl önce Avrupa Ekonomik Topluluğu'na (AET) tam üyelik müracaatı yapmasının yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“AB üyeliği Demokrat Parti’nin  Türkiye’ye kazandırdığı bir vizyondur. “
“AB üyeliği Demokrat Parti’nin Türkiye’ye kazandırdığı bir vizyondur. Hatırlanacağı üzere; Türkiye, daha sonra AB’ye dönüşecek olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun (AET) 1958 yılında kurulmasından kısa bir süre sonra, Demokrat Parti iktidarında, 31 Temmuz 1959 tarihinde Topluluğa ortaklık başvurusunda bulundu. 
Tarih boyunca yönü batıya dönük olan Türkiye’nin üye ülkeler tarafından büyük coşku ile karşılanan bu başvurusu aynı zamanda milli bir hedef olarak yakın zamandaki dış politikamızın da en önemli eksenini oluşturmuştur.
Rahmetli Adnan Menderes'in vizyonu ile başlatılan AB’ye tam üyelik süreci, Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki en önemli demokratikleşme ve entegrasyon projesi olup, takip eden dönemde yine tüm Demokrat Parti Hükümetleri ve siyasi kadrolar tarafından desteklendi ve takip edildi. AB’ne üyelik, Türkiye için reform niteliğinde pek çok uygulamanın gerçekleşmesine katkı sağlayan bir süreci başlatmıştır. 
Avrupa Birliği sürecini başlatan rahmetli Başbakan Adnan Menderes başta olmak üzere, o dönemdeki tüm Demokrat Parti yöneticilerini ve daha sonraki süreçte Demokrat Parti geleneğinden gelen ve sürece dört elle sarılarak büyük ilerleme kat eden tüm siyasetçilerimizi, şükran ve saygı ile anıyorum.
İktidarın AB Politikası: “sıfır ilerleme” Türkiye’nin 1959 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu’na giriş için yaptığı başvuruyla başlayan Avrupa yolculuğu, askeri darbeler ile sekteye uğramış ancak milli bir hedef olarak bugüne kadar önemini devam ettirmiştir. Hiç kuşku yok ki; Avrupa Birliği süreci ile hedeflenen ve aslolan ülkemizin hukuk devleti, demokratikleşme ve özgürlük seviyesinin yükselmesi, ekonomik kalkınmamız ve tüm vatandaşlarımızın yaşam standardının artmasıdır.
Bütün bu çabalara rağmen bugün AB sürecinde geldiğimiz noktada; Türk dış politikasında her geçen gün çığ gibi büyüyerek karşımıza çıkan sorunlar, AB sürecinde de yaşanmaktadır. İktidarın dış politikadaki yetersizliği kadar, demokrasiye, özgürlük ve hukuka olan sorunlu bakış açısı da Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin önünde en önemli engel haline gelmiştir.
“ AKP Hükümeti, Avrupa Birliği’nden vazgeçmiş görüntüsü vermektedir."
Mevcut iktidar, iktidarının ilk döneminde Avrupa Birliğini iç politikada hareket alanı elde edebilmek için bir araç olarak kullandıktan sonra bugün, müzakere sürecinde adeta ayak sürüyen, bahaneler arayan bir görünüm sergilemektedir. 
AKP iktidarının ilk döneminde, 17 Aralık 2004 tarihinde Avrupa Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesinde, müzakere tarihi alınması ve 2005 yılında müzakerelere başlanması Türk halkına büyük bir zafer gibi sunulurken, bugün AKP Hükümeti Avrupa Birliği’nden adeta vazgeçmiş görüntüsü vermektedir. 
İktidarın bugünkü AB politikası “sıfır ilerleme” şeklinde özetlenebilir. 54 yıl sonra gelinen noktada Türkiye’de iktidarın Avrupa Birliği üyeliği konusunda, ‘olmasa da olur’ noktasına gelmesi üzüntü vericidir. Büyük zahmetlerle yol katedilen AB üyeliği konusunda, bugün Demokrat geleneğin ve demokrat vizyonun eksikliği açık bir biçimde görülmektedir. 
Demokrat Parti ile başlayan ve Türkiye için öncelikli bir hedef olmaya devam eden Avrupa Birliği sürecinin yeniden ivme ve hayat kazanması için gerçek anlamda demokrat bir vizyona ihtiyaç vardır.”

Demokrat Parti İl Başkanı İsmet Özbakkal Açıklaması

Demokrat Parti İl Başkanı İsmet Özbakkal Açıklaması

 
Demokrat Parti (DP) Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, Türkiye'nin kısa ve uzun vadeli etki ve ilgi alanında bulunan pek çok meseleyi suhuletle çözmesinin yolunun, bu meseleleri demokratik kanallara aktarmaktan geçtiğini belirterek, "Türkiye,...
Demokrat Parti (DP) Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, Türkiye'nin kısa ve uzun vadeli etki ve ilgi alanında bulunan pek çok meseleyi suhuletle çözmesinin yolunun, bu meseleleri demokratik kanallara aktarmaktan geçtiğini belirterek, "Türkiye, Demokrat Parti'nin eksikliğini hissetmektedir" dedi.

Özbakkal, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin nerede mazlumun gözyaşı akıyorsa, orada onun bayraktarlığını yapacak bir ülke haline gelmesini arzuladıklarını bildirdi. Açıklamasında, "Meselemiz 60'larda, 70'lerde ve devamında neyse, bugün de aynıdır" diyen Özbakkal, şunları kaydetti :

"Türkiye'yi sahip olduğu bütün güç unsurları ile beraber, bu coğrafyada var olduğu kadar nerede mazlumların gözyaşı akıyorsa orada onun bayraktarlığına soyunacak bir büyük ülke haline getirmemiz lazım. Bu da ancak demokratların elinde olur. Milletin "devlet olması" anlayışı içerisindeyiz. Türkiye'nin iktisadi olarak en önemli sorununun demokrasi, dış borç ve cari açık olduğunu, en az onun kadar da adalet ve hukuk sorununun da bulunduğunu görüyoruz. Demokrasiye sahip çıkmak, en önemli görevlerimiz arasındadır. Gerçek demokratlar olarak hürriyetçi düşüncenin sahibiyiz. Gücümüzü ve geçmişimizi biliyoruz. O nedenle meçhule yelken açmamak ve büyük geçmişimizi geleceğe taşımak adına, siyaset yoluyla gücü milletten alarak yolumuza devam edeceğiz. Türkiye, Demokrat Parti'nin eksikliğini hissetmektedir."
(İHA, 31 Temmuz 2013 - KAYSERİ)

28 Temmuz 2013 Pazar

İL BAŞKANLARI TOPLANDI

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal Ankara’da toplanan il Başkanlarına seslendi:
“ Milletin bize özlem duyduğu ortadadır.”

“ Bugünkü iktidar gerilimlerden besleniyor..”

“ Kendi içimizden başka siyasi hareketlerde şahsi beklentilerini karşılamak cihetine gidenler olabilir. Ama bugün başka hiçbir kaygı taşımadan bu davanın bayrağını taşıyan kale gibi duran teşkilatımızla beraber inandığımız ideallere sonuna kadar sadakat göstererek bu yolda yürümek durumundayız..”

(DP Basın Merkezi- 27 Temmuz 2013)- Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal Ankara’da toplanan il başkanlarına hitaben yaptığı konuşmada, “ Milletin bize özlem duyduğu ortadadır.” dedi. Bugünkü iktidarın gerilimlerden beslendiğini söyleyen Uysal, “ Yüzde 50 +1’e kilitlenerek, yönetme meşruiyetini milletten alarak, bu meşruiyeti ve hakkını bir ezme hakkı olarak değerlendirenlerin, dışlayanların, ötekileştirenlerin bugün Türkiye’yi getirdiği nokta ortadadır. “ şeklinde konuştu.
DP Lideri Gültekin Uysal, toplantının başında yaptığı sunuş konuşmasında şunları kaydetti:
“ Kendi içimizden başka siyasi hareketlerde şahsi beklentilerini karşılamak cihetine gidenler olabilir. Ama bugün başka hiçbir kaygı taşımadan bu davanın bayrağını taşıyan kale gibi duran teşkilatımızla beraber inandığımız ideallere sonuna kadar sadakat göstererek bu yolda yürümek durumundayız..”
“ Biz sıkışan ve daralan, adeta siyahla beyaz arasına sıkıştırılan Türkiye gündemi içerisinde biz, milletin gündemini, gerçek Türkiye’nin gerçek gündemini konuşmaya gayret gösteriyoruz.
Ülkelerin, devletlerin, milletlerin zaman zaman biriken problemlerini bir kriz hali içerisinde, bir patlamayla geniş halk kitlelerini farklı istikametlere sevk ettiğini yaşadık, yaşıyoruz..
İnsanların etnik kökenine, mezhebine, farklılıklarına bakmaksızın, hür ve eşit vatandaşlık temelinde bu ülkeye sonuna kadar sadakat gösteren bütün insanlarımızı eşit gören, ötekisi olmayan bir siyasetin sahibi olarak aynı vazifemizi bugün de icra etmek durumundayız.
Yüzde 50 +1’e kilitlenerek, yönetme meşruiyetini milletten alarak, bu meşruiyeti ve  hakkını bir ezme hakkı olarak değerlendirenlerin, dışlayanların, ötekileştirenlerin bugün Türkiye’yi getirdiği nokta ortadadır.
Bizim de bu gerilimlerden beslenen siyasetin karşısına pozitif bir siyaset icra etmek durumundayız.. Hakikati yalanlarından ayıracak vazifeyi de yine bizler görmek durumundayız. Kolluk kuvvetlerinin istihbarat örgütlerinin bile bu mücadelede taraf yapıldığı, mülkü adaletin temeli yapacaklarına, iktidarın temeli yaparak sürdürdükleri bu siyaset pek çok insanımızı rahatsız ettiği ortadadır.
Özellikle de medyada adeta bir kadastro geçirircesine, kullanım haklarını kendilerinde tuttuklarını görüyoruz.
Bu süreç içinde kendi içimizden savrulan arkadaşlarımız olabilir.. Başka siyasi hareketlerde şahsi beklentilerini karşılamak cihetine gidenler olabilir. Ama bugün başka hiçbir kaygı taşımadan bu davanın bayrağını taşıyan başta sizler olmak üzere sizlerin altında kale gibi duran teşkilatlarımız olmak üzere hep beraber inandığımız ideallere sonuna kadar sadakat göstererek bu yolda yürümek durumundayız..
Milletin bize özlem duyduğu ortadadır. İnşallah biz de bu özlemin karşılığını verebilecek bir iklimi bir siyaseti hep beraber somut haliyle ortaya koyarız..”
“DP Genel Merkezi’nde iftar..”
Demokrat Parti Genel Merkezi’nde gün boyu süren Merkez Karar Kurulu ve İl Başkanları toplantısından sonra tüm teşkilata bir iftar yemeği verildi. Yemeğe Genel Başkan Gültekin Uysal, Başkanlık Divanı Üyeleri, Merkez Karar Kurulu Üyeleri ve İl Başkanlarıyla demokrat partililer katıldı. 

26 Temmuz 2013 Cuma

BİR EFSANE BÖYLE DOĞDU...

Koraltan: Demokrat Parti ismini ben, afişteki eli babam verdi
Refik koraltan'ın kızı Ayhan Koraltan, Demokrat Parti'yi iktidara taşıyan "Yeter!.. Söz Milletindir" afişinin/söyleminin hikâyesini anlattı
Demokrat Parti'nin kurucularından Refik Koraltan’ın kızı Ayhan Koraltan “Partinin ismini ben buldum. DP'yi iktidara taşıyan 'Yeter Söz Milletindir' afişindeki el ise babamın eli” dedi.
Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı idama götüren 27 Mayıs askeri darbesinin yarın 63’üncü yılı. O dönemde Yassıada’da yargılanan ve idam cezası ömür boyu hapse çevrilen dönemin TBMM Başkanı Refik Koraltan, Demokrat Parti’nin kurucularından olmasına rağmen, hatıraları yıllarca gölgede kaldı. Koraltan’ın kızı 91 yaşındaki Ayhan Koraltan 27 Mayıs ile dağılan hayatlarını ve DP’yi iktidara taşıyan, afiş yoluyla propagandanın devrimle bütünleşen ilk örneğini veren ‘Yeter Söz Milletindir’ afişinde ‘dur’ anlamında kullanılan elin öyküsünü, Radikal’den Ayça Örer’e anlattı. 
“Annem Demokrat Parti kurulduğunda felç oldu, Adnan Menderes’in idam kararını duyduğunda vefat etti…” 91 yaşındaki Ayhan Koraltan Demokrat Parti’nin kurulmasıyla başlayıp 27 Mayıs’la dağılan hayatlarını böyle özetledi.
Babası Refik Koraltan cezaevine girdikten sonra onun hem avukatı hem yoldaşı olan Ayhan Hanım, babasının cezaevinde anılarını yazarak hayatını kayıt altına almasına da öncü olmuş. Gazeteci Kamil Maman’ın sahaflarda gezerken o zaman 6 yaşında olan Ali Yavuz Koraltan’ın dedesine yazdığı mektubun izini sürmesiyle ortaya çıkan ‘Tek Parti Devrinden 27 Mayıs 1960 İhtilaline Demokratlar’ Refik Koraltan’ın cezaevinde kızına yazdığı bu anıları bir araya getirmiş. 
Babam, darbeyi sezmişti 
“Babam daima ileriyi gören bir adamdı, ‘memleket sarsılacak’ demişti” diyerek babasının darbeyi sezdiğini anlatan Ayhan Koraltan darbeden sonra avukat sıfatıyla mahkemelerde yerini almış. O günleri şöyle anlatıyor:
“Kolay değildi Yassıada’ya girip çıkmak. Bir karacı, bir havacı, bir denizci bekliyordu sıra sıra. Hepsinin elinde tüfek vardı ve hepsinin de emniyeti açık, ateş etmeye hazır vaziyette. Samed Ağaoğlu’nun kız kardeşi bir askere ‘Bana bunu çeker misin?’ diye sordu, ‘Çeker miyim bacım?’ cevabı aldı. Bütün duruşmalara gittim, gitmez olur muyum? Babam çalışırken yemek bile yemezdi. Hep memleket meseleleriyle meşguldü aklı. O günleri hatırladıkça başıma ağrılar geliyor. Tek başıma gidip tek başıma geliyordum. Yalnız başıma hiçbir yere gitmemiştim o güne kadar. Otobüslerde sigara içiliyordu. Öksüre öksüre gidiyordum.” 
Babasını mahkemeden mahkemeye gördüğünü anlatan Koraltan, cezaevinde ilk buluşmalarını ise unutamıyor. Ayhan Koraltan, “Çamaşırlarını yıkamış. ‘Bunu ben yıkadım’ diye getirdi. 75 yaşındaydı o zaman. Hayatında bir mendil bile yıkamamış adam, mecbur olunca yıkıyor işte. Çıktıktan sonra siyasete girmedi tabii ki. Girer mi bir daha? Aman! Biz bırakmazdık istese de…” diyor. 
Adadaki çekiç sesleri 
Unutamadığı bir anıya da Yassıada’ya yanaştığında şahit olmuş Ayhan Koraltan. O anları şu sözlerle anlattı:
“Adadan çekiç sesleri geliyordu. Darağaçlarını kuruyorlardı. Gelip ‘asılacağınız yerleri hazırlıyoruz’ dediler. Ne günlerdi… Sinirler sağlammış ki dayanmışız. Annemde de felç vardı. Ona da ben bakıyordum. Anneme söylemedik. Babam Yassıada’da yaşadıklarını sonra bana anlattı. İdama mahkûm olduklarında hepsini ölüm hücrelerine koymuşlar. Ancak girebileceğiniz bir yer. Elleri arkadan Alman kelepçesiyle bağlamışlar. Kollarını hareket ettirdikçe etleri içeri gömülüyor. Orada Agâh Erozan Kuran-ı Kerim okumaya başlıyor. O sırada zaten Fatin Rüştü Zorlu’yu asıyorlar.” 
İsim benden, el babamdan 
Koraltan ailesi için Demokrat Parti’nin bir başka önemi daha var. Partiye ismini Ayhan Koraltan vermiş, o dönemde simge olan “Yeter! Söz Milletindir!” afişindeki el de Refik Koraltan’a ait. Demokrat Parti’ye isim konulması ve partiyi iktidara taşıyan o ünlü afişin hikâyesini Ayhan Koraltan şöyle anlattı: “O zaman 24 yaşında olmalıyım. Celal Bayar yemeğe davet etmişti bizi, sordu, ‘Ne olsun partinin adı?’ ‘Doğan Güneş Partisi diyelim’ dediler, ben de ‘Demokrat olsun, beynelmilel bir isim bu’ dedim. Hemen kabul ettiler. ‘Yeter! Söz Milletindir!’ afişindeki el de babama aittir. Kalıbını çıkarıp afiş yaptılar.” 
Refik Koraltan Türkiye’nin ilk göz bankasının kurucusu. Açılışı yaparken gözlerini de bağışlamış bankaya. Yıllar sonra 1974’te vefat ettiğinde iki gözü de iki ayrı insana verilmiş. Ayhan Koraltan, “Babam 1974’te vefat edince gözlerinin bir tanesini Ayşe Zor isminde Giresun’da boğa saldırısıyla gözünü kaybetmiş birine veriyorlar, diğer gözünü de Balıkesir ’de bir maden işçisine.” 
“Şimdi Salim Başol’la karşılaşsanız ne derdiniz?” sorusuna Ayhan Hanım, “tuu” derdim yanıtı veriyor. “Eh! Onlar da pişman olduk göründüler sonradan” eklemesini yaparak…
(T24 – Tarih: 26.05.2013, 09:26)

23 Temmuz 2013 Salı

Haber > Türkiye > Demokrat Parti İl Başkanı İsmet Özbakkal:


Demokrat Parti (DP) İl Başkanı İsmet Özbakkal, ülkenin çok zor günlerden geçtiğini, bununla birlikte son zamanlarda 'Çamur at, izi kalsın'...
23 Temmuz 2013 Salı 09:56 Haberfx
Demokrat Parti (DP) İl Başkanı İsmet Özbakkal, ülkenin çok zor günlerden geçtiğini, bununla birlikte son zamanlarda 'Çamur at, izi kalsın' siyaseti yaptıklarını belirterek, ''Halkımız, Demokrat Parti iktidarına hasret kaldı, önümüzdeki günlerde partimize büyük katılımlar olacak'' dedi.
Özbakkal, yaptığı açıklamada, 'Çamur siyaseti' yapanlara karşı olduklarını bildirdi. Özbakkal, ''Ülkemizin zor günlerden geçtiği bu dönemde, ekonomi ve demokrasinin oturması, etnik kimlik sorunları için verilen mücadelede Demokrat Parti olarak biz varız. Kişilerin şahsiyetleri üzerinden siyaset yapanlara, çamur at izi kalsın diyen politikacılara karşıyız. Milli manevi değerleri korumak güçlendirmek her siyasetçinin görevidir. Ülkemizin geleceğini engelleyen, sürekli geçmişe takılan siyasetçilerdir. Siyaset çözüm sanatıdır. Yeni projelerle yeni ümitlerle demokrasiyi içine sindirmiş, anlamış bir millet olmamız dileğiyle, yeni anayasanın yapılmasını istiyoruz'' ifadelerini kullandı.
Açıklamasında, ''Milletin ve vatanın bölünmez bütünlüğü ile temel hak ve özgürlükleri dokunulmaz kabul eder'' diyen Özbakkal, ''Devlet yönetiminde şeffaflığı, verimliliği ve bilgiyi esas alır, hukukun üstünlüğüne inanır. Adalet ve eşitlik ilkelerini, uygulanması gereken en önemli ahlaki değerler olarak görürüz. Birlik ve beraberliğimizi her zaman korumalıyız. Halkımız Demokrat Parti iktidarına hasret kaldı, önümüzdeki günler partimize büyük katılımlar olacak'' dedi.

22 Temmuz 2013 Pazartesi

SORULAR, CEVAPLAR VE GÜLTEKİN UYSAL!...

Genel Başkan Gültekin Uysal, gündemdeki soruları cevaplandırdı:
DEMOKRAT PARTİ GENEL BAŞKANI
GÜLTEKİN UYSAL
“PKK’nın Türkiye’yi terk etmek gibi bir niyeti yok..”
“Alandan PKK değil, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Güçleri çekilmektedir. Dağa insan çıkarmak noktasında PKK’nın motivasyonu artmıştır.” 
 “Yeni Anayasayı kısır, partiler arası bir pazarlığa dönüştürdük. Bu pazarlıktan kucaklayıcı, kuşatıcı bir Anayasa’nın çıkmasını beklemiyorum.”
“Mısır’daki olay kesin olarak darbedir. Bu darbe, uzun yıllar sürecek bir iç çatışmanın ayakları olabilir. Batı her zamanki gibi ikiyüzlü tavrını Mısır’da da göstermiştir. Batı, darbeyi tanımlamaktan bile kaçınıyor”
(DP Basın Merkezi -  13 Temmuz 2013) - Genel Başkan Gültekin Uysal, gündemdeki soruları cevaplandırdı. “ PKK’nın Türkiye’yi terk etmek gibi bir niyeti yok..” diyen Uysal, “ Alandan PKK değil, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Güçleri çekilmektedir. Dağa insan çıkarmak noktasında PKK’nın motivasyonu artmıştır.” diye konuştu..
“ Mısır’daki olay kesin olarak darbedir..”
Soru: Mısır’daki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gültekin Uysal: Mısır’daki gelişmeleri üzüntü ve endişeyle izliyoruz. Mısır, bölgenin nirengi noktası olması, hem temsil ettiği medeniyet geleneği, hem de İslam geleneği açısından sahip olduğu avantajlar ve oturduğu dinamikler dolayısıyla önemli bir ülkedir.
Bu açıdan baktığımızda bu darbenin uzun yıllara sari bir şekilde bir iç çatışmanın ayakları olabileceği endişesini taşıyorum. Mısır’daki olay kesinlikle bir darbedir  Bu nedenle demokratik rejimlerden yana olan Türkiye’nin taraf olması gereğini ifade ediyorum.
“Batı her zamanki gibi iki yüzlü tavrını
Mısır’da da göstermiştir.”
Batının her zamanki gibi tutumu Mısır’da da ortaya çıktı. 11 Temmuz 1995’te Saray Bosna’da, Srebrenitsa’da olduğu gibi.. Batı için demokrasi, kendileri için bir haktır. Ama Ortadoğu coğrafyası için müdahale enstrümanına dönüşür. Batı, her zamanki gibi alışageldiğimiz o ikiyüzlü tavrını Mısır’da da göstermiştir. Tanımlamaktan bile imtina eden bir anlayışı Türkiye’nin kabule edebilme imkanı yoktur. 
Türkiye’de, Mısır üzerinden yapılan tartışmaların da sağlıklı bir zeminde ilerlemesi lazım. Mısır meselesini Türkiye’ye yansıtarak iç mesele malzemesi yapmamak lazım. Başta iktidar partisi olmak üzere pek çok aktörün, meseleyi kendi bulunduğu siyasi pozisyonu tahkim etmek adına bir cephanelik olarak kullanma anlayışının dışına çıkarak, hadisenin ne anlama geldiğini, Türkiye’ye ve bölgeye nasıl yansıyabileceğini tartışması gerekir. 
İktidar ve destekçilerinin, Taksim Gezi Parkı olaylarının bir benzeriymiş gibi göstererek meseleyi başka bir noktaya taşımaya çalışmıştır. Türkiye ve Mısır karşılaştırması yaptığımızda birbirine benzer noktaları olmakla beraber, Türkiye’nin bulunduğu pozisyon, sahip olduğu değişim ve modernleşme çizgileri itibariyle çok farklı bir noktadadır. Bunu iyi bilmek lazım. 
“Yeni Anayasayı kısır, partiler arası bir pazarlığa dönüştürdük. Bu pazarlıktan kucaklayıcı, kuşatıcı bir anayasanın çıkmasını beklemiyorum.”
Soru: Yeni Anayasa çalışmalarından umutlu musunuz?
Gültekin Uysal: Anayasa meselesi, kendi kısır kavgalarının, kısır parantezlerinin içerisinde bir kavganın aracı haline getirildi. Başından itibaren buradan olumlu bir sonucun çıkmayacağını Sayın Başbakan, grup yöneticileri, bakanlar, diğer milletvekilleri ifade ediyorlar. Masadan önce kim kalkacak anlayışı içerisinde süreç yürütüldü. Anayasa görüşmelerini kısır, partiler arası bir pazarlığa dönüştürdük maalesef. Bu pazarlıktan da istediğimiz anlamda Türkiye’nin lehine bir kucaklayıcı, kuşatıcı bir anayasanın çıkmasın ben şahsen beklemiyorum. İktidarın özellikle başkanlık sistemi meselesini en öne koymuş olması başlı başına çok büyük problemdir. Türkiye’de temel hak ve hürriyetleri teminat altına alacak, var olan cari siyasal sistemin kapasitesini daha da yukarıya aktaracak bir anayasa lazımdır. Bu açıdan baktığımızda kısa vadede anayasa uzlaşma komisyonundan yine bir şey çıkacağını zannetmiyorum.
“ Dağa insan çıkarmak noktasında PKK’nın motivasyonu arttı”
SORU:  Terörde çözüm sürecinin gidişatı nedir?
Gültekin Uysal: İktidar partisinin belki iyi niyetlerle başlattığı çözüm sürecinin gidişatının nerelere savrulabileceğini, devlet yönetiminde ciddiyetle görmek lazım. PKK’nın bir başka evreye geçmek noktasında barış süreciyle bir eşik olarak değerlendiriyor. Son veriler gösteriyor ki PKK’nın hiç böyle bir alanı terk etmek gibi bir niyeti yoktur. Endişemiz şudur; alandan PKK değil, Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet güçleri çekilmektedir.
İktidar partisinin kendi içinden de bazı milletvekilleri, bazı yöneticiler endişelerini raporlar halinde ortaya koyuyorlar. Dağa insan çıkarmak noktasında PKK’nın motivasyonunun arttığını, bu teşebbüsle beraber bölgeyi adeta etnik siyasete mahkum ettiğimizi, üniversitede çatışan tarafların PKK taraftarı ve Hizbullah taraftarı olduğunu görüyoruz.”
Kaynak ( DP ) 13 Temmuz 2013 Cumartesi

17 Temmuz 2013 Çarşamba

ALANDAN EŞKİYA DEĞİL, TSK ÇEKİLİYOR

Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal:
Demokrat Parti (DP) Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, yeni anayasanın kısır, partiler arası bir pazarlığa dönüştürüldüğünü ve bu pazarlıktan kucaklayıcı bir anayasanın çıkmayacağını görüyoruz'' dedi. Özbakkal, yaptığı...
(17 Temmuz 2013 Çarşamba 09:55)
 ***
Demokrat Parti (DP) Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, yeni anayasanın kısır, partiler arası bir pazarlığa dönüştürüldüğünü ve bu pazarlıktan kucaklayıcı bir anayasanın çıkmayacağını görüyoruz'' dedi.
Özbakkal, yaptığı açıklamada, yeni anayasanın da kısır, partiler arası bir pazarlığa dönüştürüldüğünü ifade ederek, başından itibaren buradan olumlu bir sonucun çıkmayacağını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, grup yöneticilerinin, bakanların ve diğer milletvekillerinin söylediklerini kaydetti. 
Yeni Anayasa konusunda ''Masadan önce kim kalkacak'' anlayışı içerisinde sürecin yürütüldüğünü ileri süren Özbakkal, ''Anayasa görüşmelerini kısır, partiler arası bir pazarlığa dönüştürdük maalesef. Bu pazarlıktan da istediğimiz anlamda Türkiye’nin lehine bir kucaklayıcı, kuşatıcı bir anayasanın çıkmasını ben şahsen beklemiyorum. İktidarın özellikle başkanlık sistemi meselesini en öne koymuş olması, başlı başına çok büyük problemdir. Türkiye’de temel hak ve hürriyetleri teminat altına alacak, var olan carî siyasal sisteminkapasitesini daha da yukarıya aktaracak bir anayasa lâzımdır. Bu açıdan baktığımızda kısa vadede anayasa uzlaşma komisyonundan yine bir şey çıkacağını zannetmiyorumDD ifadelerini kullandı.
ALANDAN PKK DEĞİL,
TSK VE EMNİYETGÜÇLERİ ÇEKİLİYOR
Terörde çözüm sürecinin gidişatını da değerlendiren Özbakkal, şunları bildirdi:
''İktidar partisinin belki iyi niyetlerle başlattığı çözüm sürecinin gidişatının nerelere savrulabileceğini, devlet yönetiminde ciddiyetle görmek lâzım. PKK, bir başka evreye geçmek noktasında barış sürecini bir eşik olarak değerlendiriyor. 
Son veriler gösteriyor ki, PKK’nın hiç böyle alanı terk etmek gibi bir niyeti yoktur. Endişemiz şudur; alandan PKK değil, Türk Silâhlı Kuvvetleri ve emniyet güçleri çekilmektedir. İktidar partisinin kendi içinden de bazı milletvekilleri, bazı yöneticiler, endişelerini raporlar halinde ortaya koyuyorlar. 
Dağa insan çıkarmak noktasında PKK’nın motivasyonunun arttığını, bu teşebbüsle beraber bölgeyi adeta etnik siyasete mahkum ettiği görülmektedir.''
Özbakkal, Mısır’da yaşanan olayın kesin bir darbe olduğunu, Batı’nın da her zamanki gibi iki yüzlü tavrını gösterdiğini de kaydetti.

15 Temmuz 2013 Pazartesi

DEMOKRASİ DERSLERİ

DP Kayseri İl Başkanı İsmet ÖZBAKKAL, Demokrasi dersi verdi..

Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet ÖZBAKKAL:
İhlas Haber Ajansı: 12 Temmuz 2013, Kayseri
Demokrat Parti (DP) Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, İslam alemindeki kargaşanın hızla arttığını ve kardeş kanının akmaya devam ettiğini belirterek, ''Kırmadan, dökmeden, sandıkta hesaplaşan, darbebeklentisi olmayan, bilinçli bir Türkiye istiyoruz'' dedi.
Özbakkal, yaptığı açıklamada, Müslümanlar arasında dayanışma, sosyal yardımlaşma, sevgi ve kardeşlik duygularının doruğa çıkması beklenen MübarekRamazan Ayı’nda, İslam alemindeki kargaşanın hızla arttığını ve kardeş kanının akmaya devam ettiğini bildirdi. Özbakkal açıklamasında, ''Kavgaların, dargınlıkların unutulduğu, sevgi, saygı ve merhamet duygularının daha da pekiştiği içinde bulunduğumuz bu Ramazan Ayı’nda, küskünlükleri ve kavgaları unutarak, kötü sözlerden kaçınarak, birbirimize karşı saygı ve sevgiyi ön planda tutarak birlik ve beraberliğimizi güçlendirmeliyiz. Barış ve huzur aylarına başlangıç olmasını dilediğimiz bu mübarek günlerde aynı inancı taşıdığımız, tasada ve kıvançta bir ve beraber olduğumuz büyük milletimizin, her zamankinden çok daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır'' ifadelerini kullandı.
DP İl başkanı Özbakkal, ''Bu duygu ve düşüncelerle birlikte, Mübarek Ramazan Ayı’nın vatandaşlarımıza, aileleri ile birlikte mutlu, sağlıklı ve huzur dolu olmasını, ülkemizde, İslam aleminde ve tüm dünyada barışa vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Temennimiz demokrasiyi içine sindirmiş bir millet. Kırmadan dökmeden sandıkta hesaplaşan, darbe beklentisi olmayan bilinçli bir Türkiye istiyoruz'' dedi. (Kayseri, İhlas Haber Ajansı)
***
DP İl Başkanı İsmet ÖZBAKKAL Açıklaması
Demokrat Parti (DP) İl Başkanı İsmet Özbakkal, seçim barajının düşürülmesi gerekitğini söyledi."Demokrasinin sağlıklı işleyişi bakımından sakıncalı olan yüksekseçim barajının düşürülmesi gerekmektedir" ifadesinde bulunan Özbakkal, "Demokratik"...
02 Temmuz 2013 [4789773] İhlas Haber Ajansı
Demokrat Parti (DP) İl Başkanı İsmet Özbakkal, seçim barajının düşürülmesi gerekitğini söyledi.
"Demokrasinin sağlıklı işleyişi bakımından sakıncalı olan yüksek seçim barajının düşürülmesi gerekmektedir" ifadesinde bulunan Özbakkal, "Demokratik ülkelerde en az oranda tutulurken Türkiye de farklı sebeplerden dolayı yüksek tutulmaktadır" diye konuştu.
Özbakkal, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"2002 Yılında yapılan millet vekili seçimlerinde AKP nin toplam oyları yüzde 34, CHPnin 19'du, seçim barajı nedeniyle o dönem meclise 2 parti girdi. O dönemde milletin iradesinin yarıya yakın kısmı TBMM'de temsil edilememiştir. Yüzde 10'luk seçimbarajı yasama için engel taşıdığı inancına sahip darbe yönetimlerinin bu uygulamasıdır ve henüz kaldırılmamıştır. Siyasal yaşamın tüm temsilcilerinin, adil birseçim barajı belirlenmesi gerekmektedir. Avrupa'nın en yüksek seçim barajı Türkiyede bulunmaktadır. Rusya'da yüzde 7, Avusturya'da 4, İsveç'te 4, Danimarka'da 2,Belçika'da 5, Moldova'da 6, Ukrayna ve Yunanistan'da 3'tür." - KAYSERİ
***
Demokrat Parti İl Başkanı İsmet Özbakkal:
Güncelleme : 07 Şubat 2013 09:51
Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, yaptığı açıklamasında, “İmralı görüşmeleriyle Apo’yu kurtarmak isteyenler hüsrana uğrayacak” dedi.
Türkiye’nin geleceği için pozitif siyaset yapıyoruz. Hiç kimse Demokrat Partiyi görmemezliğe gelemez. Türkiye’de demokrasinin yerleşmesinde büyük mücadeleler vermiş bir partiyiz. Nasıl cemre toprağa düşerse biz de demokrat parti anlayışını milletimizin kalbine düşüreceğiz” diyen Özbakkal, “Yerine oturmuş bir demokrasiyle Milletin rahat bir yaşam süreceği ortadadır. Hukukun ve demokrasinin oturmaması ülkede gayri meşru şebekelerin oluşmasına sebep olur” diye konuştu.
Özbakkal, “Bir ülkenin başarısı hukukun ne kadar işlediği ile bellidir. Terör konusunda Türkiye sanki bir mücadele vermiş de kaybetmiş gibi bir psikoloji içinde böyle bir iklime sürükleniyor.
Ülkemizde kimlik sorunu yaratılarak, vatandaşlarımızın kafasını karıştırıyorlar. Toplumsal barışı siyasiler bozuyor. Asgari ücretin 774 TL olduğu, esnafın, sanayicinin, emeklinin sıkıntı içinde olduğunu görüyoruz.
Sadece oy kaygısıyla çıkarılan yasalar ve İmralı görüşmeleriyle Apo’yu kurtarmak isteyenler hüsrana uğrayacaklar.”
İhlas Haber Ajansı

HÜSRANA UĞRAYACAKLAR...

***
Bu Dünya kimseye kalmaz... 
Sevmeyen bir kalbin anlamı olmaz... 
Her insan kendine yakışanı yapar. 
Çünkü kalite asla tesadüf değildir. 
SEN EN İYİSİ OL... 
Dağ tepesinde bir çam olamazsan, 
Vadideki çalı ol... 
Fakat en iyi çalı sen ol... 
Sarayda bir misk çiçeği olamazsan, 
Göl kenarındaki saz ol. 
Fakat oradaki en canlı saz sen ol... Cadde olamazsan patika ol... 
Güneş olamazsan yıldız ol... 
Ama Sen her neysen onun en iyisi ol... 
Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz…
***
DEMOKRAT PARTİ 
KAYSERİ İL BAŞKANI 
İSMET ÖZBAKKAL: 
KAYSERİ (İHA) - 
Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, yaptığı açıklamasında, “İmralı görüşmeleriyle Apo’yu kurtarmak isteyenler hüsrana uğrayacak” dedi.
“Türkiye’nin geleceği için pozitif siyaset yapıyoruz. Hiç kimse Demokrat Partiyi görmemezliğe gelemez. Türkiye’de demokrasinin yerleşmesinde büyük mücadeleler vermiş bir partiyiz. Nasıl cemre toprağa düşerse biz de demokrat parti anlayışını milletimizin kalbine düşüreceğiz” diyen Özbakkal, “Yerine oturmuş bir demokrasiyle Milletin rahat bir yaşam süreceği ortadadır. Hukukun ve demokrasinin oturmaması ülkede gayri meşru şebekelerin oluşmasına sebep olur” diye konuştu.
Özbakkal, “Bir ülkenin başarısı hukukun ne kadar işlediği ile bellidir. Terör konusunda Türkiye sanki bir mücadele vermiş de kaybetmiş gibi bir psikoloji içinde böyle bir iklime sürükleniyor.
Ülkemizde kimlik sorunu yaratılarak, vatandaşlarımızın kafasını karıştırıyorlar. Toplumsal barışı siyasiler bozuyor. Asgari ücretin 774 TL olduğu, esnafın, sanayicinin, emeklinin sıkıntı içinde olduğunu görüyoruz.
Sadece oy kaygısıyla çıkarılan yasalar ve İmralı görüşmeleriyle Apo’yu kurtarmak isteyenler hüsrana uğrayacaklar.” 
(07.02.2013 - 09:51)

BAŞKAN; ÖZGEÇMİŞ

İsmet ÖZBAKKAL
Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı
1963 Kayseri Merkez Doğumlu. TED Kayseri Koleji Mezunu.Lisans Eğitimini EDUCON Firmasıyla Yapmış Olduğu Eğitimlerle Tamamladı.
Spor: Tekvandoya 1976 Yılında Başladı 1977 – 1978 Kayseri Şampiyonu Oldu 1980 Türkiye Baş Antrenörü Oldu. Almanlarla ARGE Çalışması Yaparak Kore’den Yakın Dövüş Uzmanlığı Diploması aldı; Almanya'dan Özel Kimliği Var
Siyaset: 1979 Yılında CGP (Cumhuriyetçi Güven) Partisinde Gençlik Kolları Başkanlığı; 1993 Yılında Doğru Yol Partisi (DYP) İl Gençlik Kolları Başkanlığını Yaptı. Genel İdare Kurulunda Görev Aldı. 1995 Yılında Doğru Yol Partisi Merkez İlçe Başkan Vekilliği ve İl Başkan Vekilliği Yaptı. 1997 Yılında DTP (Demokrat Türkiye) Partisi Kurucusu İl Başkan Yardımcılığı Yaptı. Partinin 1.Kongresinde Aday Oldu. 2012 Demokrat Parti (DP) Kayseri İl Başkanı Oldu.
Askerliği: TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı Dolmabahçe Sarayında Yaptı
TED Kolejinde:Bando Majörlüğü, Okul Öğrenci Başkanlığı, Hentbol Kaleciliği Yaptı.
Onur Belgesi Aldı. 30 Yıl Sonra Kiraz Ödülünü Aldı. TED Dostlar Grubu Başkanı
Diğer Faaliyetleri: Gazete Köşe Yazarlığı Yaptı. Üniversite Öğrencilerine Hitabet, Diksiyon, Beden Dili Koordinatörlüğü Yaptı. Bir süre Esnaflık Yaptı
SSK (SGK) Emeklisi 3 Çocuk Babası. Müteahhitlik ve Gayri Menkul Sektöründe Yer Aldı Gençlik Yıllarında İzcilik Yaptı. İnternette: “İyi İnsan İyi Vatandaş Kurucusu” Türkiye Kayseri “İsmet Özbakkal” Sitesi Var. Toplu İnsan Organizasyonları Yaptı.
En Son İstanbul Crown Plazada İş Adamlarını Topladı
2009 Yılında Ankara’da “İnsani Değerler Derneği” Kurucusu Ve Yönetiminde Yer Aldı.