30 Mayıs 2015 Cumartesi

DEMOKRAT PARTİ KAYSERİ İL BAŞKANI İSMET ÖZBAKKAL’IN “GÜNDEME DAİR” BASIN AÇIKLAMASI

DEMOKRAT PARTİ KAYSERİ İL BAŞKANI İSMET ÖZBAKKAL’IN “GÜNDEME DAİR” BASIN AÇIKLAMASI
25. Dönem Genel Milletvekili seçimlerinin yapılacağı 7 Haziran’a çok az bir süre kaldı. Seçime katılan siyasal partiler arasında tanıtım, beyin yıkama ve propaganda yarışı hızlandı.
Halkın rıza ve muvafakatine aykırı olarak ve kesinlikle objektif norm ve adil kriterlere dayanmaksızın verilen “hazine ulufesi” alan partiler, adeta çılgın mirasyediler gibi bol keseden harcıyor ve diledikleri gibi işitsel ve görsel medyayı kullanıyorlar.
Buna mukabil; Asgari % 3 oyu alamayan veya % 10 barajını aşamadıkları için “tüyü bitmemiş yetimin hakkından” nemalanamayan partiler lâf salatası yapamıyor. Vefakâr ve fedakâr Adaylarını ekran ekran dolaştıramıyor, çarşaf çarşaf ilan veremiyorlar. Çok yoğun masraf ve fuzuli israf, bol avanta ve peşkeş gerektirdiği için de açık hava toplantıları, konvoy şovları ve miting yapamıyorlar.
ÇOK ADALETSİZ BİR YARIŞ
Bir taraf, millet razı olmadığı halde, devletten cebren, hile ve desise ile hortumladığı haram para ile seçim sefahatı yaparken; Diğer taraf parasızlık ve imkânsızlıktan kırılıyor ve seçim sefaleti içinde kıvranıyor. Adalet mi bu? Hukuk bunun neresinde? Millet iradesi bu yaman çelişkiler içinde mi tecelli edecek. Büyük bir demokrasi ayıbı bu. Ya vaktiyle Demokrat Parti’nin yaptığı gibi, partilere kesinlikle hazineden para verilmemeli veya “yardım” adı altında yapılan bu hortumlama, olabildiğince objektif, adaletli ve hakkaniyetli ilkelere, norm ve kriterlere bağlanmalıdır. Böyle olmuyor. Bu insanlık dışı, adaletsiz ve haksız uygulama çok ayıp ve iğrenç oluyor. Dolayısıyla, bu haksız edinimlerle elde edilen oylar da helâl değil, mutlaka ve kesinlikle haram, hayırsız, onursuz, umursuz ve vicdanen şaibeli, meşruiyeti tartışmalı ve gerçekte geçersiz oylardır.
DEMOKRASİ BUNUN NERESİNDE?
Birileri, bütün beyan, ilân, bildiri ve çağrılarında durmadan Demokrasi, İnsan hakları, Hak, Adalet ve hukuktan bahsediyor. Oysa en başta yaptıkları seçim adil değil. Demokrat Parti zihniyetine göre “eşit şartlar, eşit imkânlar ve saydam kaynaklarla” yapılması zorunlu olan seçimlerde ancak “millet iradesi” tecelli edebilir. Aksi takdir de bu sulta, cunta ve nihayet emanet, vesayet oyunundan ileri geçemez. Peki, gösterin bakalım. Şu seçim sathı mailinin neresinde adalet?, neresinde insan hakları, hukuk, eşitlik ve demokrasi?.
TABANA VURMUŞ SİYASET VE SEÇİM VAADLERİ
Geleneğe göre “adalet timsali, devlet idaresinde millet iradesinin mutlak tecelli biçimi ve bütün usul ve uygulamaları ile fazilet” olarak kabul edilen siyaset; Asla yolsuzlukla, haksızlık ve kanunsuzlukla birlikte anılamayacak kadar yücedir. Lâkin günümüzde ve günümüzdeki çirkinliğin esas sebebi olan 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra siyaset kirlenmiş, kalite taban yapmış, Politik-ACI’lar en alt düzeylere inmiş ve adeta bir yalancılar ve talancılar mesleği haline getirilmiştir. Bu Türk Milletine hakarettir. Ayıptır. Utanç ve hicap vericidir.
SEÇMEN ŞUNU BİLMELİ Kİ
Adeta bir açık artırımla, birbirleri ile kıyasıya yarışarak, taklitçilikle siyaset yapanlar; Propaganda araçlarından ses; Mesnetsiz iddialarla bilgi ve bu vaad ve saçma iddiaların yer aldığı broşürlerle çevre kirliliğine yol açan politikacıların “millet iradesi, devlet idaresi, dürüst siyaset ve demokrasi ile her hangi bir ilgileri alâkaları yok!.. Üstelik bunların % 99’u önseçim ile değil sulta, cunta, vesayet ve emanetçi ataması ile oralarda fink atıyor. Seçmen şunu bilmeli. Bu seçimler senin kaderin. Ülkemizin geleceği. Biz, Demokrat parti olarak: Bilgili, birikimli, inançlı, azimli ve geçmişteki deneyimlerden hız ve ilham alarak hazırladığımız seçim beyannamesiyle milletimizin “helâl oylarına” talibiz. Seçimlerin ülkemiz ve milletimize hayırlar getirmesi dileğimizle. Cenabı Allah yar ve yardımcımız olsun.
Halkımıza gerçekleri her daim söylemeye devam edeceğiz.
Milli şuur, demokrat duruş, edep ve terbiyemizi asla bozmayacağız.

24 Mayıs 2015 Pazar

İSMET Özbakkal, "Aradan geçen 55 yıla rağmen, ne siyaset ve ne de kadim millet 27 Mayıs'ın muzlim karanlığından aydınlığa çıkamadı" diye konuştu.

Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, "27 Mayıs 1960 Darbesi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Demokrat Parti hükümetini görevden uzaklaştırıp, Meclis'i lağvettiği askeri müdahaledir" dedi.
Özbakkal, "Aradan geçen 55 yıla rağmen, ne siyaset ve ne de kadim millet 27 Mayıs'ın muzlim karanlığından aydınlığa çıkamadı" diye konuştu.
"27 Mayıs 1960 Darbesi ardından başlatılan Yassıada duruşmalarında, başbakan Adnan Menderes, maliye bakanı Hasan Polatkan ve dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu idama mahkum edildiler ve Marmara Denizi'ndeki İmralı Adası'nda asılarak idam edildiler. Yassıada duruşmalarında çok sayıda hapis cezası da verildi" diyen Özbakkal şu şekilde konuştu:
"27 Mayıs darbesi, dünyayı yöneten Soğuk Savaş'a uygun bir darbe değildi. Tam tersine, Soğuk Savaş'a aykırı bir darbe idi. Çünkü gerçekleştirdiği 1961 Anayasası ile gerçekten demokratik bir düzen kurduğu ve her türlü düşünce ile birlikte sol ve sağ akımların da önünü açtığı için, Demokrat Parti'nin "çoğunluk diktatörlüğüne" dayalı demokrasi yorumunun getirdiği katı ve baskıcı "anti-komünist" yapıyı sarsan nitelikler taşıyordu.
Demokrasinin kesintiye uğraması. Baş vekil Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam edilmesi Türkiye,ye çok şey kaybettirdi.
Günümüzde darbe özleminde olanlara sesleniyorum. Sandıkla gelen sandıkta gitsin.
Allah milletimize bir daha darbe göstermesin diyor. Demokrasi şehitlerimizi rahmet minnetle anıyoruz. Yattığınız yer nur olsun.
Demokrat parti Ülkede parçalanmış milyonlarca yüreği tek yürek yapmak adına büyük uğraş içerisindedir." - KAYSERİ

20 Mayıs 2015 Çarşamba

Kayseri'deki siyasi partilerden ortak Mursi eylemi KAYSERİ'de bazı siyasi partiler ortak açıklama yaparak, Mısır'da Muhammed Mursi hakkında verilen idam kararını protesto etti.

SİYASİLER MURSİ İÇİN BİRARAYA GELDİLER!..
Saadet Partisi Kayseri İl Başkanlığı tarafından; Başta Demokrat Parti olmak üzere, Siyasi Partilerin Kayseri İl Başkanlıkları davet edilerek, Mısır Mahkemeleri tarafından idama mahkûm edilen Muhammed Mursi konulu bir basın açıklaması düzenlendi. Kayseri Cumhuriyet Meydanında yapılan “Basın Açıklamasına”, DEMOKRAT PARTİ ve BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ İl Başkanlıkları ile 400 civarında Sivil Toplum Kuruluşu ve çok kalabalık bir halk kitlesi katıldı. Kent Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasında, 3 siyasi partinin temsilcileri sırasıyla, MISIR’ da hakkında idam kararı çıkan Muhammed Mursi’yle ilgili görüşlerini dile getirdi 
BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ KAYSERİ İL BAŞKANI YAŞAR BEKİR
İlk olarak, Saadet Partisine bu tür bir etkinlik düzenlediği için teşekkür eden, Büyük Birlik Partisi Kayseri İl Başkanı, Yaşar Bekir Soğman,” Katil Sisi’yi lanetlemek için buradayız. Darbeci mahkemelerin kararlarını protesto etmek için buradayız. Mursi ve mazlumlara sahip çıkmak için buradayız. Geçtiğimiz hafta darbe hukuğu ile alakalı, mısırda ki darbe dosyası müftülüğe gönderildi. Mursi’ye ve Mısır halkına karşı, verilen haksız hukuksuz kararların ve alçakça saldırıları şiddetle kınıyoruz. Ve lanetliyoruz.idam kararları Mısır’daki vahşetin tescilidir. Bu direnişi durduramaz” dedi.
SAADET PARTİSİ İL BAŞKANI MAHMUT ARIKAN
Programı düzenleyen Saadet Partisi İl Başkanı Mahmut Arıkan da,”Ümmet coğrafyasında uzunca zamandır devam eden zalim diktatörlüklere karşı Müslümanlar büyük bedeller ödeyerek mücadelesine devam ediyorlar. Onlarca yıldır. Özellikle Müslümanların üzerine çullanmış olan bu zalimler müstekbir güçlerin örtülü destekleriyle ayakta kalmaya devam ediyorlar. İnsanların üzerimde her türlü baskı araçları kullanılarak oluşturulan korku duvarları ile iktidarlarını ayakta tutmaya çalışıyorlar. Mısır halkına dönerek ‘İslamı istediniz alın size darbe’ dediler. Suriye’de özgürlük isteyenlere varil bombaları yağdırdılar.Libya’da kardeşlerine sahip çıkanları darbeci generallerle tasfiye ettiler. Irak’ta ‘Alın size ölüm’ dediler” diye konuştu.
DEMOKRAT PARTİ İL BAŞKANI İSMET ÖZBAKKAL

En son olarak konuşan Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal’da katıldığı basın açıklamasında: ”Mısırdaki sorun, günümüz siyaseti açısından çok önemlidir. Hatta vahimdir. Dahası % 50’yi aşan bir oy’la Cumhurbaşkanlığına seçilmiş bir lider yönünden insanlık adına utanç verici bir konudur. Demokratik hukuk devleti olduğu varsayılan bir ülkede yaşıyoruz. Bizde Demokrat Parti (DP) olarak bu darbelerden çok çektik. Türkiye Cumhuriyetinde ilk darba Demokrat Partiye yapılmış ve bu kanlı, insanlık dışı, Cumhuriyet, Hukuk ve Demokrasi düşmanı cunta tarafından Partimizin Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en başarılı Başvekili Adnan MENDERES 27 Mayısçılarca alçakça idam edilmiştir. Aynı durum şimdi Mısır’da yaşanıyor. Bizim buna duyarsız kalmamız mümkün değildir. Ancak hükümetin, bu demokrasi dışı, insanlık ve İslâm dışı kalkışmayı önlemek için daha etkili girişimlerde bulunarak alçakça bir vahşete seyirci kalmamasını arzu ve temenni ederiz.” dedi.
Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen ortak basın açıklamasına Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Mahmut Arıkan, Büyük Birlik Partisi (BBP) İl Başkanı Bakir Soğman ve Demokrat Parti (DP) İl Başkanı İsmet Özbakkal ile katılımcı partilerin üyeleri ve vatandaş katıldı.

13 Mayıs 2015 Çarşamba

Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, Beyaz ihtilal meşru bir haktı. Menderes’in kemikleri sızlıyor" dedi.

"Mayıs ayı demokrat parti için önemlidir" diyen Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, "14 Mayıs 1950’de Demokrat parti iktidara geldi. 27 yıllık CHP iktidarını devirdi. 27 Mayıs 1960 muhakkak ki Cumhuriyet tarihinde başta demokrasi tecrübesi acısı olmak üzere büyük ve onarılmayacak bir kesinti yaratmıştır. Bundan yalnız DP ve sivil idare değil, asker kesimi de mağdur olmuştur" ifadesinde bulundu.

Özbakkal, "Maalesef 27 Mayıs Cumhuriyet’in kara sayfasıdır. Darbeyle Cumhuriyet’in hızı kesilmiştir" diyerek şu şekilde konuştu:

"Beyaz İhtilâl, meşru bir haktı. Meşru ve hukuki yolla yapıldı.

1946 - 1950 arası: Kurucu Cumhuriyet ve Türk İnkılâbı kökünden yeşeren, “yeni bir Milli mücadele ruhuyla (46 ruhu)”, bütün engel, tuzak, tutuklama, hile ve desiselere rağmen azim ve kararlılıkla yükselen, Türk Milleti’nin kahir ekseriyetince kabul görerek benimsenen “Halk Hareketi” 14 Mayıs 1950’de: “Yeter!... Söz Milletindir..” diye haykırmak, zulme baş kaldırmak, direnmek suretiyle ülkeyi tekrar özgürlük, adalet ve demokrasiye kavuşturmuştur.
Her “14 MAYIS” mutlaka “Türk Demokrasi Bayramı” olarak kutlanmalıdır."

7 Mayıs 2015 Perşembe

DEMOKRAT PARTİ İL BAŞKANI İSMET ÖZBAKKAL,KAYSERİ GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI METİN KÖSEDAĞ I ZİYARET ETTİ 07.05.2015.DEMOKRAT PARTİNİN SEÇİM BEYANNAMESİNİ AÇIKLADI.


DEMOKRAT PARTİNİN SEÇİM BEYANNAMESİ : Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz.
Demokrat partinin seçim beyannamesi ÖTV'nin kaldırıldığı, lüks tüketim vergisinin koyulduğu, yüksek gelir grubundaki insanların geçim düzeylerine göre vergilendirildiği bir Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz.
"Anadolu Ajansı, TRT gibi kurumları ve üniversiteleri yeniden özerkleştireceğiz"
Hem fikir derinliğimiz hem kadro derinliğimizle Türkiye'ye kırk katır mı kırk satır mı teklifi yapanlar karşısında her daim millet diyen bir hareket olarak yeniden milli iradeyi, kuruluş felsefesine uygun bir şekilde kayıtsız ve şartsız bu ülkenin belirleyici iradesi haline getirme mecburiyetimiz vardır. Türkiye'nin yeniden fabrika ayarlarına dönmesi gerekmektedir.
"Bugün verginin vergisini alan bir Türkiye vardır"
12 yıllık iktidarları döneminde 1 trilyon 900 milyar dolarlık bütçenin neredeyse 1 trilyon 500 milyar doları vergilerden kaynaklanmaktadır. Verginin vergisi alan bir Türkiye vardır. Bugün bizim temel iddiamız Türkiye'de yeniden basit, yaygın, katlanılabilir bir vergi düzeni içerisinde yeniden insanlarımızın eşit bir şekilde, özellikle dar gelirli vatandaşımızın korunduğu bir vergi düzenini, hak düzenini insanımızla buluşturacağız. Bir yanda ÖTV uygulamalarıyla beraber katlanılabilir düzenin dışına çıkmış, anaparasının yüzde 100 oranlarının ötesine taşmış bu vergilendirme modelini Türkiye'nin taşıyabilme imkanı yoktur.
Petroldeki kaçaklardan başlayarak fahiş fiyatlandırmanın ülkenin doğu ve güneydoğusundan başlayarak batıdaki kaynakları gayri resmi organizasyonların, kayıt dışı organizasyonların elinde terör örgütleri başta olmak üzere birtakım finans kaynağı haline dönüştüğünü hepimiz biliyoruz. Milletimize vaadimiz, ilk icraatımız; temel bir prensip olarak Türkiye'de bir malın fiyatının vergisi, ana fiyatının yüzde 100 oranını aşamayacağıdır. ÖTV'nin kaldırıldığı, lüks tüketim vergisinin koyulduğu, yüksek gelir grubundaki insanların geçim düzeylerine göre vergilendirildiği bir Türkiye'yi inşallah hep beraber inşa edeceğiz.
Vergide adaleti sağladığımızda devlet, dar gelirli vatandaşımızın bütçesinden elini çekecektir. Bizler yeniden inşa süreciyle beraber bir yenileşmeyi değil, daha iyi bir düzeni değil, Türkiye'nin temel perspektiflerini koruyan, üreten bir güç olarak toplumun kendi geleceğini kendi inşa edebildiği bir Türkiye ile buluşturacağız.
Tarım gibi sektörleri stratejik bir alan olarak benimseyerek Türkiye gibi tarım arazileri olan, istihdama katkı noktasında tarım sektörünün hala önemli bir yükü sırtlandığı bir noktada gelişmiş ülkeler gibi tarımında da bilgi odaklı bir yapılanmayı gerçekleştirerek bir yanda kendi insanına gıda güvenliğini esas almış, nerdeyse 40 milyonun üzerinde turist ağırlayan bir ülke olarak 77 milyonluk nüfusuyla beraber kendi ülkesinde kendisine yetebilen bir ülke haline geleceğiz. Bugün çiftçimize, hayvancımıza adeta üvey evlat muamelesi yapan bugünkü iktidar ile iktisadi ölçekte tarım yapar hale gelinememiştir. Geçmişten bugüne köylünün partisi olduğumuzu biliyoruz. Köyde yaşayan vatandaşlarımızı şehirde yaşayan vatandaşlarımızla aynı standartlara getirmeyi taahhüt etmiş bir hareket olarak karşınızdayız.
Türkiye'nin yeniden asgaride yüzde 3 büyüme hedefini ortaya koyduğu ama üstesinde bir büyüme hedefiyle beraber en büyük sermayesi insan gücü sermayesi, beşeri sermayesi olduğundan hareketle eğitime ayırdığı kaynakları en kısa vadede 2 katında çıkartarak nitelikli öğretmen anlayışı içerisinde bugünkü eğitim altyapısını dönüştürmek durumundadır.
"Herkesin hukukundan emin olduğu bir Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz"
Türkiye'nin sağlıktan başlayarak, sosyal güvenlikten başlayarak bugünkü iktidarın ortaya koyduğu mantık içerisinde insanlarımızın adeta siyasi bir tutsak haline getirildiği bir noktada bu hak düzeni içerisinde vatandaş olma hüviyetiyle vergisini veren ama dar gelirli, engelli vatandaşlarının kendi sosyal güvencelerini kazandığı bir Türkiye programını yeniden inşa etme mecburiyetimiz vardır.
Herkesin hukukundan emin olduğu bir Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz. Yassıada Mahkemelerini görmüş insanların evlatları olarak bu mağduriyetlerin ne manaya geldiğini biliyoruz. Mağduriyetlerini yeni mağduriyetler oluşturarak dengeleme anlayışının bu ülkeye ödettiği bedeli bugün de acı bir şekilde yaşıyoruz.
Anadolu Ajansı, TRT gibi kurumları özerkleştireceğiz. En büyük vaadimiz siyasetin demokratikleştirilmesidir. İstanbul Üniversitesi, Çanakkale, Bursa ve Osmangazi Üniversitelerindeki uygulamalarında olduğu gibi kendi siyasal tercihleriyle parti devletinin uzantısı olarak üniversitelere de bir şekil verme cihetine gitmekteler. Özgür bireylerin fark yaratabileceği bilinci içinde, girişimciliği esas alan, kadın ve genç girişimciliği finansal kaynaklara ulaşma noktasındaki önündeki bütün engelleri kaldıran bir mantık içersinde başta üniversitelerimizi özerkliğini, idari ve bütçe özerkliğini, yeniden ortaya çıkartmak mecburiyetimiz vardır. Dünyayı değiştirebilecek en büyük silahın eğitim olduğu kanaatindeyiz.
"Demokratların yeniden ayağa kalkacaktır"
Türkiye'nin en önemli meselesi; doğru bir siyasi akılla buluşup buluşamayacağıdır. Bugün yeniden Türkiye'yi merkez değerler etrafında, bu milletin müştereki haline getirdiğimiz dini değerleri, milli değerleri, cumhuriyet değerleri ve demokrasinin değerleriyle beraber bu ortak paydayı tahkim etme günü olarak ilan ediyoruz. Bu ortak paydayı da tahkim edebilecek yegane güç kendinsin dışındaki bütün toplum kesimlerinin rızasını gözetecek bir anlayışın temsilcisi olarak Demokratların yeniden ayağa kalkmasıdır."

3 Mayıs 2015 Pazar

Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, "Siyasiler tiyatro sanatçısı değildir" dedi.

RESİM..DEMOKRAT PARTİ GENEL MERKEZİ İÇ ANADOLU MİLLET VEKİLİ ADAY TANITIMI VE SEÇİM BEYANNAMESİ AÇIKLAMASI.DP GENEL BAŞKANI GÜLTEKİN UYSAL VE DP KAYSERİ İL BAŞKANI İSMET ÖZBAKKAL EL ELE.
03 Mayıs 2015 - 00:59

DEMOKRAT PARTİ KAYSERİ İL BAŞKANI İSMET ÖZBAKKAL:

 

 
IHA
Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, "Siyasiler tiyatro sanatçısı değildir" dedi.
Özbakkal, "Türkiye de sistem bozuldu. Vatandaşın kafası karıştı. Geçim derdi var. Yıpranmış partilerin sonu geldi. Televizyonlarda şov yapan siyasetçilere seçmen sandıkta cevap verecek.
Ne dediği belli değil, rakamlarla açık artırım yapar gibi açıklama yapan siyasiler hüsrana uğrayacak. Seçmenimiz artık bilinçli. İhtilal sonrası yapılan oyunlar yine iş başında. Seçmenin oyunu parselleyenlere seçmen 7 haziran seçimlerinde Tokat atacak. Araştırma şirketleri ve yanlı medya nereye kadar götürecek. Değişim gözüküyor. Vatandaş aç, açık, huzursuz, mutsuz ve çaresiz" dedi.
Özbakkal ayrıca, "Gün Demokrat Partiye inanmak, bir büyük geleceğe inanmaktır. Demokrat Partiye inanmak mübarek bir geçmişe kutlu bir tarihe inanmaktır. bugün Demokrat Parti’ye gönül vermek, karış karış adım adım, bu güzel memlekete gönül vermektir" ifadelerini kullandı.