31 Ekim 2018 Çarşamba

İSMET ÖZBAKKAL,CUMHURİYETİ ANLAMAK...

CUMHURİYETİN 95.YILININI BU SENE BİRAZ DAHA COŞKULU KUTLADIK.
CUMHURİYET BİZE SEÇME SEÇİLME HAKKI TANIYOR.
MİLLETİN KENDİ KENDİNE KARAR VERMESİDİR.
ÇALIŞTIĞI REJİM DEMOKRASİDİR.

CUMHURİYET,saltanat ve hanedanın olmadığı bu gibi yönetimlerden uzak,toplumun kral gibi tek adama itaat etmediği bir yönetim şeklidir.

FAKAT,milletimiz kimi seçeceğini iyi bilmeli.
Okumalı araştırmalı.Güdümlü oy kullanmalı.

Cumhuriyetle yaşamak için,bilgili çağı yakalamış,verimli toplum olmamız gerekiyor.



 Cumhuriyet bize neler kazandırdı?
O kadar çok şey var ki… Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar, Kurtuluş Savaşı komutanları, perişan Türkiye’nin sanayi ihtiyacını, okul ve sağlık ihtiyacını gördükleri için bir sürü askerin göze alamayacağı fedakarlığı ve politika değişikliğini yaptılar: Askeri harcamaları kıstılar. Ve Türkiye kapalı köylerde yaşayan bir ülkeyken özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra dünya ticaretine girip bir birikim sağlayabildi.
 Bu başarıyı sağlayan elemanlarımız nereden çıktı? Okullar, imparatorluktan kalmaydı; Cumhuriyet, üstüne çok iyilerini ilave etti. Mesela Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Ziraat Enstitüsü… Buralardan yeni tip bilginler, yeni entelektüeller çıktı. Onun için Cumhuriyet bir seferberliktir.
Türkiye Batı müziğini eskiden de tanıyordu; bizim kompozitör padişahlarımız bile vardı. Ama onu halka yayan, konservatuvarlar kurup müziğimizi geliştiren Cumhuriyet’tir. Biz bir müddet bunu küçümsedik. Bugün pek çok ülkede Avrupa kentlerinde Türk sopranoları ve baritonları, tenorları görüyorsunuz. Artık müzisyenlerimiz var. Orkestra kurabiliyoruz. Bunlar yoktu…
Biz savaşlarda çok kayıp verdiğimiz için okulu bitiren herkes iş buldu. 1930'ların Avrupa’sı ve Amerika’sı işsizlikten kavruluyordu. Yani dünyada öyle büyük bir işsizlik vardı. Türkiye bunu hissetmedi. Okumuş insan hiçbir zaman işsiz kalmadı.
Köylü zaten fakirdi. Ama kim ne derse desin Türk köylüsü, Cumhuriyet’ten önceki ezikliğinden, fakirliğinden kurtuldu. Bilhassa II. Dünya Savaşı’ndan sonra…
Ve en mühimi, Cumhuriyet’in getirdiği hukuk sistemidir. Bu bize hayatı kolaylaştıran bir yaşam biçimi ve modeli sundu.
Başka alanlara da bakalım… Cumhuriyet’ten evvel, Türkiye’de kadın hareketlerinde, kadının aydınlanmasında bir atılım vardı. Ancak Cumhuriyet, bu hareketleri yönlendirmeyi, kanunlaştırmayı, sistemleştirmeyi başardı. Kadının toplum hayatındaki yerini, üstelik bir çok Batı toplumundan önce kadınlara seçme-seçilme hakkı vererek sağlamlaştırmış olması, Cumhuriyet’in en önemli kazanımlarından biridir.

29 Ekim 2018 Pazartesi

İSMET ÖZBAKKAL,SABİT GELİRLİLER ZOR DURUMDA.EMEKLİ,DUL YETİM,İŞÇİ,MEMUR.


Yaşanan ekonomik sıkıntının sonucunda, kamu çalışanlarını ve emeklileri ciddi maddi kayba uğrattı.
Enflasyona bağlı ücret artışı yerine refah payı uygulamasına geri dönülmeli.
Zaman geçmeden bir iyileştirme şart oldu.
Yıl sonunu beklemeden memurlara ve memur emeklilerine yapılacak iyileştirme, ekonomik anlamda piyasaların rahatlamasını sağlayacaktır. Bir taraftan ekonomik sıkıntılar yaşanırken, diğer taraftan temel harcama kalemlerine yapılan zamlar sabit ve dar gelirlileri zor durumda bırakıyor. Kamu çalışanlarının maaşlarının yüzde 66’sı barınma ve gıda harcamalarına gidiyor. Önümüzdeki dönemde kamu çalışanlarına enflasyona bağlı ücret artışı konusunda değişikliğe gidilmesi gerekiyor. Geçmiş yıllarda uygulanan refah payı uygulamasına geri dönülmesi zaruri hale geldi.
Emekliler ülkenin kalkınması, yücelmesi, bugünlere gelmesi için canla başla çalışmış büyüklerimizdir.
Maalesef hak ettikleri değeri bulamıyorlar. Çoğunun maaşı yetmiyor. Enflasyon hızla yükselince alım güçleri düşüyor. Konut, gıda, hastane, ilaç, ulaşım sorunları var. Saygıyı görmemekten de şikayetçiler.
Geçenlerde bir emekli gazeteci arkadaşım çok zor durumdayım dedi yardım istedi.
Kaç lira alıyorsun dedim.1850 TL DEDİ.Yetmiyor ek işde yapıyorum ama dedi.Oturduğumuz bina sitesi normalden gelir seviyesi yüksek buna rağmen aidatların yarısı ödenmiyor.Böyle giderse pahalanan dogalgaz ilk faturada kesilir.
İcralar artı,iflas konkortalar çoğaldı.Mal satan esnaf veresiyeleri alamayacağından endişeli.
EKONOMİK DURGUNLUK VE BOZUKLUK HAT SAFHADA.
Bugün pazarı şöyle bir dolaştım.Tek şaşırdığım limon oldu1,5 tl.kilosu. Vatandaş az az meyve sebze alıyor. Kıyafet bölümünde hareket yok. ÜLKEMİZDE Kİ DURUM., Fakirlik çoğalmış,orta kesim yok olmuş,az bir kesimde daha zengin olmuş durumda.
Dul ve yetimin halleri dahada fena.
Acilen maaşlarda iyileştirme yapılmalı.
*Bu kadar adaletsiz bir dünyada, zengin olabilirsin ama,güvenirliğini devam ettiremezsin...

25 Ekim 2018 Perşembe

İSMET ÖZBAKKAL,CUMHURİYETİMİZİN 95.YILI KUTLU OLSUN.

Tarihe sığmayan şanlar Türk'ündür .
Ölümden korkmayan canlar Türk'ündür .
Cumhuriyet'in 95.yılı kutlu olsun.                                                            Cumhuriyet Bayramı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet yönetimi ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü Türkiye'de ve Kuzey Kıbrıs'ta kutlanan bir millî bayramdır.


Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı ülkelerde 28 Ekim öğleden sonra ve 29 Ekim tam gün olmak üzere bir buçuk gün resmî tatildir. 29 Ekimlerde stadyumlarda şenlikler yapılır, akşam ise geleneksel olarak fener alayları düzenlenir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10. Yıl Nutku'nda, bu günü en büyük bayram olarak nitelendirmiştir.

Cumhuriyet'in İlanı, milletin yönetilme şeklinin belirlenmiş olduğu, Atatürk'ün siyasi devrimlerinden bir tanesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 29 Ekim 1923'te ortaya çıkan kabine bunalımı sonucunda, bu yönetim şeklinin kusurları daha net ortaya çıkmış ve 29 Ekim'de Anayasanın ilgili maddeleri değiştirilerek, ülkenin yönetim şekli cumhuriyet olarak belirlenmiştir.

TAÇLANMIŞ CUMHURİYETİMİZİ KURAN BÜYÜK ÖNDER MUSTAFA KEMAL VE ARKADAŞLARINI SEVGİ SAYGIYLA ANIYORUZ.


CUMHURİYET BAYRAMI
Ay-yıldızlı bayrağım,
Semaları donatmış.
Bugün bayram var diye,
Şafak erkenden atmış.
Yüksek tanklar süslemiş,
Caddeleri, yolları.
Bugün gözler ilerde,
Bugün başlar yukarı.
Akın akın insanlar,
Meydanlara koşuyor.
Bugün bayram var diye,
Bütün millet coşuyor.
Bu güzel Cumhuriyet,
Devletimin temeli.
El üstünde yaşatmak,
Hepimizin emeli.
Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare Cumhuriyet idaresidir.

24 Ekim 2018 Çarşamba

İSMET ÖZBAKKAL,SİYASİ ANALİZ VE YEREL SEÇİMLER.

YEREL SEÇİMLER ÖNCESİ,SİYASİ PARTİLER SON KOZLARINI OYNUYORLAR.
ŞUNU HERKES BİLSİN 30 MART SONRASI BU YAZIMI OKUSUN.
SİYASİ PARTİLERİN VE LİDERLERİN MİSYONLARININ BİTİŞİ OLACAK.
GEMİSİ YARA ALMAYAN MEVCUT PARTİ KALMAYACAK.

Bugün İyi partinin verdiği önerge diğer 3 partinin desteğiyle TBM  Meclisinden iktidar olan AKP karşı kabul edildi. Bu şu demek iktidar gol yedi demek. İYİ parti için başarı demek.

Bu durumları ileride daha çokça göreceğiz. Sebebi ise gemisini kurtaran kaptan misali.

Siyaset profesyonellik sanatıdır rakibe acıma yoktur. Bu düzende adaylar acımazsızca çapraz partilerden aday olacaktır.

SEÇMENE bir çift lafım var,ey seçmen sen seçmensin,adayı incelemelisin,araştırmalısın.Oyunu sandıkta verirken yüreğin cız etmeli. Önceden karar verip şu parti diye basma,aday var adam var,memleket için faydalı olan var,hain olan var.
Türkiye cumhuriyetin de 15 temmuz hareketinden sonra çok şeyler değişti.Menfaat birliği olanların dirliği bozuldu.Artık bazı insanlar köşesine çekilmeli,yeni insanlar sahneye çıkmalı.
Güdümlü olmayan, sadece TC vatandaşı olan,bu ülke için çalışan,müslümanlığı ve insanlığı uygulayan insanlara ihtiyaç vardır.
Eğer devletin malını yiyor,haksız ihale yapıyor,adam kayırıyorsa ALLAH BELASINI VERSİN.

Kimse bu gün ki gücüne güvenmesin.Yarın koltukları gidenlerden hesap sorulur.
Eğer gözden kaçarsa haram yiyenleri, Allah çocuğundan çoluğundan çıkarır mutlaka.

Bu aday bolluğunu da anlamıyorum.Senin eğitimin nedir arkadaş?
Bu adaylık ateşten gömlek giymektir.Ön plana çıkmak,kimsenin adamı olmamak,kanunları uygulamak mecburiyetindesin. Eğer koltuğun hakkını veremezsen.,O koltuk sana mermi olarak döner.
Bazı siyasi partilerin o ilde liderleri ben aday olamıyorum o olamıyorsa o zaman şu 3 cü adam olsun diyor. Hayret bir şey ya arkadaş yedeklerle sahaya çıkarsan görürüz,tutma adam olmaz.Burası makamdır,şerefi vardır bilgi ister,ilim irfan ister.BIRAKIN ŞU PARTİCİLİĞİ ADAM GİBİ ADAY ÇIKARTIN...

Yüce Rabbimiz, “İşinizi güzel yapın; Allah işini güzel yapanları sever”1 buyuruyor. İyi işler yapmak ve yaptığını güzel yapmak, dinimizde “ihsan” kelimesiyle ifade edilir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (sav), “İhsan nedir, yâ Resûlallah?” sorusuna, “Allah’a, O’nu görüyormuş gibi kulluk etmendir; çünkü sen onu görmesen de O seni görüyor”2 şeklinde cevap vermiş; böylece işlerimizi, yüce Allah’ın görüp gözettiğine dikkatimizi çekmiştir.
İNSANLIĞIN VE AHLAKIN BOZULDUĞU BU GÜNLERDE. KOLAY KÖŞEYİ DÖNME DÜŞÜNCESİYLE PARASI VE TORPİLİ OLAN ACEMİ ADAYLAR ORTAYA ÇIKIYOR.

Siyasi partiler yanlış,ahlaksız adayı aday ederse,bedelini ağır öderler...
Sevgili Peygamberimiz (sav) “İş, ehil olmayana verildiği zaman kıyameti bekleyiniz’’5 buyurur. Bu hadis açıkça, ehliyetsiz kimselere yaptırılan kötü ve yanlış işlerin bir toplum için çöküş olacağını göstermektedir.
Not.Cumhur İttifakı’nın yerel seçim için bitirilmesinin ardından bugün bir görüş ayrılığı da Meclis çalışmalarında yaşandı. Emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ilgili önergenin görüşülmesi, AK Parti dışında TBMM grubu bulunan 4 partinin oylarıyla kabul edildi. Önerge MHP’nin daha sonra kararını değiştirmesi üzerine reddedildi.

21 Ekim 2018 Pazar

ANDIMIZ,ÇOCUKLARIMIZI MOTİVE EDİYOR. VARLIĞINI, BENLİĞİNİ, ÖZÜNÜ UNUTMAMASINI SAĞLIYOR.


ANDIMIZ,ÇOCUKLARIMIZI MOTİVE EDİYOR. VARLIĞINI, BENLİĞİNİ, ÖZÜNÜ UNUTMAMASINI SAĞLIYOR.
İsmet ÖZBAKKAL
“Milli Eğitim Bakanlığı 1933 yılında yayımladığı bir genelgeyle ilk ve orta dereceli okullarda Andımızın okutulmasına karar vermiş ve konuyla ilgili tutum ve duruşunu çok net göstermişti. Andımız uygulamasına 2012 yılında ortaokullarda, 2013 yılında da ilkokullarda son verilmişti.
8 Ekim 2013 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1.maddesi Danıştay 8. Dairesi'nin oy çokluğuyla aldığı karar sonucunda iptal edildi.
Yargı süreci tamamlanmamış olsa da, okullarımızda Andımızın okutulması artık mümkün hale gelmiştir. Yargı kararının uygulanmasıyla ilgili sorumluluk bundan sonra Milli Eğitim Bakanlığı'ndadır.”
“ANDIMIZI SAHİPLENDİK”
“Çözülme sürecinin en karanlık döneminde Andımız kurban seçilmişti. “Ne Mutlu Türküm Diyene” seslenişi her taraftan silinmiş ve kazınmıştı. Bu durum elbette yanlıştı, vahim bir sapma haliydi. Kabullenmemiz imkansızdı.
Sonuç itibariyle çok yoğun itiraz ve tepkimizi dile getirdik, Andımızı sahiplendik.
Danıştay 8.Dairesi maşeri vicdana tercüman olmuş, Türk milletinin ruh kökünden fışkıran çığlığa bigane kalmamış, kalamamıştır. Andımızdan rahatsız olmaya, Andımızı hırpalamaya ve yaftalamaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Andımız Türk milletine mensubiyet şuurunun tezahürüdür.Terörle mücadelenin kahramanca sürdürüldüğü bugünkü zaman diliminde Andımız ile ilgili geçmişteki bir hatanın tamir ve telafisi bizi memnun ettiği gibi, geleceğe dair umutlarımızı daha da güçlendirmiştir. Adımız Türk olduğuna göre Andımızın da Türk olması tarihi mecburiyettir.
Türküm demek suç mu? Doğruyum demek yanlış mı? Çalışkan olmak gaflet mi? Eğer Andımıza cephe alanlar kripto damarın karanlık failleri değilse merakla soruyorum dertleri nedir? Bu hazımsızlık niyedir? Bu ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti, üzerinde yaşayan millet ise Türk'tür.”
Bu ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti, üzerinde yaşayan millet ise Türk'tür.
Türküm, doğruyum, çalışkanım. İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne Mutlu Türküm Diyene !”

18 Ekim 2018 Perşembe

İSMET ÖZBAKKAL,HAYATI ADAM GİBİ YAŞAMAK...

İNSANLAR YAŞARKEN İNSANCA YAŞAMALI.
MADDİ MENFAATLER UĞRUNA KENDİNİ KAYBETMEMELİ,DOYDUĞUNU BİLMEDEN HAYVANCA SALDIRMAMALI.

Ceviz kurdu, gireceği kadar bir delik açarak cevizin içine girer.
Cevizin içi insan beynine benzer, başlar onu yemeye.
Buraya kadarı normal. Yedikçe şişmanlar.
Karnı büyür.
Yeterince yükünü tutup doyunca gitmek ister ama girdiği delikten çıkamaz.
Daha da kötü olanı; içi yenilen ceviz de kurumuş ve sertleşmiştir, o deliği genişletmek artık imkansızdır.
Kurtçuk oturup bakar, delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır: Zayıflamayı beklemek.
Aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner.
Ve bir gün çıkar.
Ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile bir içsiz ceviz kalmıştır.
Kimi insanlardaki para ve mal - mülk hırsı da ceviz kurduna benzer.
O hırsı yenip, artık yeter, dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur.
Geriye sadece, ömrünün sonbaharı ve belki de
çeşitli hastalıklar, ilaçlar ve diyetler ile geçirmek zorunda kalacağı, koskoca bir kara kış kalmış olur...
O yüzden anın tadını çıkarın...

Nimetin kadrini bilmek, tokgözlü olup, kendinden varlıklı olana değil, kendinden aşağıda olana bakıp, daima şükretmek demektir. Bunu, yokluk nedir bilmeyen yeni nesillere de öğretmek gerek.
İnsan alıştığı nimeti yok sayıyor, daha fazlasının olmasını istiyor. Yokluğunu görmediği şeyi, hep var ve hiç yok olmaz zannediyor.

14 Ekim 2018 Pazar

İSMET ÖZBAKKAL: SİYASİ HAREKETLER GENİŞLİYOR. "CUMHURİYETÇİ DEMOKRATLAR HAREKETİ" (*)

BEKLEDİĞİNİ BULAMAYAN MİLLETİMİZ HALÂ ARAYIŞ İÇİNDE...
AMA SONUNDA, 
ÇARE YOLA REVAN OLMUŞ GÖRÜNÜYOR.
UFUKTA SİYASİ BİR HAREKETLİLİK VAR. 
MART SEÇİMLERİ SONRASI ÇOK BÜYÜK SÜRPRİZLERE GEBE
Bilgi, birikim, deneyim, lekesiz/şaibesiz geçmişleri ve göz kamaştıran; Gönül dolduran, milletin itimat ve teveccühüne mazhar kimlikleriyle hareket halinde olan öncü isimler sabırla çalışıyor.
"CUMHURİYETÇİ DEMOKRAT PARTİ" PROJESİ VE; 
CUMHURİYETÇİ DEMOKRATLAR HAREKETİ
Cumhuriyetçi Demokratlar Hareketi: Halkın mutluluk, zenginlik, güvenlik, hürriyet ve refahı için; Devlet idaresinde millet iradesini hâkim kılmayı; Ulus Devletin özgürlük, bağımsızlık, hukuk ve hükümranlığını Misakı Milli Sınırları dahilinde temin ve tesis ederek; Kadim gelenek ile müstakbel gelecek arasında sağlam ve sarsılmaz köprüler kurmayı amaçlar. Namuslu-dürüst-demokrat; İlkeli-onurlu ve sorumlu; İktisadi-siyasi ve sosyal; Atatürkçü ve Milliyetçi bir halk hareketidir.
PRENSİPLER & İLKELER
- Ortak Akıl
- Karşılıklı Anlayış, Hoşgörü, Tolerans ve Sürdürülebilir Barış
- Demokrasi, Eşitlik ve Uzlaşma Kültürü esastır.
- ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, CUMHURİYETÇİ ve DEMOKRATIZ. Diyorlar.
Bu elit topluluk bilenmiş ve hazır durumda. Hareket profesyonel, yetkin kişiler, tanınmış ve saygın isimlerden oluşuyor. İçinde vatan sevgili, millet sevdası, Cumhuriyet ve Demokrasi aşkı ile dolu "Atatürk'ün Halk Partisi ile tarihi-hakiki ve kadim Demokrat Parti'nin bileşkesi; Moder, güncel ve bilimsel sentezi" olan grup elit kişilerden müteşekkil. Kurulur kurulmaz çığ gibi büyüyecek ve 1946 hareketi gibi, büyük bir HALK HAREKETİ olarak milleti temsil edecek potansiyele sahip.
DİYORLAR Kİ,
MİSYON; NEREDE KALMIŞTIK!
SİYASİ MÜCADELESİNE “ÖZGÜRLÜK, TAM BAĞIMSIZLIK, HÜR, HÂKİM VE HÜKÜMRAN DEVLET” İDEAL VE İNANCI, AZİM-İRADE VE KARARLILIĞI İLE BAŞLAYAN HALK FIRKASI İLE ‘YETER! SÖZ MİLLETİNDİR’ HAYKIRIŞI, İLKELİ DURUŞ VE DİRENİŞİ İLE SULTA, DİKTA VE HAKSIZLIĞA BAŞ KALDIRAN DEMOKRAT PARTİ ÖZÜNDE HALKIN BAĞRINDAN FIŞKIRMIŞ, HALKA, HAK’A, ADALET, HUKUK VE DEMOKRASİYE DAYALI EVRENSEL BARIŞ VE MİLLİ UYANIŞ HAREKETLERİDİR. CUMHURİYET TARİHİNİN EN KÖKLÜ KURUCU VE KORUYUCU UNSURLARI OLAN HALK PARTİSİ İLE CUMHURİYETİ DEMOKRASİ İLE TAÇLANDIRAN DEMOKRAT PARTİ, SİYASETİ İNSAN İÇİN; İNSANIN MADDİ-MANEVİ, İLMÎ-KÜLTÜREL, SOSYAL-SİYASAL İLERLEME/KALKINMA VE GELİŞMESİNİ; ÇAĞDAŞ-GÜNCEL NORMLARDA HAYATA GEÇİRMEK VE GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN YAPMIŞTIR.
BU UĞURDA ASGARİ MÜŞTEREK, TEMEL DEĞER, HEDEF, İLKE VE AMAÇLARI: 
CUMHURİYETİN ESAS, USUL-UNSUR, ADALET VE HUKUKUN OLMAZSA OLMAZ NORM, STANDART VE DEĞERLERİ ÇERÇEVESİNDE; SAMİMİ, HAKİKİ, SAYDAM VE BİLİMSEL; NAMUSLU-DÜRÜST, GERÇEK DEMOKRASİYİ HAYATA GEÇİRECEK,
HİÇ BİR AYRIM GÖZETMEDEN HALKIMIZIN TAMAMINI, HER TÜRLÜ SİYASİ, SOSYAL, EKONOMİK ZULÜM VE BASKIDAN ARINMIŞ, ÖZGÜRLÜK, HAK-HUKUK, ADALET VE GÜVENLİK ORTAMINA KAVUŞTURMAK SURETİYLE:
AZİZ TÜRK MİLLETİNİ GERÇEK BAŞARI, BİRİNCİ SINIF DEVLET, ZENGİNLİK, REFAH VE MUTLULUKLA MUASIR MEDENİYET SEVİYESİNE ULAŞTIRACAK ORTAM VE ŞARTLARI OLUŞTURMAKTIR.
İLETİŞİM VE BİLİŞİM İÇİN WEB SİTESİ: 
https://cumhuriyetci-demokratlar.blogspot.com/ Tıklayınız ayrıntıları okuyunuz.
VATANA MİLLETE HAYIRLI, UĞURLU VE KADEMLİ OLMASI DİLEĞİYLE, 
RAST GELE DİYORUM...
(*) 1979-1980 Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) Gençlik Kolları Başkanı. 1993-1994 Doğru Yol Partisi (DYP) Gençlik Kolları Başkanı. Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi. 1995-1996 İlçe Başkanı. 1997-1998 Demokrat Türkiye Partisi (DTP) İL Başkanı. 2012-2018 Demokrat Parti (DP) Kayseri İl Yönetim Kurulu Başkanı. Siyaset Bilimci. Yazar. Yakın Dövüş Ustası. Parti ve Dernek Kurucusu. Müteahhit ve Gayrimenkul Sektörü Yatırım Danışmanı. Kaizen Uzmanı.

8 Ekim 2018 Pazartesi

İSMET ÖZBAKKAL,EKONOMİK DURGUNLUK VAR ESNAF ENDİŞELİ...

BU GÜN KAYSERİ ÇARŞISINI ŞÖYLE BİR DOLAŞAYIM DEDİM.
Lokantanın sahibi kapıda duruyordu selam verdim,hal hatır nasıl işler dedim. Suriyeliler yiyordu artık yemez oldu öğrenci ayran dahil 6 tl ye dürüm yiyemiyor,tabela değiştireceğim dedi.
Meşhur kazancılar çarşısına girdim öğle vakti tenha.Döviz bürosunun önüne geldim dışarıdan ilan tablosuna bakıyordum döviz alış satış kaç tl diye.Yanıma gelen adam alış kaç satış kaç euro dedi.Az önce 100 euro aldım 712 tl den dedi.Artar mı yılbaşına düşer mi diye benden bilgi istedi.Tanımadığım bu adama bilgi verdim gitti. Az ilerideki sarraf dükkanına girdim tenha hal hatır,işler iyi değil piyasa kötü dedi.Küçük bir alış veriş yaptık,Biraz moral verdim çıktım. Meşhur kahveciden yarım kilo kahve altım 25 tl aldı zammı geldi dedim evet dedi. Meşhur bankalar caddesi parfümcü arkadaş sandalleyi atmış oturuyordu selam hal hatır içeri davet etti.Oğluyla beraber toptan parakendeci yılların esnafı iş yok zamlı aldı malı zam yapamıyorum satış yok,işler kötü dedi.Çay kahve ikram edeyim dedi 30 dakika oturdum bir bayan ufak bir alış veriş yaptı.Hayırlı işler dedim şöyle her caddede en az üç beş dükkan boş etrafı süze süze optikçi arkadaşıma gittim.Bir arkadaşıyla üzüm yiyorlardı buyur bağdan gelme sende ye başkan dediler.İşler nasıl dedim iş yok para yok oturuyoruz dediler.Oradan çıktım meşhur perdeci ye gittim,annesi kasada oturuyor sahibi oğlu cenazeye gitmiş.

İzlenimim şu oldu küçük esnafları cirosu düşmüş,masraf aynı.Meşhur caddelerde kiralık satlık dükkanlar çoğalmış. Kendi büroma geldim.Bir kaç telefon görüşmesi yaptım.Binanın yüzünü kaplama yapan boyacı öneri ardım iş yok oturuyoruz veresiyeleri alamıyorum ağabey dedi.Geçenlerde alacağını alamayınca suratına yumruğu çakmış gidip karakoldan almıştım.Bir tanıdık bakkaliye dükkanını kapatmış. Bu sohbetleri akşama kadar sürdü.
Perşembe pazarında maşallah 5 tl den aşağı kilosu domates,salatalık vs.yok.
Emeklinin,işçinin,memurun maaşı sabit duruyor.Ama dogalgaz,elektrik,odun,kömür ve gıda gibi hayati önem taşıyan mamullere yüzde elliyi geçen zamla vatandaşı perişan etmiş durumda.
Geçenlerde kayseri 1 organize sanayide bir kaç fabrikatör eşime dostuma gittim.Malın girişi pahalandı satış yok,satış yapsak dahi veresiye veriyoruz diye önümüzdeki aylar daha kötü olur diye endişeliydiler.
Bir emlakcı arkadaşıma gittim.Kayseri de neredeyse her yer satılık.Benzin akaryakıt istasyonu,fabrika,büro,ev,tarla,arsa liste kalabalık.Bizim işimizde telefonlar suzmazdı bu günlerde telefonun zili çalmaz oldu dedi.
İKTİDAR PARTİSİ MENSUPLARI HALKIN İÇİNE İNİP MİLLETİN ZOR DURUMUNU GÖRÜP,PİYASAYI AÇMALI,YERİN ALTINA İNEN PARAYI PİYASAYA ÇIKARMALI.
Fakirliğin fukaralığın çoğaldığı,vurguncuların piyasadaki mallara fahiş fiatla zam yaparak haksız kazanç sağladığı görülüyor.
Ahlaksızlığın,hırsızlığın çoğaldığı günümüzde,milli manevi değerlerini kaybetmiş bir toplum oluyoruz.
Ülkemizde bulunan göçmenler,şehirlerin en işlek yerlerinde parklarda,bahçelerde yerlerde duraklarda yatarak boş boş geziyorlar.
İnsanların mesai saatlerinde boş avare gezişi ap açık görülüyor.
Üretmeyen toplum olarak.Bağına bakmayan,köyünde tavuk beslemeyen,bahçesine ekmeyen dikmeyen nesil,elinde bin,ikin tl lik cep telofonuyla dolaşıyor.
Emeklilerimiz bir şey üretmeden,sadece dedikodu üreterek geziyor.Tabi bunun istinası var ek iş yapan bağ bahçe eken diken.


3 Ekim 2018 Çarşamba

İSMET ÖZBAKKAL,Bazı insanlar mevki olarak yükselmelerini,kişilik olarak alçalmaları na borçludur.

HAYAT YOLUNDA YÜRÜRKEN,NE İNSANLAR GÖRDÜM..
Ahlar çekeni,boyun bükeni. Kendini cennette sananları gördüm.
Hasiyetini,gururunu satanları gördüm.
Sevgiye muhtaç,şevkate muhtaç,gözü doymaz gönlü aç ne yamyamlar gördüm.
Dönen dünya da,umut peşinde,ihtiras yolunda,paraya pula tapan,insanlığını yitirmiş ne insanlar gördüm.
BU YAŞAM DÜZENİNDE İNANCI ZAYIF İNSANLARIN ÜLKEMİZİ NE HALE GETİRDİĞİ ORTADA.
Maddecilik (Materyalizm)
Her türlü varlığın maddeye dayandığını ileri süren gerçekçi felsefe sistemi.

Maddecilik, "madde"den başka bir cevherin varlığını kabul etmeyen öğretidir. Bütün gerçekliklerin cevherini ve özünü ruh'un meydana getirdiğini söyleyen ruhçuluk'un karşıtıdır. Maddecilik ve ruhçuluk varlığın özü hakkında ileri sürülen ontolojik öğretilerdir; bunların karşıtlığını, idealizm ile gerçekçiliğin karşıtlığıyla karıştırmamak gerekir. İdealizm ile gerçekçilik, bilginin temeli hakkında ikri sürülen görüşlerdir; yani bilgi teorisiyle ilgilidir. Genel olarak maddecilik; ruhun, öteki dünyanın ve Tanrı'nın varlığını reddeder.

Düşünceye gelince, maddecilik, düşünceyi ister salt maddi olgulara indirgesin (Demokritos), ister düşüncenin gerçekçiliğini inkâr ederek, onu bir yanılsama saysın (gölgeolaycılık) veya oluşumunu maddeden hareket ederek açıklasın (diyalektik maddecilik), düşünceyi her zaman «ikinci dereceden bir veri» olarak görür.


İYİ İNSAN OLMADA DİNİMİZİN ROLÜ BÜYÜK
İşte bu topraklarda doğup büyüyenler, bu hususta biraz daha talihlidir. Zira bu topraklar, hayır ve güzelliklerle mayalanmış, kültür ve medeniyetimiz, hayır, hizmet, fedâkârlık, infak, cihad, edeb ve nezâketle yoğrulmuştur. İnsanımızda her ne kadar amelî konularda eksiklikler olsa da yardımseverlik, iyilik etme ve iyi insan olma arzusu hep ağır basmıştır. Bunda şüphesiz dinimizin insanları sâlih amellere ve hayırlı insan olmaya yöneltmiş olmasının çok büyük bir payı vardır.
EN HAYIRLI İNSAN’I TARİF EDEN 5 HADİS
Peygamber Efendimizin hadîs-i şerîflerinde çok defa rastladığımız “sizin en hayırlınız” ifadesi, çok çeşitli konularda hayırlı insanın kim olduğunu ortaya koyar. Bir de hayırlı insan olmanın tek bir vasıfla olmadığını… Meselâ;
“Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğretendir.” 

“Sizin en hayırlınız insanlara faydalı olandır.”
“Sizin en hayırlınız hanımlarına iyi davrananlardır.”
“Sizin en hayırlınız selâmı yayandır.”
“Sizin en hayırlınız komşusuna iyi davranandır.”