23 Ekim 2016 Pazar

Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, yaptığı açıklamasında, "Bu yüce milleti bir arada tutan, kaynaştıran, tanklara, silahlara göğsünü siper etmesine vesile olan şey, demokrasi harcıdır. Bu açıdan güçlü bir demokrasi;...

Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakal konuştu.

Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, yaptığı açıklamasında, "Bu yüce milleti bir arada tutan, kaynaştıran, tanklara, silahlara göğsünü siper etmesine vesile olan şey, demokrasi harcıdır. Bu açıdan güçlü bir demokrasi; güçlü bir bağ, güçlü bir birliktelik, güçlü bir beraberlik ve huzur demektir" ifadesinde bulundu.
"Cumhuriyetin 93.yılında gücün yegâne kaynağı yüce milletten alan, demokrasiyle taçlandırılmış Cumhuriyeti, sorunsuz bir Türkiye olması dileğimle kutluyorum" diyen İsmet Özbakkal, "Cumhuriyet dünya üzerinde ki ülkelerde uygulanabilen en insancıl en demokratik yönetim şekillerinden birisidir. Hatta en iyisidir denilebilir. Çünkü cumuhuriyette bir seçme özgürlüğü vardır. Ülkenin başına gelecek olan kişiyi, partiyi ve ya oluşumu halk seçebilme hürriyetine sahiptir. Aynı zamanda da ülkeyi yönetenleri bir şekilde denetleme ve gerektiğinde hukuken şikayetçi olma hakkı da cumhuriyet ilkeleri içerisinde yer almaktadır." ifadesinde bulundu.
Özbakkal, "Bulunduğumuz coğrafyada. Topraklarımız çok değerli olduğundan savaşlarla yıkılmayan ülkemizi kalleş örgütlerin dış destekli planlarıyla güzelim ülkemizin vatandaşlarının kanı akıtılmakta. Şunu herkes bilsin hiç bir güç Türkiye cumhuriyetini bölüp parçalamayacak. Son günlerde yapılan operasyonları destekliyor. Tüm şehitlerimize rahmet diliyorum. Cesur insanların tercihi; demokrasiden yana olmaktır" diyerek açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"15 Temmuz’u devlet ve beka meselesi olarak gördüğümüzdür. Türk Milleti için, “büyük Türkiye” ideali için yarım asrı aşkındır inandığımız demokrasi, 15 Temmuz’da da ispat olduğu üzere aynı zamanda harcımızdır. Bu yüce milleti bir arada tutan, kaynaştıran, tanklara, silahlara göğsünü siper etmesine vesile olan şey, demokrasi harcıdır. Bu açıdan güçlü bir demokrasi; güçlü bir bağ, güçlü bir birliktelik, güçlü bir beraberlik ve huzur demektir.
Hedefimiz demokrasidir, milli birliğimizdir.
Milletimizin sokaklarda değil, sandıklarda demokrasi nöbeti tuttuğu günler dileğiyle…
Sokaklarda olan, darbeye karşı duran insanlarımıza minnet duyuyor, bununla anlattığımız için Allah’a hamd ediyor, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza, demokrasi şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.
Yüce Türk Milleti, Cumhuriyet rejimi ile kazandığı evrensel ve medeni değerleri, hayatının vazgeçilmez prensipleri olarak benimsemiş, Cumhuriyet’e olan inancı sayesinde karşılaştığı problemleri de birlik ve beraberliğinden taviz vermeden aşmayı bilmiştir.
Cumhuriyet; dili, bayrağı, marşı ve başkenti, temel nitelikleri ile ülkesi ve milletiyle bölünemez bütünlüğü ifade etmekteyken, zihinleri cumhuriyet ve demokrasi kavramına muhalif doğmuş olanların tüm bu değerleri örselediği bir dönemden geçmekteyiz.
Demokrasi ile taçlanan Cumhuriyetimizin, Atatürk’ün dediği gibi, ‘İlelebet payidar kalacağı’ muhakkaktır. Derdi demokrasi ve hürriyet olan, “Yeter Söz Milletindir” diyebilen, demokrasi ve cumhuriyet şuuru zinde milletimin, her ferdi ile birlikte cumhuriyetimizi her daim geliştirme noktasının bilincindedir."

5 Ekim 2016 Çarşamba

Kayseri İl Başkanı İsmet ÖZBAKKAL; 04 Ekim 2016 Salı Günü Ankara, Genel Merkezde Yapılan İl Başkanları Toplantısına Katıldı.

Sayın Genel Başkanımız, "Gültekin Uysal" İl Başkanları toplantısında konuştu
“Ortak hafızamızı zaferleri ve hezimetleriyle birlikte kabul eden bir tarihe sırtınızı dayayarak meseleleri değerlendirmezseniz, kaos ortamını derinleştirirsiniz”
(DP Basın Merkezi – 04 Ekim 2016) İl başkanlarımız, Genel Başkanımız Gültekin Uysal başkanlığında Genel Merkez’de toplandı. Uysal, burada yaptığı konuşmada 15 Temmuz hadisesinin Türkiye’nin siyasi yürüyüşünde iç politikada olduğu kadar, dış politikada da iklim değişikliğine yol açtığını söyledi.
Genel Başkanımız Gültekin Uysal, Türkiye gündemi ve teşkilat meselelerinin konuşulduğu toplantıda yaptığı açış konuşmasında şunları ifade etti:
“15 Temmuz, dış politika açısından da iklimi değiştirmiştir”
“Türkiye’nin biriktirdiği sorunları vardır. Bu sorunlar üzerine bir de 13-14 yıllık iktidarın laikliğin değişmesini isteyen bir Meclis Başkanının olduğu, Lozan hezimet mi zafer mi diyerek Kadir Mısırlıoğlu gibi birtakım kişilerin argümanlarına sığınan bir Cumhurbaşkanı eliyle yönetildiğini hepimiz üzülerek görüyoruz.
Ortak hafızamızı hezimetleri ve zaferleriyle birlikte kabul edip sayan bir bakış açısıyla tarihe sırtınızı dayayarak bugünkü meseleleri değerlendirmezseniz, bugün yaşadıklarımızı daha da derinleştirecek bir kaos ortamına sebebiyet verirsiniz.
15 Temmuz hadisesi, Türkiye’nin siyasal yürüyüşü içinde dış politika açısından da önemli bir şekilde iklimi değiştirmiştir.
İktidarın kendi siyasetini tahkim etmek, kuvvetlendirmek, kendi tasavvurunu Türkiye’ye başka enstrümanlarla dayatabilmesi için bir iklim oluştuğu gibi genel bir kanaat var ancak ben bu görüntünün geçici bir görüntü olduğu kanaatindeyim.
Her vakit uyanık olmamız gereken bir coğrafyada siz, üzerine oturduğunuz birikimle beraber içten ve dıştan operasyona açık hale getirirseniz ülkeyi, ülkede yaşanan operasyonun yanı sıra Avrupa başkentlerinin de operasyonlarıyla karşı karşıya kalırsınız.
Şimdiye kadar, ülkenin düzeninin, birliğinin, güvenliğinin tehdit altına alındığı bir iklimde, ister istemez birtakım siyasi tenkitlerimizi, eleştirilerimizi sınırlı bir şekilde dile getirdik. Bugün geldiğimiz noktada, kırk katır mı kırk satır mı tercihlerinin arasında milletin de insanlarımızın da siyasi alan içerisinde kendi vazifesini yapmayı amaç edinmiş başta bizler olmak üzere tüm siyasi aktörlerin de “korkusuzca yaşama hürriyeti” diyebileceğimiz haklarını kullanamadığı bir iklimde olduğumuzu da hepimiz görüyoruz.
“Ekonomik problemleri, darbe teşebbüsüyle birlikte gölgeleme yoluna gidecekler”
Türkiye’nin bütün bu biriktirdiği problemler arasında bir de ekonomik problemleri var. Bütün bu ekonomik problemleri darbe teşebbüsüyle birlikte gölgeleme yoluna gidecekler ama son 5 yıl içerisinde orta vadeli planla beraber 2011 yılından itibaren ortaya koydukları bütün hedeflerin, büyüme oranları da dahil olmak üzere, tutmadığını görüyoruz. Bugün darbe teşebbüsü oldu ne yapalım, diyerek yapabilecekleri bütün açıklamaların da bir anlamı olmadığını bilmemiz gerekiyor.” Kaynak ( DP )

3 Ekim 2016 Pazartesi

DEMOKRAT PARTİ Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal Velileri Uyardı: "Çocuklarımızı, şer ve şeytani, uğursuz-hayırsız ve ahlâksız, lânetli ve din tüccarı, terör ve tedhiş örgütlerine kaptırmayalım"

Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm yerel haberler, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

DP İl Başkanı Özbakkal: "Çocuklarımızı örgütlere kaptırmayalım"

03 Ekim 2016 Pazartesi, 09:47
DP İl Başkanı Özbakkal: "Çocuklarımızı örgütlere kaptırmayalım"
KAYSERİ (İHA) - Demokrat Parti İl Başkanı İsmet Özbakkal, ebeveynlere çocukların takipçisi olmaları ve örgütlere kaptırmamaları önerisinde bulundu.
Çocukları korumanın aile ve devletin görevi olduğunu belirten İl Başkanı İsmet Özbakkal, özellikle maddi durumu kötü olan ailelerin terör örgütleri tarafından kullanıldığını ifade etti. Ailelere çocuklarını takip etme noktasında önemli görevler düştüğünü dile getiren İsmet Özbakkal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anne-baba olarak, millet olarak evlatlarımıza sahip çıkmazsak, emanete hıyanet etmiş oluruz. Bunun cezasını dünyada da, ahirette de çekeriz. Çocukların ve gençlerin temiz kalpleri kıymetli bir cevher gibidir. Mum gibi, her şekli alabilir. Küçük iken, hiçbir şekle girmemiştir. Temiz toprak gibidir. Temiz toprağa hangi tohum ekilirse, onun meyvesi elde edilir. Çocuklara iman, Kur'an-ı Kerim ve Allahü Teala'nın emirleri öğretilir ve yapmaya alıştırılırsa, din ve dünya saadetine ererler. Topluma faydalı birer evlat olurlar. Bu saadette anaları, babaları ve hocaları da onlara ortak olur. Bunlar öğretilmez ve alıştırılmaz ise, bedbaht olurlar. Kendilerine, anne-babalarına ve topluma zarar verirler. Yapacakları her fenalığın, her kötülüğün vebali, günahı annesine ve babasına da verilir. Bir babanın evladına yapacağı en büyük iyilik, onu dinsiz, ahlaksız ve kötü arkadaşlardan uzaklaştırmasıdır. Bütün kötülüklerin başı, fena ve kötü arkadaştır. İnsanın üç büyük düşmanı vardır: Nefs, şeytan ve kötü arkadaş… Bunların içinde en büyük olanı şüphesiz ki kötü arkadaştır. En tehlikeli olanı da budur.
Bundan dolayı, ana-baba çocuğunu takip etmelidir. Kimlerle arkadaşlık kuruyor, nerelere gidip geliyor, hâl ve hareketleri nasıldır… Bunlar ihmale gelmez."
(SK) 03.10.2016 09:47:56 TSI // NNNN