31 Aralık 2017 Pazar

İSMET ÖZBAKKAL,YILBAŞINDA KAYSERİ ŞEHİT KOMANDO DURAĞINDA SAYGI NÖBETTİNDEYDİM.

Şehitlerimiz yalnız değilsiniz nurlar içinde yatın.15 mehmetciğimiz kahpe pusuyla bu durakta şehit oldular.31.12.2017.saat 23.11 Eski ve yeni yılda tüm şehitlerimize Allah tan rahmet diliyorum.Milletimizin huzur, barış ve kardeşliğine kasteden, tuzak kuranlara fırsat verme Allah’ım!

Allah’ım! Gencecik bedenlerini vatanlarına siper eden, canlarını din-ü devlet, mülk-ü millet uğrunda feda eden, istiklal ve istikbalimiz uğrunda ruhunu sana armağan eden şehitlerimizin hüznü ile sana yalvarıyoruz. Ellerimizi boş çevirme Allah'ım. Vatan için, millet için, barış için, huzur için, din için, mukaddesat için, hürriyetimiz ve geleceğimiz için can veren bütün şehitlerimizi rahmetinle kucakla Allah'ım. Gelen acı haberlerle yürekleri dağlanan annelere, babalara, eşlere, evlatlara sabr-ı cemil ihsan eyle Allah'ım.
"BAŞARAMAYACAKSINIZ"Bu ülkeyi bölmeye hiçbirinizin gücü ve yüreği yetmeyecek.Gün birlik olma günüdür.

İSMET ÖZBAKKAL, YENİ YILDA MUTLU İNSANLARIN ÜLKESİ TÜRKİYE OLSUN.

YENİ YILDA TÜRKİYE DE OLACAKLAR
Güneşli bir günde Erciyes  kar manzarasıyla uyandım.
Kahvaltımı yaptım tv açtım, haberler son dakikayı veriyordu.
Bu yıl ülkemizde enflasyon düştü a dan z ye hiç bir şeye zam yok.
Maaşlara zam var.
Vergiler tam toplandığından vergi dairesi kapanacak.
Trafik polislerine gerek yok.Kırmızı ışık iptal.
Kaza olmamış.
Şehit gelmemiş.
Üniversiteye her öğrenci girecekmiş.
Orman bakanlığı açıklama yapmış.Ağaç dikecek yer kalmadı.
Adliyeler kütüphane olacakmış.
Avukatlara iş olmadığından görsel sanatlar öğretmenliği hakkı verilecekmiş.
Hapishanelerde çiçek yetişecekmiş.
Ülkede tatil yapmayan kalmayacakmış.
Kamu kamplarına kimsesizler yerleşecekmiş.
Trafik sigortası iptal olmuş.Kaza olmadığından.
Hoca cuma hutbesinde açıklama yapmış bu cuma para toplamayacağız.İhtiyaç yokmuş.
Ülkemizde et üretimi çok olduğundan ihracat olacakmış.
Hükumet karar almış.25 yaşına gelene gel sana aş iş yoksa ev evlilik diyecekmiş.
Ülkede şiddet kalkmış.
Esnaflar birliği işler iyi demiş.
Emekli ve memurlar maaşlara zam yapmaya gerek yok demiş.
Fabrikatörler karar almış.Olmayan illerde fabrika açacakmış.
Teröristler işçi bulma kurumuna müracaat edebilecekmiş.
Belediye temizlik şirketi kapanıyormuş.Herkes kendi evinin önünü süpürdüğünden.
İNŞALLAH...MAŞALLAH...NEDEN OLMAZIN...?

29 Aralık 2017 Cuma

İSMET ÖZBAKKAL,TOPLUMUN EFENDİSİ HİZMET EDENİDİR

TOPLUMA HİZMET ETMEK İBADETTİR Mahkeme kadıya mülk değil. Bu dünyada hiçbir iş ve makam insanlar için sürekli değildir. Hiçbir kimse, bulunduğu kamu hizmetinde ömrünün sonuna kadar kalmaz. Bir süre sonra bu işe başkası getirilir, kendisi ayrılır.
Günümüzde mevcut duruma bakınca.Bazı oda ve dernek başkanları hatta parti genel başkanlarının kadrolu olduğu 5,10,15 yıl geçse de hiç değişmediğini görüyoruz.Bu durum karşısında mahkeme kadıya mülk olmuş oluyor.Oysa atasözü.Mülk değil diyor.Yani insan ölümlü er geç o makamı bırakacak diyor da durum öyle olmuyor.Kamu yararına dernekler dahil 3 veya 6 dönem başkanlık yapanlar neden bırakmaz?Başka adam mı yok? Bakın bu başkanları takip ediyorum tüm etrafını işe güce yerleştirmiş.Biraz dedikodu rüzgarları var.İşi kuralına uyarlayıp az kişiyi üye yapıp yada oy kullanmaya müsait etmeyip yani delege yapmayıp aynı kadroyla seçiliyor.
Buradan kadrolu başkanlara sesleniyorum,Bırakın bu başkanlıkları.Arkada çok meraklıları var.Özellikle kamu yararına olan dernekler 3 dönemi geçmemeli.
Geçenlerde bir derneğe Ankara da üye oldum.Gidip Kayseri şubesinden kimlik belgemi aldı ama baktığımda üye no yok.Neden yok dedim. Bocaladı. Sonra karar defterine geçeceklermiş de falan.
Böyle olmaz.Üye kabul olduğunda sıradan üye noyla kimlik verilir.Birde yıllık üye aidat var. 20 tl. yatırmadın,resmin yok,üye güncelleme var diye bekletiyorlar.
Amaç hizmetse üyelikleri aç,sevenleri üye olsun.
Birde kamu yararına olan derneklerin geliri, gideri şeffaf olmalı.Ayda bir yerel gazetede yayınlanmalı. Yayınlansın ki yetimin hakkı ne kadar görelim.
En iyi denetçi milletimizdir.
Oda ,dernek,parti işlerini hizmet için yapanlardan Allah razı olsun. Her birey mutlaka bir kaç sivil toplum kuruluşuna kayıt olmalı.Partilerden birine üye olmalı ki.Şikayet hakkı olsun.Aynı zamanda çözüm üreten tepkili toplum olmalıyız.
Hiç kimse hiç bir derneğe,üye değilim,partiye üye değilim diye övünemez.Bu durum yani üye olmama topluma hizmet etmeme çok vahim bir durum.Vah vah zavallı insan demek lazım.
Ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerin anlattığı Müslüman çalışan, üreten, başkalarına yardım ve faydası dokunan, hizmet eden insandır. İnsanın değeri bunlarla ölçülür.
Toplum Hizmeti: Uygulama
Yapılacak toplum hizmeti şekli, toplumun herhangi bir ihtiyacını karşılamalı ve her katılımcının kişisel gelişimini sağlamalıdır. Toplum hizmeti seçenekleri oldukça geniştir. Toplum hizmeti, toplumun herhangi bir ihtiyacını karşılamak amacıyla bireysel ya da bir kurumun çatısı altında verilebilir. Bu hizmet bir seferlik özel bir proje, sürekli bir hizmet ya da ilkyardım, hayat kurtarma gibi aktiviteler olabilir.
Toplum Hizmetinin İlk Aşaması: Eğitim
Gençlerin, toplum hizmetlerini yapmaya başlamadan önce gönüllü hizmetin kapsamı hakkında bazı temel bilgiler almaları şarttır. Bu eğitim gençlere, toplum hizmetlerini hangi alanda yapmak istediklerine karar vermelerinde yardımcı olacak ve onların toplum hizmetleri hakkındaki algılarını ve bilgilerini geliştirecektir. Eğitim aşamasında, toplumsal ihtiyaçlara yönelik çeşitli toplum hizmeti çalışmalarını içeren dersler ya da tartışma toplantıları olabilir. Eğitim esnasında verilen sabit bir öneri listesi yoktur. Bu listeyi katılımcının yapmak istediği toplum hizmeti faaliyeti ve tecrübeleri ile belirleyecektir.Ödül liderleri, katılımcıların eğitimlerini, onların ihtiyaçlarını temel alarak planlamalıdırlar.
KAZANIMLAR:
  • Kişisel gelişimlerine katkıda bulunma
  • Diğer insanların ihtiyaçlarını anlama ve onlara yardımcı olma
  • Güvenme ve güvenilme
  • Zayıf ve güçlü yönlerini tanıma
  • Özgüvenin artması
  • Önyargılardan ve yersiz korkulardan kurtulma
  • Toplumda olumlu bir etki yaratma
  • Sorumluluk alma
  • HADİS-İ ŞERİF
    "Bir adam yolda yürürken susadı ve susuzluğu arttı. Derken bir kuyuya rastladı. İçine inip susuzluğunu giderdi. Çıkınca susuzluktan soluyup toprağı yemekte olan bir köpek gördü. Adam kendi kendine: 'Bu köpek de benim gibi susamış.' deyip tekrar kuyuya inip, mestini su ile doldurup ağzıyla tutarak dışarı çıktı ve köpeği suladı. Allah onun bu davranışından memnun kaldı ve günahlarını affetti."

24 Aralık 2017 Pazar

İSMET ÖZBAKKAL, AY YILDIZLI BAYRAĞIMIZI VE VATANIMIZI SEVMEK Bu vatanın kazanılması için yüz binlerce şehitler verdik.

       AY YILDIZLI BAYRAĞIMIZI VE VATANIMIZI SEVMEK                                                               Bu vatanın kazanılması için yüz binlerce şehitler verdi
Canlarını seve seve feda ettiler.Vatanın kıymetini bilmişler bu günlere getirmişlerdir.
Bütün şehitlerimizi rahmet minnetle selamlıyorum.
Bundan sonra vatanımızın kıymetini dedelerimiz ve ninelerimizin yaptığı gibi bilmeliyiz,sahip çıkmalıyız.
Yoksa topraklarımızdan kovmak isteyenler çok.
Bayrağımız şehitlerimizin ve bağımsızlığımızı simgeler.
Gök yüzünde dosta ve düşmana karşı dalgalanır.
İndirmeye kalkanların anlına kurşunu yedirecek milletimizdir. VATAN İÇİN YAŞAYIP ÖLDÜNÜZ.SİZ TOPRAĞA DEĞİL KALPLERE GÖMÜLDÜNÜZ.
Kırmızı rengin oluşumu askerimiz , polisimiz ve milletimizin canıyla oluşmuştur.
Vatansız insan olmaz.Yuvasız kuş gibidir.
Bizlere düşen görev Atalarımızın izinden gitmek.Vatanın bekası için şanlı bayrağımızı ve vatanımızı canı pahasına korumak,kollamaktır.
Gelecek nesillere şanlı tarihimizi ve değerlerimizi anlatmaktır.
Allah ın izniyle bu vatan,gök kubbe var oldukça yaşayacak ve ezanlar ile birlikte şanlı ay yıldızlı bayrağımız dalgalanacaktır.
Birlik beraberlik içerisinde olacağız.Hiç bir güç bizleri parçalıyamacaklardır.
Dünya bilsin vatan bizimdir.
Ayrıca,şehitlerimizin emaneti olan dul ve yetimlere sahip çıkmalı,onlara şevkatimizi ve minnetimizi göstermeliyiz.
Hain bilmelidir ki şehidimizin emanetine sahip çıkan milletimizdir.
Şehit ve gaziler derneğimizin ve devletimizin sahiplenmesi ne güzel.Sahip çıkanlardan Allah razı olsun.


İsmet Özbakkal, Huzurum, mutluluğum, ay yıldızlı bayrağım dır dedi. Ülkemizin huzurunu bozanları yok edeceğiz..

Ay Yıldızlı Bayrağım
Gök kubbenin altında, sana biçilmez değer,
Kur’ân ve vatan ile en mukaddes varlığım.
Gölgende erir gider, nice dağ gibi dertler,
Huzurum, mutluluğum, ay yıldızlı bayrağım.
Kilitlendi hilâlin, gökte yıldıza birden,
Öylece yeryüzüne, -kan gölüne- indin sen,
Bütünleştin, şehîdin kanıyla ebediyen,
Renklerine tutsağım, ay yıldızlı bayrağım.
Hür yaşayan halkımın bağımsızlık simgesi,
Beş kuyruklu yıldızın, Türklüğümün belgesi,
Kalbindeki hilâlin, inancımın gölgesi,
Mâneviyat çerağım, ay yıldızlı bayrağım.
Sen dalgalandıkça; şu ufku, aydınlık bürür,
Türk milleti seninle istikbâline yürür,
Tarihime yön veren, vurulan şanlı mühür,
Geçmişim, geleceğim, ay yıldızlı bayrağım.
Peygamber’e sevdalı ceddimden emânetim,
Metânetim, kuvvetim, cesaretim, izzetim,
Namusum, haysiyetim, edebim ve iffetim,
Şeref, gurur kaynağım, ay yıldızlı bayrağım.
Bölünmezliğimizin yemini, en gür sesi,
Umudumun, coşkumun, övüncümün adresi,
Şehîdimin kefeni, gazimin kurdelesi,
Gölgendir son durağım, ay yıldızlı bayrağım.    
Sevdamı anlatmaktan kalırlar hepsi âciz,
Bu aşk, öyle güçlü ki… Kelimeler yetersiz,
Can parçam, göz bebeğim, ay yıldızlı bayrağım.
Dillerden hiç düşmesin, söylensin türkülerin,
Yoktur şu yeryüzünde; ne eşin, ne benzerin,
Böyle üstün, yücedir, benim için değerin,
Senle çarpar yüreğim, ay yıldızlı bayrağım.
Senin olduğun yerde, çöller bile gülistan,
Bu vatanın bağrında, yoldaşın olsun ezan…
Masmavi gökyüzünde, sonsuza dek dalgalan,
Budur Hak’tan dileğim, ay yıldızlı bayrağım.
Sana el uzatan her alçak, haddini bilsin,
Çiğnemek isteyenler, bunu aklından silsin,
Sen kimliğimsin, -asla- bez parçası değilsin,
Vazgeçilmez gerçeğim, ay yıldızlı bayrağım.
Kalem olsa ağaçlar, mürekkep olsa deniz,
Sevdamı anlatmaktan kalırlar hepsi âciz,
Bu aşk, öyle güçlü ki… Kelimeler yetersiz,
Can parçam, göz bebeğim, ay yıldızlı bayrağım.
Dillerden hiç düşmesin, söylensin türkülerin,
Yoktur şu yeryüzünde; ne eşin, ne benzerin,
Böyle üstün, yücedir, benim için değerin,ŞAİR : Ali AĞIR
Senle çarpar yüreğim, ay yıldızlı bayrağım. 

23 Aralık 2017 Cumartesi

İSMET ÖZBAKKAL,BAŞ SAN, BAŞKANSAN HAKKINI VERMELİSİN.

BAŞ SAN, BAŞKANSAN HAKKINI VERMELİSİN.
Siyasal liderlik, elbette siyasal bilim araştırmalarına konu olmakla beraber, siyasetin sanat yönünün çok daha ağır bastığı bir alandır. Başarılı bir siyasal liderin, siyasetin bilimsel verileri hakkında şüphesiz yeterli bilgi sahibi olması gerekir. Ancak bunun ötesinde siyasal liderlik olgusu oluşturan unsurlar, sezgi, kavrayış yeteneği, uzağı görme gücü, hesaplılık, zamanlama, kararlılık, kütlelerle iletişim gibi, siyasetin bilim yönünden çok, sanat yönüne ilişkin unsurlarıdır.
Lider olmak üzere çok şeyler söylenir.Asla klişe laflar ve ilkelerle liderlik olmaz.
LİDER KİMSENİN DUYMADIĞINI DUYAN,YÜREĞİNDE TİTRETEN,HİSSEDEN VE PLANLAYAN KİŞİDİR.
Normal insanlar lider olamaz.Dünya tarihinde tüm liderlere yer yer delilikle suçlanmıştır.
Ayrıca liderlerin sonu acı ve tatlı bitebilir.
İlham almak,halka hizmeti hakka hizmet bilmek.
Hizmetten zevk almak olarak tanımlarsak.Mevcut köşe kapmış başkanlara sormak lazım.Senin hizmetlerin nelerdir diye.
Hani veren el vardır.Alan el vardır.Birde ne veren ne alan el vardır ya. Şimdi secilen çoğu toplum kuruluşu yöneticileri ne şiş yansın ne kebap düsturuyla hareket ederse.Bu vatanı o müesseseyi düzeltemez.Bir yerde baş san. Orada kangren olmuş yeri kesip atarsan hakkını vermiş olursun.
Yoksa kıyametin alametlerinden biride hakketmediği makama gelen kişilerdir.
Bekri hikayesi örnek.Bekri hiç namaz kılmayı bilmezmiş.Hep elinde şarap sağda solda boş gezer dedikodu eder laf taşırmış.
O gün öğle namazında caminin önünde cenaze namazı kılmak için millet toplanmış ama hoca yok.Bayağı beklemişler cenazeyi kıldıracak kimse yok. O sırada bekri caminin önünden geçerken biri gel bekri hoca sensin deyince diğerleri de hadi hop cübbe kavuk derken bekri hoca olmuş.Olmuşta bekride şaşmış ne yapacağını.Hemen mevta ya yanaşıp başlamış konuşmaya.Millet şaşkın beklerken biri bekriye ya bekri kıldır şu cenaze namazını ne bekliyorsun,deyince.Bekri mevtaya diyorum ki öte dünyaya gidiyorsun sorarlarsa bu dünyadan ne haber diye,sen deki,Bekri İMAM OLMUŞ..Onlar çok şey anlar.
EVET GÜNÜMÜZDE ÇOK BEKRİLER BAŞ OLMUŞ...
Hakkını vermediğin işin,ustası olmadığın makama gelmemelisin..
Layık olmadan devletin makamlarına atananlar, astlarını ısırır, üstlerine kuyruk sallarlar. / Gazali

17 Aralık 2017 Pazar

İSMET ÖZBAKKAL YARIM SİYASETÇİ VATANDAN EDER.

YARIM SİYASETÇİ VATANDAN EDER.
Memleket hizmet bekliyor özellikle bilinçli siyasetçilerden.
Hani bir deyiş var,yarım hoca dinden,yarım hekim candan,yarım siyasetçi de vatandan eder diye.
Vatana sahip olmak kolay değil.Bedeli vardır.Verdiğimiz şehitler tesadüf değil, vatanın bekası içindir. Atalarımız tarih boyunca mücadele vermiş Çanakkale ruhuyla bu vatanı savunmuşlardır.
Yattıkları yer cennet olsun,Allah rahmet eylesin,hepsinden Allah razı olsun.Bu gün cennet vatan Türkiye bizimdir ve bizim kalacaktır.
Siyasetçi oldun,yerel yönetici oldun ama niçin?
Sormazlar mı amacın nedir.Hizmetlerin nedir.
Çıraklığını yapmadığın bir işin ustası olamazsın.
Ben gençlik kollar başkanıyken,eski il başkanı ağabeyimi ziyarete gittim bana ismet başkan biran önce tüylenmeye bak dedi.Bak tilki yavrularını doğurunca yavrular tüysüz olduğundan yemek isteyen yaban hayvanı çok olurmuş. 15 gün kadar anne tilki yuvada yavrularını beklermiş ama ara sıra yemek getirmek için yuvayı terk ettiğinde bir yavruyu kurdun yediğini görür.Ama tilkiler tüylenince yiyen yabanların sayısı git gide azalırmış dedi.
Evet acemi siyasetçiyi kullanmak kolay.Özellikle zıp diye TBMM giren millet vekilleri.Şanı şöhreti görünce dış odaklı güdümlü idarecilerin eline düşüyor.
Siyasetle uğraşmamanın cezası, sizden daha aptal olanlar tarafından yönetilmektir.
Yazar demiş ki. Yüksek dağların tepesine sürünerekte çıkılır.Uçarak da demiş. Uçarak çıkanlar tehlikeli olur.
Ç.Yİ PADİŞAH YAPMIŞLAR İLK BABASINI KESMİŞ DERLER
Toplumsal hareketlere girip,parti kademelerinden geçip,stajını tamamladıktan sonra tam siyasetçi olmak gerekir.
Rahmet necef ağabeyimiz derdiki siyasetçi gittiği yerde oltanın ucuna yemi bağlar atar,onu yutan kişinin çekince ta ciğerini söker derdi.Yani siyasetçi halkın içinde iyi dinler analiz eden kişi olmalı.
HALKINDAN KOPUK YAŞAYAN TAM SİYASETÇİ OLAMAZ.
Bütün siyasetle uğraşanları milletin içine girmeye davet ediyorum.
Şu memlekette dikili bir ağacın var mı? Bugün milletin derdine derman olduğun hiçbir işin oldu mu?

KERVAN TERS DÖNÜNCE UYUZ EŞEK BAŞA GEÇERMİŞ 


11 Aralık 2017 Pazartesi

İSMET ÖZBAKKAL,BİRLİK OLMADAN DİRLİK OLMAZ

BirIik ruhunu kaybeden toIumIar her şeyini kaybederIer. 
Bilinmesi gerek bir gerçek vardır o da şudur; ‘’Türkler Orta Doğuda batı medeniyetinin yegâne güvenilir kalesidir. Orta doğunun bu hayati noktasında Türkiye’nin bulunuşu batı için çok hayati öneme haizdir.’’ Hiç unutmayalım ki bazı başarılar için sadece silah kâfi değildir. Ruh ve fikir mukavemeti son derece önemlidir. İşte bu ruh ve fikir mukavemetine bu günler de içinde bulunduğumuz zaman dilimi içinde çok ihtiyacımız vardır. Tek yumruk olma ve birbirimizle kucaklaşma artık kaçınılmazdır. Yapılan bu karşılıklı sözlü sataşmaların hiçbir tarafa getirisi olmadığı hepimiz görüyoruz. Sokaktaki insanlarımızda bundan rahatsızlar. İsrail alçaklarının Kuzey Irakta bayrak dalgalandırması, Barzani denilen terörist ve kemikçi zadenin, merhamet dilencisinin bir anda kabadayılık taslaması can sıkmaktan başka bir işe yaramıyor. Piyasalar adeta alt üst oluyor. Yani ruh ve fikir mukavemeti zedeleniyor. Bırakın artık siyasi kaygıları bırakın söz atma alışkanlıklarını Müslüman Türk Milletine bir mesaj verin ve deyin ki ‘’Ey necip Türk Milleti. Bizler ana muhalefet partisi ve iktidar partisi olarak her ne kadar birbirimizin ayıbı ve açığını arasak da söz Vatan ve Millet olunca her zaman ki gibi tek yumruk olmaya hazırız ve buna da mecburuz.’’ İşte o zaman bu Millet sizi kucaklar ve bağrına basar. Değilse her iki tarafında zararda olduğunu görmemek için kör olmak lazım. Atalarımız diyor ya ‘’Besle kargayı oysun gözünü ‘’Şöyle bir hikâye vardır.’’ Yaşlı kurt acıkmış rızık aramaya çıkar. Bir malik hanenin önünde gezerken koca bir it başında dikilir. Ne yapıyorsun diye yaşlı kurta sorar. Rızık arıyorum evlat dediğinde it şöyle der. Gel benimle şimdi bana yağlı kemik ve ağam tarafından sıcak yel gelecek. Onlardan yiyeceksin ve sonra boynuna bir tasma başına bir yular takılacak. Ağama köpeklik yapacaksın. Koca kurt derki; evlat ben boynuma tasma başıma yular taşımam. Hele köpeklik hiç yapmam. Başımın çaresine bakarım der. Ve uzaklaşır.
Milletleri millet yapan en önemli unsur birlik ve beraberlik içinde yaşamasıdır. Bir ülkeyi yıkmanın en kolay yoluda insanları birbirinden uzaklaştırmak, insanlar arasına nifak tohumları ekmektir. İnsanları ayrıştırarak, birbirinden uzaklaştırarak en güçlü kaleleri dahi kolayca dağıtabilirsiniz.
Birlik olmadan dirlik olmaz.

7 Aralık 2017 Perşembe

İSMET ÖZBAKKAL,KÜRESEL KRİZ BİTMEDİ ŞİMDİ KUDÜS

Büyük Ortadoğu Projesi adım adım ilerliyor. Bağdat viran oldu, Halep yerle yeksan. Musul ve Kerkük katliamlarla sarsıldı. Referandum tahrikleriyle Kürdistan kurulmaya çalışıldı. Papuç pahalı gelince, ayak yalın baş kabak gerisin geriye dönüldü. Şimdi de Kudüs İsrail'in başkenti ilan edildi. Bu topraklarda olup biten her şey, milletimizi de ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Buralarda dini bir, dili bir, kültürü ortak kardeşlerimiz var. Yüz yıl önce bu topraklar bizimdi. ABD'den de Avrupa ülkelerinden de Rusya'dan da daha fazla sorunlara müdahil olma hakkımız var. Elbette her şeyle yakından ilgileneceğiz. Ancak olup bitenlerde hep başkalarını suçlamakla bir yere varamıyoruz. Hele üst perdeden tehditler savurarak hiç bir şey elde edemiyoruz. Önce ve özellikle bu toprakların sahibi olan insanlarla ve diğer güç odaklarıyla iş birliği içinde etkili ve sonuç alacak adımlar atmalıyız. Dış politika üzerinden içeriye mesaj vermenin faydasızlığını ve gereksizliğini defalarca gördük. Ortadoğu'daki oyun kurucular dışarıdan oldukça daha bu bölgede beklemediğimiz pek çok sürprizle karşılaşacağız. Bu son hamle değil, yenilerine de hazırlıklı olalım.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanABD'nin Kudüs kararına ilişkin son dakika açıklamalarda bulundu. Ankara'da işçilere seslenen ve ABD Başkanı Donald Trump'ın, Kudüs kararına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böyle bir adımı atmak dünyada özellikle bu bölgeyi ateş çemberinin içine atmaktır. Ey Trump sen yapmak istiyorsun?" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ ABD'nin skandal kararıyla ilgili açıklama yaptı. Bozdağ açıklamasında, "’ün başkent ilanı, büyük zorluklarla yürütülen barış sürecini yok eder, bölgede büyük kargaşa, kriz, kaos ve çatışmalara kapı aralar, öngöremediğimiz olumsuzluklara gebedir. Kısaca Kudüs'ün başkent ilanı, hepimiz ve herkes için büyük felaket olur." dedi.

Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul etmesi hakkında yapılan yazılı açıklamada: " ABD Yönetimi’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığı ve İsrail’deki Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağı yönünde yaptığı sorumsuzca açıklamayı büyük endişeyle karşılıyor ve kınıyoruz.


6 Aralık 2017 Çarşamba

İSMET ÖZBAKKAL,SEVDAM VATAN OLDU


SEVDAM VATAN OLDU
13 Yaşındayken vatan bizi ilgilendirirdi. Yıl 1975 Kıbrıs savaşı vardı.Memlekette benzin karneyle alınırdı.Yağ yok. Kibrit yok. Her şey karaborsaydı. İnsanlarımız fakirdi. Yokluk,yolsuzluk hat safhada idi.
Polisin,Askerin araç gereçleri silahları zayıftı.
Asayiş bozuktu.Soygun cinayet ve terör örgütleri cirit atıyordu.
Her kurum ikiye bölünmüştü.Polis bile bölünmüştü.SAĞ VE SOL vardı.
İkisinden biri olmak zorundaydın. Ünüversteyi de kazanan genç o ilin hakim olduğu sol ya da sağ liderden kağıt getirmek zorundaydı. Ünüversteye kayıt için.
Mahallelerde dernek adında kahveye benzeyen yerlerde hadi dövüşe,dergi satmaya vs. derlerdi.
Silahlar patlar sağdan biri ölür.Ertesi gün soldan.Kayseri de 27 mayıs(millet)caddesinde sağcılar sağ elleri marşla cenaze kaldırır.Solcular sol eller havada özel marşlarla cenaze kalkardı.
1980 darbesiyle.Çok şey değişti.İHTİLAL OLDU. Liderler ve potansiyel şuçlular hapise girdi.
Ben 17 yaşında cgp gençlik kolları başkanı idim.Aslında çok aktif değildim. Ama ihtilalden 3 gün sonra 2 katlı müstakil evimizin önüne askeri jeep geldi.Zile bastı ama ortalık karışıktı sokağa çıkma yasağı vardı.Anne sen bak sorarlarsa yokum dedim. Aşagı kapıdan asker 1.kata çıktı tebiğat getirdim dedi ve gitti.
Hemen sarı zarfı açtım. Aynen şöyle yazıyordu. Askeri mahkeme hakkınızda yapılan tetkik sonucu suç bulunamadı. Atatürk ü savunan cgp memlekete hizmet etmiştir,diyordu.
Bu gün bu belgeyi kayıp ettim.Ama askeri mahkemelerde zabıt var mı? bilmiyorum.
Herkes sinemaya giderken,top oynarken,eğlenirken,biz vatanın durumuna üzülür her köşede kritik yapardık.
Sonra dyp gençlik kolları koş ismet koş.BİZ VATANI SEVDİK.
Sonra ilçe başkanı.Sonra başka bir parti kurmak koş koş insanların istek bilmeyen dertlerine çare olmak.
Yıllar sonra parti il başkanıyım sabah geldiğimde partiye.
Bir teyze ağlıyordu.Selamla girdim hemen ne oldu dedim masaya oturdum.Yıllar önce babamız vefat etmişti oğlum Mustafa ya iş bulmuştun şimdi bende acım başkan...
Elimden geleni yaptım.Ne GÜZEL DUALARDI.
Bir gün partide gene bir ziyaretçi.Başkan benim 4 ineğim var satamadım.Ben bittim borcum çok dedi.
Yanıma bir iş adamı alıp Erkilet bağları tarafında ahırına gittik, evine geldiğimizde.Yukarı kattan bir bayan iniyordu babası kızarak çabuk başkanın elini öp dedi.Şaşırmıştım neden dedim öpme.Yıllar önce sen gençlik kollarındayken çaresizdim yanına geldim ne olur kızıma bir iş. şimdi kızım hemşirelikten emekli oldu ama her gün sana dua ettik. ALLAH IM bu ne mutluluktu.Neyse ineğin birini sattım ve borcunu ödedi.
Allah ım insanlara yardımcı olabilmek ne güzel.Bu gün 54 yaşındayım 6 yıl il başkanlığı yaptım.



Halen insanlarımızın ve vatanımın emrindeyim.

2 Aralık 2017 Cumartesi

İSMET ÖZBAKKAL ÇAMUR SİYASETİNİ BIRAKIN

ÇAMUR SİYASETİNİ BIRAKIN
Siyasetçilere medyada baktığımızda,sadece çamur attığını görüyoruz.
Yüksek tonajlı skandal sözler ve şovlar.
Ne oluyor fazla bağıran çağıran sanki Ankara garına girdin adam bağırıyor ağabey İstanbul mu,Kayseri mi? Zorla bilet satmaya çağırıyor.
1980 yıllarda bu filmi gördük.Hep liderler bağırdı.
Lider milletine proje sunar,umut olur,ışık olur.
Konuşmaları köylüye işçiye merhem olur.
Gerçek olmasa da bazen hoş gelir güzel sözler.
ÇAMUR AT İZİ KALSIN OLMAZ
Bir analiz yapmak istiyorum.Her kes kendi ilinde ki millet vekillerini sokakta geçen vatandaşa sorsun bir çoğu hepsini sayamayacak.Bir kaç tane bildiği isimi söyleyecek.
Ama bu konuda üç beş parti liderinin ismi dışında partileri tanımıyor milletimiz.
Bir soru sormuştum seçimden sonra.
Oy kullandığın listede hangi partiler var diye.
Cevap görmedim.Kendi aklında ezberinde olan partiye hemen mühür ü basmış vatandaş.
TANITIMINI YAPMAYAN PARTİLER VE LİDERLERİ BOŞA BEKLEMEYİN
Millet çıkış yolu bekliyor.
Bu konuda yani milletimizin kulağıyla duyması gerektiği sözleri söyleyen sayın cumhur başkanımızdır.
İyi analiz yapıyor,o toplantının hakkını veriyor.

LİDERİ ANLAMAK YADA ANLAYAMAMAK !
Toplumların kimliklerinin oluşumunda ve kaderlerini belirleyecek karar verme süreçlerinde, siyasal liderlik hayati öneme sahiptir.
Politik psikoloji açısından ortaya konmuş teori ve gözlemlerin çoğunluğu, bize kriz zamanlarında kitlelerin liderlere bağımlığının artacağını söylüyor. Bu dönemlerde siyasal liderliğin önemi ve etkinliği, yalnızca ülke için değil aynı zamanda milletler arası ilişkiler bakımından da fevkalade önemli bir hale geliyor.
Böyle dönemlerde yani kriz zamanlarında, liderler kendi düşüncelerini hayata geçirebilmeleri için desteklenmeli ve cesaretlendirilmelidir.
Bir davaya baş koymuş olan lider, dünyada olup bitenleri, kendi inanan ve düşüncelerine göre izler. Böyle bir lider, olan biteni seçkin gördüğü bakış açısı ile değerlendirir. Bu tavırlarını da kolay kolay değiştirmez.
Bu davranışlarını, kendileri ile siyaset yapacak yol arkadaşlarını seçerken de sürdürürler. Buradaki öncelikli husus, sadakattir...
Liderin toplumu yatıştırıcı ve uzlaştırıcı özelliklere sahip olması gerekir. Ayrıca demokratik değerleri benimsemiş olan lider, uzlaşmaya, koalisyona, pazarlığa ve paylaşmaya açıktır.
Lider aynı zamanda, iç ve dışta meydana gelen olaylara, güncel değil kolay kolay değişmeyen geniş bir perspektifle ve genel politikadaki önceliklerine göre bakar. Bu açılardan kısıtlanmayı kabul etmez ve aksine bunu, üstesinden gelinmesi gereken bir engel olarak görür.

25 Kasım 2017 Cumartesi

İSMET ÖZBAKKAL;Birlik ve beraberlik hiç bir zaman insana zarar getirmez.

Birlik ve beraberlik hiç bir zaman insana zarar getirmez. Biz aynı topraklarda büyüyüp yetişmiş insanlarız ve kendi içimizde çatışmaları, kavgaları bırakmalıyız. Vatanı bölmek için uğraşan düşmanlarımıza uymayıp birlik ve bütünlük içinde yaşamımızı sürdürmeliyiz. Unutmamalıyız ki bu vatan hepimizindir.                                                                                                                                         
Herkesin kendisini düşündüğü, kimsenin kimseyi umursamadığı ve herkesin tek başına mücadele ettiği topluluklarda kişinin mutlu olması da başarıya ulaşması da çok zordur. Bir kişinin tek başına çok uzun zamanda yapabileceği bir işi birçok kişi yardımlaşarak çok daha kısa sürede gerçekleştirebilir. Ayrıca insan her yaptığı işte diğer insanlara ihtiyaç duyar. Eğer bir iş yaparken yanınızda size destek olan başkaları varsa bu durumda başarıya çok daha kısa ve kolay yoldan ulaşırsınız. Birlik ve beraberlik içinde yaşayan toplumları hiçbir güç yıkamaz. Çünkü onlar el ele tutuşarak etraflarında çelikten bir duvar örerler. Bu beraberlik birlikte hareket etmelerini ve yardımlaşmalarını sağlar. Bu sayede toplum çok daha güçlü hale gelir ve bu topluma dış güçler tarafından zarar verilemez.

23 Kasım 2017 Perşembe

İSMET ÖZBAKKAL;TAHT VE TAÇ GEÇİCİDİR. HİÇ GÖNÜLLERE GİRDİNMİ?

YAŞADIĞIN SÜREÇTE,BUGÜNE KADAR TOPLUMA HİZMET ETTİN Mİ?
Yaşam akıp gidiyor.İnsanlar doğar büyür aile ortamı ve birde dış dünya dediğimiz mücadele var.
Yani ayakların üzerinde durma.
Hayatını idame etme.
Kişi kimleri seçer,kimlerle arkadaşlık ederse,hayatı ona göre şekil alır.
Hepsi tamam kendi hayatı ve aile hayatında barışık olmak zorunda.

TOPLUMA HİZMET ETMEK VE VATAN İÇİN ÇALIŞMAK NEREDE
Siz bu başlığın neresindesiniz.Hangi derneğe,hangi odaya,hangi partiye kayıtlısınız?

Bu geldiğiniz yaşa kadar hangi ağaç kampanyasına,hangi hayır binasına ya da insanlık için ne yaptınız?
Yani aklınızın sadakasını verdiniz mi? Bir insanın elinden tuttunuz mu.?
Yoksa boş gezenin kalfasımısınız?
Hayatımda 1994 yılında Kayseri Erciyes ünüversitesinin girişine 800 ağaç diktim.Bundan çok keyif aldım.Binlerce kişiye yol göstermeye çalıştım.Öksüzlere her türlü yardım ve spor hocalığı,siyaset,dernekçilik yaptım. Herşeyden önce dostum diyeceğim çok insan var.

VATANIMI MİLLETİMİ,MİLLİ MANEVİ DEĞERLERİMİZİ SEVİYORUM
Yaşadığımız bu memlekette bu ülkede ve Dünyada duyarsız kalmak imkansız.

Siz nasıl bir ülkede yaşayacağınıza kafa yormazsanız, insan gibi bir yaşam için elinizi taşın altına koymazsanız, kendi aranızda oturup ortak evrensel değerler üzerinde anlaşmazsanız, kendi yaşıtlarınızla yeni bir Türkiye hayali kurmazsanız, bilin ki sizin hayatınız da zor olacak.

İnancına, mezhebine, ideolojisine, giyimine, yaşamına, cinsel tercihine bakmadan herkesle demokrasi, özgürlük, eşitlik, hukuk gibi evrensel değerler etrafında bir araya gelmenin yollarını bulun.
 "Çiçeklerle hoş geçin,
Balı incitme gönül.
Bir küçük meyve için,
Dalı incitme gönül.
Mevla verince azma,
Geri alınca kızma,
Tüten ocağı bozma,
Kulu incitme gönül,               

                                   “İnsanların en hayırlısı insanlara                                             faydalı olanıdır”(hadis-i şerif)

Dokunur gayretine
Karışma hikmetine,
Sahibi hürmetine,
Kulu incitme gönül.
Sevmekten geri kalma ,
Yapan ol yıkan olma,
Sevene diken olma,
Gülü incitme gönül."
( Yunus Emre )

Kimseden utanılacak bir yüz taşımıyorum.Aşağı eğilecek bir baş taşımıyorum..İçi sevgiyle dolu bir yüreğim var..Kimseye verilecek bir hesabım yok..Sadece Allah ın emaneti bir can taşıyorum...

19 Kasım 2017 Pazar

İSMET ÖZBAKKAL,Siyaset bir meslek değildir. Yani kar amacı güden, ailesini geçindirmek için uğraşı verilen bir alan değildir.

PARTİLERDE YENİ DÖNEM
Ülkemizde yaşanan olaylar ve Dünya konjuktörüne göre siyasi partilerin sekil alması kaçınılmaz ve mecburi.
Başkanlık sistemi yüzde 51 le iktidar yapıyor.
Artık insanlarımız şu lideri seviyorum,bende o partinin sevdalısıyım diye futbol takımı tutar gibi
parti tutamaz.
Hele ilçe yönetimini bile 5 kişiye seçmeye kalkan partiler siz artık bitmişsiniz.
Bende yönetici olayım il,ilçe başkanı olayım sadece magazin konusu.
Başkanlık birleşmeyi getirdi.

YENİ DÖNEM VE ÖNÜMÜZDEKİ 2019 SEÇİMLERİ
BU DÖNEMDE PARTİLER YENİ SAYFA AÇMAK ZORUNDA.
YENİ YÜZLERLE YEP YENİ PROJELERLE MİLLETİN KARŞISINA ÇIKMALI.

Artık az olsun yok.Büyük partilerde birleşme başlamıştır.
Ülkemizin geçtiği fırtınalı dönemden sonra.
Vatanını milletini sevenler bir adım öne çıkmalı.
Siyasi arenada yer almalı hizmet etmeli.

BABADAN MAL KALIR AMA KEMAL KALMAZ(FORS SİYASİ MİRAS,RÜTBE)KALMAZ.

Günümüzde siyasi zübükler var biz falan liderin devamıyız.Böyle bişi olmaz.
İt kağnı gölgesinde yürürmüşte kendi gölgesi sanırmış.

SİYASET PROJE İŞİDİR.

Lider dediğin: Her şeyden önce kim olduğunu bilmeli ve kendine güvenmelidir. Önde yürüyen değil, yol gösteren olmalıdır. Her kim olursa olsun insanlara değer vermelidir. Millete efendilik yoktur. Ona hizmet etmek vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur.
Siyaset bir meslek değildir. Yani kar amacı güden, ailesini geçindirmek için uğraşı verilen bir alan değildir. Siyasetçi, siyaset yoluyla ülkesine veya beldesine hizmet götürme amacı güden kişi anlamına gelir. Bu anlamda siyasetçi profili çizilirken kişisel, yönetimsel ve ülke vizyonuna ilişkin özelliklerini de bilmek iyi olacaktır. 

Gerçek ülke sevgisi...Acı görmüş, çile çekmiş, hayatı gönülden kucaklamış, değer bilen, değer veren sevgidir.

8 Kasım 2017 Çarşamba

İSMET ÖZBAKKAL, ZENGİNLİK HIRSI, İNSANLARIN GÖZÜNÜ KÖR ETMEKTE.

Hayat kim ne derse desin su gibi akıp gitmekte. İnsanoğlu yaşamının kıymetini bilebilse, bu dünyanın kahrını çekene kadar, bıraksa kendisini dünyaya, dünya onun kahrını çekse, çok daha rahat eder.
Bilhassa zenginlik hırsı, insanların gözünü kör etmekte, en kıymetli değerleri yitirilirken, o değerlerin kıymetini bilememekte ve para hırsı yüzünden, hem kendisini ve hem de birçok kişiyi mahvetmektedir.
SEKİZ DAKİKA, BU BİR HİKÂYEDİR.
Hikâyede anlatılan efsaneye göre kadının birisi, kucağına çocuğunu alır ve kırlarda gezmeye çıkar. Dağ yamaçlarında dolaşırken, bir mağaranın önünden geçerken, mağaranın içerisinden bir ses duyar. Ses o’na şöyle seslenmektedir: “İçeri gir ve ne istersen al, ama en önemli olanı sakın unutma.”
“Ayrıca, sen mağaradan çıktıktan sonra kapının bir daha asla açılmayacağını da mutlaka dikkate almalısın. Ancak, bu fırsatı kaçırma, fakat ne olursa olsun en önemli şeyini de asla unutma” demektedir.
Mağaradan gelen sesle heyecanlanan kadın, kucağında çocuğu ile mağaranın kapısından içeri girer. Mağaranın içerisinde bir masa vardır ve üzeri altın ve mücevherler ile doludur. Bunları gören kadının gözleri kamaşır ve şaşkına döner. Hemen çocuğunu kucağından indirir, yere bırakır ve hemen büyük bir hırsla masanın üzerindeki altın ve mücevherleri koynuna doldurmaya başlar.
Kadın servetleri koynuna doldururken, esrarengiz ses, tekrar duyulur. “Yalnız sekiz dakikan var” demektedir.
Sekiz dakika çabukça geçer. Kadın toplamış ve koynuna doldurmuş olduğu kıymetli taşlar ve altınlarla birlikte içeride hapis kalmamak için hemen mağaranın dışına koşar.  Kadının dışarı çıkması ile birlikte mağaranın kapısı kendiliğinden kapanır.
Koynu, elleri, kolları, cepleri altın ve mücevherlerle dolu olan kadın, onları yere bıraktığında, yanında çocuğunun olmadığını fark eder. Çocuk içeride kalmıştır. Kapı da kapanmış ve bir daha açılması da mümkün değildir.
Artık zengin olmuştur, olmuştur da en kıymetli hazinesini içeride unutmuştur.
Bundan sonraki hayatı hep çocuğunun özlemi, acısı içerisinde ümitsizlikle devam eder. Zengin olmasının artık hiçbir kıymeti kalmamıştır. Bir anlık hırsı, ona hayatı boyunca acı içerisinde çocuğunun özlemi ile yaşayacağı anı yaşatmıştır.
Aynı şeyleri çoğu zaman bizlerde yaşarız. Bizlerin de başına gelebilir.
Bu dünyada yaklaşık 80 yıllık ömrümüz varsa ve bir ses daima bize, “Sakın en önemli şeyi unutma” der gibidir.
İnsanın yaşamındaki en önemli şey manevi zenginliktir. İnançlarımız, ailemiz, dostlarımızdır. Gerçi şu zamanda dost bulabilmek öyle kolay kolay mümkün olamamaktadır. Maddiyatın ön planda olduğu bir dünya’da dost bulabilmek mümkün gözükmemektedir.
Para hırsı, daha çok kazanma hırsı, zenginlik, maddi şeyler, bizlerin gözlerini öylesine kör eder ki, çoğu zaman en önemli şeyleri unutur ve bir köşede bırakırız.
Zamanımızın çoğunu bu tür şeylerle tüketirken, asıl önemli olan iç huzurumuzu “Ruhun hazinesini” bir köşede unutur gideriz.
Şu hususu hiç aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir. Bu dünya hayatı çok çabuk geçer gider. Ölüm beklenmedik bir anda kapımızı çalıverir. Hayatın kapısı birden ebediyen kapanır.
Öbür tarafa yolculuk başladığında, yaşarken kazandığın servetlerden bir gramını bile götüremezsin.
Bu nedenle yaşarken, aşırı hırsını bir kenara bırakmalısın. Para’ya elbette ihtiyaç var. Ancak, aşırı hırs mutlaka insana zarar verecektir. Sevgi, barış, alçak gönüllülük, samimiyet, çocukların saflığı, şefkat ve masumiyet unutulmamalı.
Sorunlar bitmez. 
Her an yeni bir sorunla karşılaşmak mümkün. 
Ancak, her sorunun mutlaka bir çözüm yolu vardır.
 Mutlaka her  sorunun bir çözüm yolunu bulursunuz.
İnsanın hayatı bir tanedir, ondan ayrıldığında pişmanlık duymamak gerek.
Her geçen dakika senin ömründen bir parça zamanı alıp götürüyor. İleriye doğru akıp giden hayatında hiçbir zaman geriye dönemezsin.
Umutlar yitirilmemeli. 
Üzülmekten çok, yaşamın her anından istifade ederek, hayatı sevmeli ve mutlu olabilmenin yollarını bulmalı insan.
Bırakın aşırı hırsı, bırakın, aşırı kazanmak için başkalarının hakkını yemeyi, bırakın dünyanın malı dünyada kalsın, siz elinizdeki gerçek değerlerin kıymetini bilin. 
Bu size yeter.

3 Kasım 2017 Cuma

İSMET ÖZBAKKAL,ÜLKEMİZDE YAŞANAN OLAYLARA DUYARSIZ KALANLARA SESLENDİ.

DUYARLI VATANDAŞ OLMAK
Yaşayıp gittiğin bu ülkede neler oluyor haberin varmı?
Saat başı haberleri dinliyormusun?
Seni ilgilendiren haber neler?
Ülkemde bu gün şehitler var.
Sen bu olayın neresindesin?
Haberin var mı? Kahrolan insanlarımız acılara yoğrulan aileler ve alakası olmasa bile bayrağını asan,.
Dualar eden.Eli kalem tutan, sosyal medyada paylaşım yapan insanlarımızdan Allah razı olsun.
Ülkemde 1 şehit varsa ülke yastadır.
Hükümet ve kolluk güçlerimiz canla başla çalışırken,size de görevler düşmektedir.
Canla başla çalışmak vatan sevdalısı olmak imandan gelir.
Hiç bir şey olmamış gibi davranmak teröristin ekmeğine yağ sürmektir.
BU TERÖRİSTLERİN HEPSİ BİTECEK
Yoksa sıra size de gelebilir.
Gelin polisimize,askerimize yardımcı olalım.
Mülki amirlerimize yardımcı olalım.
Daha duyarlı olalım.
Şanlı Türk bayrağımızı her yere asalım.
Şehit cenazelerine katılalım.
Gençlerimizi vatan sevgisine yönlendirelim.
BU VATAN BİZİMDİR.                                                                                                                                            Biz ne güzel insandık...Mahallede bir cenaze olsa.ya da bir akrabağımızı kaybetsek üzülür yas tutar hatta TV bile açmazdık. Düğün yaperken komşumuz ölse müzik çalmazdık. Şimdi milletimizin evlatları şehit düşerken. Anadolunun dört bir yanına,al bayraklı taputlar giderken, Kimimiz yemeğimizdeki tuzun,Kimimiz içeceğindeki buzun,Kimimizde altındaki koltuğumuzun,Derdine düşmüşüz..
                                                                

2 Kasım 2017 Perşembe

İSMET ÖZBAKKAL,Hakkari Şemdinli’de şehit olan Vatan Evlatlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağolsun.

Hakkari Şemdinli’de şehit olan Vatan Evlatlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağolsun.
Hakkari Şemdinli’de Şehit olan asker ve korucularımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. VATAN sağ olsun... Terör saldırılarıyla Türkiye'nin terörle mücadelesini zayıflatacağını düşünenler, eninde sonunda hüsrana uğrayacaktır.