9 Ocak 2019 Çarşamba

İSMET ÖZBAKKAL;KIŞ SOHBETİ

KIŞ İYİ BASTIRDI.
BEREKETİYLE BİRLİKTE GELEN KAR YAĞIŞININ ZORLUKLARI VE SOĞUĞU DA YANINDA GETİRDİ.
Ulaşım zorlaştı.Fakir fukara için kış masraf demek.Ama dağlar karını kışın alır.Baharla birlikte eriyen karlar dereleri,gölleri,barajları doldurur.Allah karı eksik etmesin.
Kayseri de kış bir başka olur.Hele Erciyes dağın da kar yoğunluğu dahada çok olur.Yeni yapılan kayak pistleri ve mekanlar çok kolay olan ulaşım kalitesiyle iyi tatil ve piknik yapma yeri.

Kayseri de ve ülkemizin bir çok yerinde kışa özgü yiyecek içecek,giyim kuşamları vardır.
Yöresel bağ üzüm pekmezini tahinle karıştırıp yemek bir numara beslenmedir.Yazdan kurutulan bağ mamulleri siyah üzüm,kaysı,pestil,tut,üzüm kurusu,armut ve elma kurusunu kış gecelerinde cerez diye yeriz. Birde kış yemeği arapaşı çorbası akşamları eş dostla da yenir.
MANTI BAHANE DOSTLUK ŞAHANE deriz.Mantı ve çeşitleri yağ mantısı,puro mantısı,börek aşı gibi hamur işleri vardır.En meşhuru kıymalı yağlama.Kayseri katmeri de çok meşhurdur. Sucuk pastırmayı da yersen hiç üşümezsin.

Giyecekler eskiden çok özeldi.Çorap,bere yani papak,içlik özel yünden örülür giyilirdi.

Günümüzde bağcılık azaldı.Hazıra dönük olduğundan bir çok adetler degişti.Kışda eskiye nispeten hafif geçiyor. Dedelerimiz ve biz çocukluğumuzda kuyruk yağı yerdik.Koyunun kuyruğu eritilir kalan hakırdağı da soğanla karıştırılıp pide yapılırdı.Kalori değerleri çok yüksekti.Şimdi yapılmıyor.Genelde zeytin yağı yeniyor.

ŞÖYLE BİR YARENLİK YAPARSAK; Rahmetli babam Ahmet usta beni alır Erciyes eteklerinde bulunan Kerğah bağımıza giderdik.Kar kış içinde kuyuya kar atardık.İki çeşit kuyumuz vardı.Kar koyduğumuz kuyu derindi ve ortasında büyük yalakası vardı.Karı kuyunun içine basardık hatta bir iki seferde ben içine iple indim karı çiğnedim.Yazın ortasında buz gibi kar suyunu aşırmay la çekip içerdik. O yılar da elektrik olmadığından buz dolabı yoktu.Dağın bitişiğinde olan bağımız dağ gögsündeydi. Dağın dibinde soğukluk dediğimiz inimiz vardı.Her türlü yiyecek içeceği tüm komşuların da yiyeceği bizde dururdu.Bize buzluklu ev derlerdi niyette.
RAHMETLİ MEHMET DEDEM;KIZ ALIRSAN BAĞ GÖGSÜN DEN,BAĞ ALIRSAN DAĞ GÖGSÜN DEN ALIN DERMİŞ.
400 Yıllık bağımız şehir merkezine 7 km olup atla,merkeple rahat gidip gelinirmiş.
Dağda bulunan yelkovan toplanıp ateş yakmada kullanılırdı.Dağdan ağacı vardı.Çok sağlam olurdu kuş lastiğini ondan yapardık.Yani sapanı.Nohut büyüklüğünde olan meyvesi kahverengi olunca yerdik. Badem ağaçlarımız çoktu.İğde ağacıda mevcuttu.Kuş burnu ve muşmulla yetişirdi.10 15 yıl öncesine kadar pekmezi kendimiz yapardık. Salçayı ve turşuyu kendimiz yapardık.Kurutmalık biber,patlıcan,nane yapar salamura bağ üzüm yaprağı konur. Reçeller yapılırdı.Halen bizim evde adetler devam ediyor;Çok şükür..
TABİ VE DOĞAL GIDALARLA BESLENİR.KOMŞULARLA OLAN OLMAYANLA DEĞİŞİR YARDIMLAŞIRDIK. Bağ komşuluğu ve arkadaşlığı da ayrı bir dostluktu.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder