22 Temmuz 2013 Pazartesi

SORULAR, CEVAPLAR VE GÜLTEKİN UYSAL!...

Genel Başkan Gültekin Uysal, gündemdeki soruları cevaplandırdı:
DEMOKRAT PARTİ GENEL BAŞKANI
GÜLTEKİN UYSAL
“PKK’nın Türkiye’yi terk etmek gibi bir niyeti yok..”
“Alandan PKK değil, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Güçleri çekilmektedir. Dağa insan çıkarmak noktasında PKK’nın motivasyonu artmıştır.” 
 “Yeni Anayasayı kısır, partiler arası bir pazarlığa dönüştürdük. Bu pazarlıktan kucaklayıcı, kuşatıcı bir Anayasa’nın çıkmasını beklemiyorum.”
“Mısır’daki olay kesin olarak darbedir. Bu darbe, uzun yıllar sürecek bir iç çatışmanın ayakları olabilir. Batı her zamanki gibi ikiyüzlü tavrını Mısır’da da göstermiştir. Batı, darbeyi tanımlamaktan bile kaçınıyor”
(DP Basın Merkezi -  13 Temmuz 2013) - Genel Başkan Gültekin Uysal, gündemdeki soruları cevaplandırdı. “ PKK’nın Türkiye’yi terk etmek gibi bir niyeti yok..” diyen Uysal, “ Alandan PKK değil, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Güçleri çekilmektedir. Dağa insan çıkarmak noktasında PKK’nın motivasyonu artmıştır.” diye konuştu..
“ Mısır’daki olay kesin olarak darbedir..”
Soru: Mısır’daki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gültekin Uysal: Mısır’daki gelişmeleri üzüntü ve endişeyle izliyoruz. Mısır, bölgenin nirengi noktası olması, hem temsil ettiği medeniyet geleneği, hem de İslam geleneği açısından sahip olduğu avantajlar ve oturduğu dinamikler dolayısıyla önemli bir ülkedir.
Bu açıdan baktığımızda bu darbenin uzun yıllara sari bir şekilde bir iç çatışmanın ayakları olabileceği endişesini taşıyorum. Mısır’daki olay kesinlikle bir darbedir  Bu nedenle demokratik rejimlerden yana olan Türkiye’nin taraf olması gereğini ifade ediyorum.
“Batı her zamanki gibi iki yüzlü tavrını
Mısır’da da göstermiştir.”
Batının her zamanki gibi tutumu Mısır’da da ortaya çıktı. 11 Temmuz 1995’te Saray Bosna’da, Srebrenitsa’da olduğu gibi.. Batı için demokrasi, kendileri için bir haktır. Ama Ortadoğu coğrafyası için müdahale enstrümanına dönüşür. Batı, her zamanki gibi alışageldiğimiz o ikiyüzlü tavrını Mısır’da da göstermiştir. Tanımlamaktan bile imtina eden bir anlayışı Türkiye’nin kabule edebilme imkanı yoktur. 
Türkiye’de, Mısır üzerinden yapılan tartışmaların da sağlıklı bir zeminde ilerlemesi lazım. Mısır meselesini Türkiye’ye yansıtarak iç mesele malzemesi yapmamak lazım. Başta iktidar partisi olmak üzere pek çok aktörün, meseleyi kendi bulunduğu siyasi pozisyonu tahkim etmek adına bir cephanelik olarak kullanma anlayışının dışına çıkarak, hadisenin ne anlama geldiğini, Türkiye’ye ve bölgeye nasıl yansıyabileceğini tartışması gerekir. 
İktidar ve destekçilerinin, Taksim Gezi Parkı olaylarının bir benzeriymiş gibi göstererek meseleyi başka bir noktaya taşımaya çalışmıştır. Türkiye ve Mısır karşılaştırması yaptığımızda birbirine benzer noktaları olmakla beraber, Türkiye’nin bulunduğu pozisyon, sahip olduğu değişim ve modernleşme çizgileri itibariyle çok farklı bir noktadadır. Bunu iyi bilmek lazım. 
“Yeni Anayasayı kısır, partiler arası bir pazarlığa dönüştürdük. Bu pazarlıktan kucaklayıcı, kuşatıcı bir anayasanın çıkmasını beklemiyorum.”
Soru: Yeni Anayasa çalışmalarından umutlu musunuz?
Gültekin Uysal: Anayasa meselesi, kendi kısır kavgalarının, kısır parantezlerinin içerisinde bir kavganın aracı haline getirildi. Başından itibaren buradan olumlu bir sonucun çıkmayacağını Sayın Başbakan, grup yöneticileri, bakanlar, diğer milletvekilleri ifade ediyorlar. Masadan önce kim kalkacak anlayışı içerisinde süreç yürütüldü. Anayasa görüşmelerini kısır, partiler arası bir pazarlığa dönüştürdük maalesef. Bu pazarlıktan da istediğimiz anlamda Türkiye’nin lehine bir kucaklayıcı, kuşatıcı bir anayasanın çıkmasın ben şahsen beklemiyorum. İktidarın özellikle başkanlık sistemi meselesini en öne koymuş olması başlı başına çok büyük problemdir. Türkiye’de temel hak ve hürriyetleri teminat altına alacak, var olan cari siyasal sistemin kapasitesini daha da yukarıya aktaracak bir anayasa lazımdır. Bu açıdan baktığımızda kısa vadede anayasa uzlaşma komisyonundan yine bir şey çıkacağını zannetmiyorum.
“ Dağa insan çıkarmak noktasında PKK’nın motivasyonu arttı”
SORU:  Terörde çözüm sürecinin gidişatı nedir?
Gültekin Uysal: İktidar partisinin belki iyi niyetlerle başlattığı çözüm sürecinin gidişatının nerelere savrulabileceğini, devlet yönetiminde ciddiyetle görmek lazım. PKK’nın bir başka evreye geçmek noktasında barış süreciyle bir eşik olarak değerlendiriyor. Son veriler gösteriyor ki PKK’nın hiç böyle bir alanı terk etmek gibi bir niyeti yoktur. Endişemiz şudur; alandan PKK değil, Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet güçleri çekilmektedir.
İktidar partisinin kendi içinden de bazı milletvekilleri, bazı yöneticiler endişelerini raporlar halinde ortaya koyuyorlar. Dağa insan çıkarmak noktasında PKK’nın motivasyonunun arttığını, bu teşebbüsle beraber bölgeyi adeta etnik siyasete mahkum ettiğimizi, üniversitede çatışan tarafların PKK taraftarı ve Hizbullah taraftarı olduğunu görüyoruz.”
Kaynak ( DP ) 13 Temmuz 2013 Cumartesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder