İSMET ÖZBAKKAL;BİZİ,MEMLEKET MESELESİ İLGİLENDİRİR.!!!

ÖMRÜMÜN BU GÜNÜNE KADAR,BİR ŞEYLER ÖĞRENMEK,ÖĞRETMEK,MEMLEKETİME FAYDALI OLMAK GAYRETİYLE GEÇTİ.
CAHİLLİKLE MÜCADELE ETMEK, İLKEM OLDU.
YAPTIĞIM SPOR,SİYASET,ESNAFLIK,DERNEKÇİLİK VE BİLGİ SEMİNERLERİNE ,SAATLERİMİ HATTA YILLARIMI VERDİM..

İSLAMİYETİN İLK EMRİ OKU OLMUŞTUR.
YÜCE YARATAN BİZLERE HER TÜRLÜ YETENEĞİ VERMİŞ.
Kendimizi geliştirmek,gayret bizlere düşmektedir.
Elbette iyi aile ve varlıklı çevreden gelmek bir kazanç olsa da,.
İmkansızlıklar içerisinden,merdivenleri adım adım tırmanarak başarıyı kazanmış çok insanlar vardır.

Rahmetli babam Ahmet usta,otomobil tamircisiydi.Allah rahmet eylesin,yattığı yer nur olsun.(AHMET ÖZBAKKAL1929-2013)
Kayseri sanat okulunun ilk mezunlarından motor bölümü mezunuymuş.
Kara yolları iş makineleri operatörlüğü ve serbest piyasada.Motor çatlaklarına dikiş atardı.Adı dikişçi Ahmet usta olarak kalmıştı. Yıl 1975 de sabah babam oğlum kalk sanayiye atölyeye gideceğiz Almanya dan Mercedes fabrikasından bir grup mühendis geldi.Film çekimi yapacaklar dedi.
Olay şuydu:1974 yılında Almanya dan gelen gurbetçi,arabasına antifiriz koymadığından motoru çatlar.Çaresi motor dikişçisi Ahmet usta derler.Rahmetli motoru indirip diker tamir eder.Gurbetçi Almanya ya gidince Mercedes fabrikasına gider.Fabrika mühendisleri daha önce hiç motor dikişi görmemiş olduğundan hayret ederler! Nasıl olur,kim yaptı bu tamiratı derler ve bir yıl sonra randevu alarak 1975 yılında atölyemize film ekibiyle gelerek çekim yaptılar. Üç mühendis,iki film çekimcisiydi. Gidince belgesel olarak göstereceğiz dediler.
Mesleğine meraklı Ahmet usta yıllarca hizmet verdi. Köyünün traktörüne,kamyoncuya,tırcı ya hatta kara yollarına,şeker fabrikasının araçlarının motorunu tamir etti.
Ben 10 yaşlarımda atölyeye gider çalışırdım.Çok meraklıydım.
İmkansızlıklar,memleketimize uygulanan ambargolar.Bizleri üretir hale getirmiştir.
Her eşyayı zor edindiğimizden.Her mamüllerin tamiratları yapılırdı. Her mahallede ayakkabı tamircisi,su,elektrik,bisiklet tamircisi vardı.Kap kaçak için bakırın içini kalaylayan kalaycılar vardı.Tabi yazın pekmez kaynatmak için büyük kazanın içi,güğüm,bakır taslar,ekmek kazanı    gibi  su maştafası yani bardağı kalaylanırdı.
Çok az sayıda araba markaları vardı.Amerikan arabaları ve Alman arabaları ağarlıklıydı.
İlk otomobilimiz Anadolu 1966 yılında çıktı. Daha sonra Fiat,.Ford,.Renault markalarıyla tanıştık.
Milletimiz hızla tüketim toplumu haline geldi.
Eskiden garanti belgeleri yoktu.İki adet beyaz eşya olup.Tüketici çok mağdur olurdu.
Bu konuda gümrükbirliğini getiren ve marka ithalatını serbest bırakan.Dönemin başbakanı, sayın Tansu Çilleri selamlıyorum.Ülkemize kalite ve garanti belgesi,teknoloji,kalite standarttı yükselişi sayesinde geldi. Gerçi kartel,Çiller le çok uğraştı.
MİLLETÇE ÇOK ÇALIŞMALIYIZ.DIŞARI BAĞIMLI KALMAMALIYIZ.SİLAHIMIZDAN,TEKNOLOJİK ÜRÜNLERİMİZİ KENDİMİZ ÜRETMELİYİZ. YERLİ MALI KULLANALIM,MUTLAKA..