Avrupa ülkelerinin tamamının, nüfusunun neredeyse yarısı sömürgeleri olan ülke vatandaşlarından oluşmaktadır.
Sömürgelerden "ucuz iş gücü" olarak getirilen insanlar, bulundukları ülkelerle entegre edilmediler; dışlandılar, kenar mahallelerde yaşamak zorunda bırakıldılar.Bu insanlar yüz yıla yakındır vatandaşı oldukları ülkelere karşı kin ve nefretle büyüdüler.
Son yıllarda Avrupa'da ırkçılık hareketleri hızla yayılmakta, ırkçı partiler çoğalmakta ve baş döndürücü hızla yükselmektedir.
Irkçılar tarafından göçmen kökenli vatandaşlara karşı yapılan saldırılarda önemli ölçüde artışlar gözlenmekte, ancak bu saldırılara karşı ciddi tedbirler alınmamaktadır.
Gelecekte yaşayacağımız 30 Yıllık süreçte Avrupa'da yaşanacak olan ırkçı saldırılar toplu katliamlara dönüşecek, büyük kaoslar yaşanacak, büyüyen ve güçlenen Türkiye bu kaosu yönetecek, Avrupa'nın parçalanıp "devletçiklere" ayrılmasını sağlayıp, 150 Yıldır üzerimizde oynanan "böl, parçala, yönet" taktiğini karşı atak olarak kullanıp, dünya hakimiyetine doğru büyük bir adım daha atacaktır.
Bu kaçınılmaz bir sonuçtur...
Özellikle Türkçü kesimin sıkça tekrarlayıp durduğu bir iddia vardır: “
Bu iddia her ne kadar bizi Batı’dan soyutlayan, kendimizi ötekileştiren bir söylem olsa da tarihi açıdan değerlendirildiğinde yanlış bir iddia değildir. Tarihe baktığımızda gerçekten Türk’ün Türk’ten başka dostu olmadığı rahatlıkla görebiliriz. Batı’nın gözünde Türk her zaman savaşılması, yok edilmesi gereken bir düşmandır. Bugün bile Batı’nın Türklere bakışında pek bir değişim yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder