6 Nisan 2018 Cuma

İSMET ÖZBAKKAL;VEREN EL OLMAK.

ALLAH HERKESE ÇOK VERSİN DE.VEREN EL OLMAK GEREKİR.
ADAM BEN NE ALIRIM NEDE VERİRİM DEMİŞ.ÖBÜRÜ BEN ALIRIM DEMİŞ.AMA DİĞER ADAM BEN VERİRİM. YANİ VEREN EL ÜSTÜNDÜR.HELALİNDEN KAZANAN VE MALI MÜLKÜ İMKANI OLAN İNSANLAR.YAŞARKEN ETRAFINDAKİ İHTİYACI OLANLARI GÖRMELİ.

Veren el, alandan (alan elden) üstündür.

Varlıklı olan, bir şey verebileceği, yardımda bulunabileceği için, birine bir şey veren, alandan daha üstündür. Bu üstünlük yaptığı iyilikten ve yardımdan kaynaklanmaktadır. Yardım ve iyiliksever kimseleri herkes sever, sayar.

Bir dilenci yolunu kestiyse söylenme.Demek ki o gün ki rızkı sende.
Biri kapına gelip senden verebileceği bir şey istediğinde,ret etme.
Belki dileği sende.Ağlayana gülüp geçme.Hastaya bakıp geçme.
Belki şifa sende.Sakın BEN diye de kendini bir şey zannetme.
İlahi plan böyle...

Toplum yaşamında herkes aynı gelir düzeyine sahip olmayabilir. Bu bakımdan yoksul olması, geçimini sağlamakta güçlük çekmesi utanılacak bir durum değildir. Asıl utanılacak durum ve davranış, fakir de olsa zengin de olsa çalışmamak, başkalarının sırtından geçinmeye uğraşmak tembellik etmektir.

(Şeytan, malınızı hayra sarf ettirmemek için sizi yoksullukla korkutur, cimri olmanızı ister. Allah ise, [hayra sarfedene] mağfiret, lütuf, bolluk vaad eder.)


Hamalın Veremediği İp ve Küfenin Hesabı Mumsema İPİN HESABI

Bir şehrin en zengini öldüğünde, tellallar sokaklara dökülüp; 
- Ey ahali, diye bağırmışlar. Biliyorsunuz Veli efendi öldü. Bir vasiyeti var. 
Âhiret hayatına alışabilmek için, kendisine bir günlük yardımcı arıyor. Kim ki, 
mezardaki ilk gecesini onunla beraber geçirirse,Veli Efendiye ait servetin yarısı 
kendisine verilecektir. Ey ahali,duyduk duymadık demeyin.... 
Tellalların bütün çabasına rağmen kimse bu parlak, fakat korkulu vasiyete kulak 
vermemiş. Ama sonunda, şehrin en fakir hamallarından birisi çıkmış ortaya. 
Adamcağız bakmış ki, hayatta zaten sırtındaki küfesinden ve ipinden başka bir şey 
yok. O halde "hamal olarak yatıp, ertesi sabah zengin olarak kalkarım" diyerek razı 
olmuş... Genişçe bir mezara,iyice kefenlenen zengini ve yanına hamalı yatırmışlar. Az 
sonra sual melekleri gelmiş.
“İkisi de bize emanet” diye konuşmuşlar. 
“Zengin nasıl olsa kalacak, su hamaldan başlayalım.” Sormuşlar: 
- Dünyada malin mülkün var miydi? 
- Alay etmeyin demiş, hamal. Sırtımdaki küfeden ve ipten başka hiçbir şeyim 
olmadığını siz de bilirsiniz. 
- Peki diye eklemiş melekler, o ipi ne karşılığında aldın. Sonra küfeyi ne iş 
gördün de nasıl elde ettin? 
- Anlatmış hamalcağız. Beş kişinin malini 10 kurusa taşıdım. İkisini yedim, 
sekizini sakladım. Ertesi gün de ayni isleri yaptım. Yemedim içmedim, ucuza taşıdım 
ve bunları aldım. 
Melekler: 
- Çık demişler, çık... Olmadı... Hasan Efendiden aldığın para, hak ettiğinden çok 
düşük. Biz ondan bunun hesabini soracağız. Mehmet Efendiyle de ucuza anlaşmış 
ve ucuza taşımışsın... 
- İyi ama, diye cevaplamış hamal, hak ettiğim parayı isteseydim, bana 
taşıttırmazdı. Taşıttırmayınca da aç kalırdım... 
- O bizim isimiz demiş melekler, nasıl olsa buraya o da gelecek. Biz senin adına 
ona sorarız. 
Melekler, hamalı sıkıştırmaya devam etmiş. 
Söyle bakalım, aldığın paranın kaçını yedin, kaçını sakladın? 
- On kuruş aldı isem, yarısını sakladım. İki kuruş aldı isem, bir kurusunu 
biriktirdim... 
- Çık demiş melekler... Yine olmadı, hem ucuza taşımışsın, hem de gıdandan 
kesmişsin... Yani sen, kendi nefsine zulmetmişsin... Nefsine zulmetmek de günahtır.Ayrıca çocuklarının nafakasından da kesmişsin demişler
Hamalcağız ne cevap vereceğini düşünüp ecel terleri dökerken, sabah olmuş. 
Açılan mezardan yukarıya bir bakmış ki, bütün millet orada... Kadı Efendi ve şehrin 
mehter takımı da kendisini bekliyor. Bir kıyamet ki sormayın. 
“Kutlu olsun” demişler... “Bu gece kimsenin yapamayacağı bir isi başardın ama, 
bak artık zengin oldun.” 
Hamal mezardan çıkar çıkmaz kaçmaya başlamış güç bela durdurmuşlar gel ödülünü al demişler
- Yooo, diye bağırmış hamal. İstemem , sizin olsun... Ben , bir iple küfenin 
hesabini sabaha kadar veremedim, Ya o kadar servetim olsaydı, ne yapardım? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder