DEMOKRAT PARTİ "DP" KAYSERİ İL BAŞKANI İSMET ÖZBAKKAL:
“SİYASİ PARTİLERİN MİSYONU BİTTİ Mİ?..”
16 Nisan günü yapılan “Anayasa değişikliği referandumu”
sonrası, siyasi partilerin milleti, daha açık bir anlatımla iç siyaseti hedef
alan politikaları bir kenara bırakması ve ortamın sakinleşmesi, gerilimin
düşürülmesi ve hayatın normalleşmesi için çaba sarf etmeleri gerekirdi.
Kendilerinden beklenen buydu. Fakat başta ana muhalefet olmak üzere, kimse bu akıl, makul
ve mantık yolunu denemedi. Her zaman olduğu gibi, yine siyasi çekişmeler, kör
dövüşü ve kısır döngü geldi ve siyasetin göbeğine oturdu.
Şimdi millet soruyor:
Siyaset bu mu?
Yoksa partilerin varlık nedeni ortadan kalktı da,
misyonlarımı bitti nedir?
Dikkat edin lütfen. Referanduma taraf olan ve sahada partilerini
temsil eden üyeler dahi bu durumdan rahatsız. Dahası hepsinin kafası karışık,
neredeyse bütün parti üyelerinin siyasete güvenleri sarsılmış durumda. Elbette
bunda kendi partilerinin de suçu var. Zira mevcut partilerde kitlesel eğitim
yok, parti içi demokrasi yok, kimse siyaseti bilgi, bilinç, inanç, kıdem,
ehliyet ve liyakat esasına göre yapmıyor. Öyle ki, çoğu üye kendi “kayıtlı
olduğu” partisinin dava, manâ, hedef ve misyonunu bilmiyor. Geçmişten gelen birçok emanetçi, vesayetçinin temsil ve başkanlıkları işgal
ettiği; Kifayetsiz muhterislerin bir türlü başarısızlıklarını kabul edip,
yapıştıkları makamları bırakmadığı, verilen sözlerin tutulmadığı, vaatlerin
yerine getirilmediği ve adaletin yerini bulmadığı kısır bir dönem inatla
sürdürülüyor.
Bu sistemin içinde halk yok.
Parti üyeleri ve teşkilât yöneticilerinin bir değeri yok.
Yenilen pehlivan güreşe doymuyor, misal; Oy kaybeden,
prestij kaybeden, izzet ve itibar kaybeden ve defalarca kandırılanlar dahi,
inanılmaz bir pişkinlikle yerinde oturuyor.
Şimdi siyasetçilere sorarlar: Ülkem nereye gidiyor? Parti
başkanları neden güven sorunu yaşıyor? Milletle partiler neden kopuk? Milletten
kopan, milleti temsil edemez.
Şimdi bir bakalım: “Ülkenin gerçek gündemi ne?..”
Neden seçimlerden sonra sorular ve sorunlar bitmiyor.
Neden halâ herkeste bir arayış var.
Milleti rahatsız eden yüreklerdeki boşluk
ne?
Artık ülkemizin insanını anlayan, hakikati açıklayan, gerçekleri konuşan,
kederleri dağıtan, kaderci değil, imarcı-inşaatçı, projeci olan yepyeni ve dosdoğru
ümitler veren “orijial ve objektif dünya görüşü olan” hakiki kitle partilerine
ihtiyaç var veya mevcut partilerin acilen kendilerini düzeltip- doğrultarak
böyle olmaları gerekiyor!..
Milletin istediği
ve beklediği bu:
Millet “siyasi parti” denildiğinde aşağıdaki tanımı gündeme getiriyor ve;
“Bir Siyasi Parti: Namuslu, dürüst, demokrat onurlu, soylu
(asil) ve sorumlu insanlar tarafından kurulur, kurumlaştırılır ve "tam bir
eşitlik, adalet, mutlak parti içi demokrasi ve faziletle" yürütülürse
kitle partisi olur. Gerisi (gayrisi) siyaset hane, şirket ve ticarethanedir.
Bize: Din tüccarı, Siyaset simsarı ve Misyon taciri menfurlardan müteşekkil
organize suç örgütleri ile Politik-acı şirketleri, emanetçi, vesayetçi,
hıyanetçi, biatçı, teslimiyetçi mukallitler değil: Halis ve hakiki; parti
gerek,” diyorlar.
Bu ses’e, bu talebe kulak vermek gerek:
Biz. Demokrat Parti olarak: “Ülkemizin ve milletimizin
birlik, beraberlik ve bütünlüğü adına, devleti ve milleti ile barışık; Huzurlu,
istikrarlı ve güvenli bir Türkiye adına: “Kederde, kıvançta, tasada ortak;
Adalet, barış, kardeşlik, huzur içinde ve kucaklaşmış bir toplum” özlemi adına
tüm milletimizi topyekûn kucaklıyoruz.