7 Haziran 2016 Salı

DEMOKRAT PARTİ (DP) GENEL BAŞKANI GÜLTEKİN UYSAL VE İL BAŞKANLARI "BİZDE VARIZ. HEP BİRLİKTE GELİYORUZ..." DEDİLER.

DEMOKRAT PARTİ GENEL BAŞKANI GÜLTEKİN UYSAL: 
“Milletin iradesi ile şehitlerin kanı ile bu vatan bir bütün olarak tutulmuş ise bunun kıymetini hepimizin anlaması gerekir”., “Bu iktidar; şark kurnazlığı ile sanki yapmamış gibi davranarak bugüne kadar pek çok sorumluluğunu taşıdığı meseleden sıyrılmıştır”
(DP Basın Merkezi – 05 Haziran 2016) 
Genel Başkanımız, Kocaeli İl Kongresi’nde konuştu. Türkiye’de milletin gerçek gündemini konuşamayanlara inat, ülkenin gerçek gündemini konuşmaya devam edeceğini söyleyen Uysal, vatanımızın kıymetinin herkesçe anlaşılması gerektiğini ifade etti.
Mevcut İl Başkanı Mustafa Nazlıgül’ün yeniden Kocaeli İl Başkanlığına seçildiği kongrede bir konuşma yapan Genel Başkanımız Gültekin Uysal, şöyle konuştu:
“Ülkenin gerçek gündemini konuşmaya devam edeceğiz”
“Siyasetin her zamankinden zor fikir mücadelesinin alternatif maliyetini her zamankinden daha pahalı olduğu dönemde tüm teşkilatlarımızın önünde saygı ile eğiliyorum.
Memleketimize şöyle baktığımızda pek çok ızdırabı acıyı hep birlikte yaşadığımızı düşünüyorum. Ecdadımızın bize emanet ettiği bu vatan toprağının olması gereken noktalardan başka noktalara çevrildiğine şahit oluyoruz. Türkiye’de milletin gerçek gündemini konuşamayanlara inat bizler, ülkenin gerçek gündemini konuşmaya devam edeceğiz. Bugün maalesef bir yanda demokrasinin askıya alındığı bir ortamda demokratik zemini yeniden ortaya çıkarmak zorundayız. Ülkemizin içinde bin bir sıkıntıyı yaşarken bölgemizde cereyan eden sıkıntı yaşarken bölgemizi uzun süre istikrarsızlığın içinde sürükleyecek bir sürecin de her zamankinden daha fazla derinleştiğini görüyoruz. Böyle bir dönemde içinde bulunduğumuz coğrafyada sınırlar kanla çizilmektedir. Milletin iradesi ile şehitlerin kanı ile bu vatan bir bütün olarak tutulmuş ise bunun kıymetini hepimizin anlaması gerekir.
“Kilis’te gördüğümüz şey;
Suriye politikasını tekrar gözden geçirmek zorunda olduğumuzdur”
10 gün önce Kilis’i ziyaret ettik. Orada gördüğümüz manzarada endişeli gözlerden hissettiğimiz; bulunduğumuz noktada yeniden şuurumuzu kıyama kaldırırcasına bu ülkenin politikasını tekrar gözden geçirmek zorunda olduğumuzdur. Her gün sınırlarımızın içinden füzeler kalkmasına rağmen bu sürdürülemez dış politikayı, birilerinin ahbap çavuş ilişkisi içinde sürdürmeye çalıştığını görüyoruz. Buradan sizlere, bu siyasetin sürdürebilirliğinin olmadığını haykırmak isterim.
“Gelin bu kabahati yeni hükümet vesilesi ile bir önceki başbakanın üzerine yıkın”
Bu iktidar; şark kurnazlığı ile sanki yapmamış gibi davranarak bugüne kadar pek çok sorumluluğunu taşıdığı meseleden sıyrılmıştır. Gelin bir kere de şu şark kurnazlığını şu milletin lehine yapın. Her kabahati birinin sırtına, bağrına asmayın. Gelin bu kabahati yeni hükümet vesilesi ile bir önceki başbakanın üzerine yıkın. Bu politikayı değiştirin aksi takdirde orta ve uzun vadede bu büyük ülkenin milli güvenliğini, milli birlik ve beraberliğini tehlikeye sokacak pek çok gelişmeler ile karşı karşıya kalabiliriz.
“Almanya'ya bile Türkiye'ye husumetini, düşmanlığını kusabilecek bir imkan sunuluyor"
Ama bugün geldiğimiz nokta uluslararası zeminde sabıkası soykırımdan olan, uluslararası hukuk ve siyaset zemininde tescilli bir ülke olarak Almanya'ya bile Türkiye'ye husumetini, düşmanlığını kusabilecek bir imkan sunuluyor. Bunu bu büyük ülkenin hak etmediğine inanıyoruz. Sadece bu coğrafyada değil, Avrupa'nın göbeğinde insanlığın yüzünü kızartacak zulümleri icat edenler, bu aziz milleti, bu büyük milleti, her daim mazlumlara hamilik yapmış bu büyük milleti itham etmeye hakkının olmadığını biliyoruz, söyleyecek sözünün olmadığını biliyoruz.
“Demokrat Parti'yle beraber gelin, bu Türkiye'yi hep beraber şahlandıralım”
Anaların gözü iki çeşme. Dün terör örgütü ile beraber bütün ısrarlarımıza rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti üzerine konulduğu temel prensini yok edercesine bir terör örgütünü bölgenin hamisi haline getirirseniz sonunda bu kadar şehidi bu ülkeye verdirtmek zorunda kalırsınız. Bundan sonra bu yanlışlarınız bedelini Anadolu’nun evlatları, Anadolu’nun iki gözü iki çeşme olan analar babalar ödemesin.
Küreselleşme ikliminde yalnız üreten değil, dünyadan da ülkesine refah transfer eden bir Türkiye'yi yeniden inşa etmeyi hedefliyoruz. Bunu yapabilmemizin yolu bellidir. Türkiye'nin iklim değişikliğine ihtiyacı var. Türkiye'nin yeni bir rotaya ihtiyacı var. Geçmişteki hizmetleriyle, hafızasıyla Türkiye'nin dününü yoktan saymayan, sırtımızı bu büyük tarihe dayayan Demokrat Parti'yle beraber gelin, bu Türkiye'yi hep beraber şahlandıralım.”
Nazlıgül: “Demokrat Parti ayağa kalkarsa Türkiye de ayağa kalkar”
Kongrede açılış konuşmasını yapan Kocaeli İl Başkanımız Mustafa Nazlıgül ise “Biz zor olduğu kadar mukaddes bir göreve talip olduk. Türkiye 1960 yılından bu yana siyasi darbelere maruz kalmıştır. Bu askeri darbelerde bile ülke bu kadar halktan, seçim sisteminden ve anayasadan uzak yönetilmedi. Bir kişinin ağzından çıkan sözün kanun sayıldığı sivil bir darbe dönemi yaşamaktayız. Bu süreçte bizlere büyük görevler düşüyor. Ben Demokrat Parti’yi ayağa kaldırmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Demokrat Parti ayağa kalkarsa Türkiye de o zaman ayağa kalkar. Kongreler partilerin düğünüdür. Düğünümüze katılımınızdan dolayı hepinize teşekkür ederim” dedi.
“Alman Parlamentosu; mesnetsiz, haksız, uluslararası diplomatik temayülleri aşan, AB müzakerelerini yürüten bir ülkeye, Türk milletine, aleni düşmanlık göstergesi olarak bir karar almış bulunuyor. Bu kararı şiddetle reddediyoruz”
***
(DP Basın Merkezi – 03 Haziran 2016) Genel Başkanımız Uysal, İzmir İl Teşkilatı’nı ziyaretinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Uysal, ülkenin içine düştüğü şizofrenik iklimden çıkabilmek için sivil ve demokratik tüm siyasi aktörleri Demokrat Parti’ye davet etti. Genel Başkanımız Gültekin Uysal, Almanya Parlamentosu'nun sözde 'Ermeni soykırımı tasarısı'nı onaylamasını kınadığı açıklamasında şunları kaydetti:
“Umarım Almanya Parlamentosu'nun bu kararı,
AKP iktidarının kademe kademe içine kapanan bir Türkiye görüntüsünü ve ilerleyişini daha da ileriye taşıyacak vesile olmaz”
Alman Parlamentosu; mesnetsiz, haksız, uluslararası diplomatik temayülleri aşan, AB müzakerelerini yürüten bir ülkeye, Türk milletine, aleni düşmanlık göstergesi olarak bir karar almış bulunuyor. Bu kararı şiddetle reddediyoruz. İnsanlığın yüzünü kızartacak soykırımı icra eden Almanya'nın ve Almanların her zaman mazlumlara kapısını, gönüllü açmış Türk milletine söyleyecek sözü yoktur. Umarım Almanya Parlamentosu'nun bu kararı, AKP iktidarının kademe kademe içine kapanan bir Türkiye görüntüsünü ve ilerleyişini daha da ileriye taşıyacak vesile olmaz."
“Yeni hükümetten, Suriye politikasını değiştirmesini bekliyoruz”
Genel Başkanımız, Türkiye'nin inatla ve ısrarla milletimizin tarihi yürüyüşünü devam ettireceğini söyledi. Uysal, şöyle konuştu:
“Demokratik standartlarını yükseltme noktasında hukukun üstünlüğü prensibinin temel hak ve hürriyetlerin bireysel anlamda en geniş ölçekte kullanılması yolundan geriye dönmez. Özellikle Suriye'de iç savaşın başlamasından sonra dört beş yıllık kriz ortamı daha da kaosun derinleşeceği yeni bir boyuta geçmektedir.
“Bir bölgemiz topyekun Rusya, Barzani, PKK ittifakına mahkum edilmiştir”
AKP'nin; Türkiye'nin önceliklerini, dış siyaset geleceğini dışlayan, şahsi, ahbap- çavuş ilişkileriyle, ülkemizin kudret kapasitesini aşan, beraberinde milli güvenliğimizi tehdit eden yanlış dış politik tercihler silsilesinin neticesinde bir bölgemiz topyekun Rusya, Barzani, PKK ittifakına mahkum edilmiştir.
Birkaç gündür gelişen olaylar gösteriyor ki Rakka ve Musul'un IŞİD'ın elinden geri alınması noktasında, bu ittifakın öncülüğünde, bölge yeniden şekillendirilirken ülkenin milli güvenliğini, birliğini, beraberliğini uzun yıllar tehdit edecek kalıcı bir statükonun ortaya çıkmasını endişe ile izlemekteyiz.
Şark kurnazlığı ile bu zamana kadar icrası olduğu pek çok meseleyi, sureti halktan görünerek sorumluluğu ve vebali başkalarının sırtına bırakmak gibi bir alışkanlığı olan AKP iktidarı, umarım ilk kez Türkiye'nin lehine olacak şekilde Suriye politikasının vebalini sabık Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun sırtına bırakarak, bu değiştirilemez Suriye politikasını değiştirerek, tarih şuuru ve akılla şekillendirilmiş bir dış politika bakış açısına erer. Bu yeni kurulan Binali Yıldırım hükümetinin buna vesile olması ümit etmekteyiz.
“Şizofrenik iklim”
 27 Mayıs 1960 darbesi ile parçalanmış Demokrat Parti bloğunu bütün unsurlarıyla beraber yeniden ete kemiğe büründürmek ve ülkenin içine düştüğü şizofrenik iklimden çıkabilmek için demokrasi ortak paydasında sivil ve demokratik aktörleri Demokrat Parti'ye davet ediyoruz.”
Genel Başkanımız Gültekin Uysal, erken seçim ihtimaline de dikkat çekerek, “Türkiye'de siyasetin, kurumların rehin alındığı bir iklimde birtakım siyasi mühendisliklerle, gelecek hayalleri, ihtirasları etrafında şekillenmiş iktidarın erken seçim yapma ihtimali var. Biz hazırız” diye konuştu.
“Elbette adayım”
Uysal, il kongrelerini yapan partimizin yıl sonunda büyük kongre yapacağını ve kendisinin yeniden aday olacağını ifade ederek, “Elbette yeniden aday olacağım. Temel iddiamız şahsi önceliğimiz değil. Sorumluluğumuzun farkındayız. Önyargı ve kompleks duymadan Türkiye'yi nefes alamaz hale geldiği bir zeminde rahatlatacak bir anahtar olabilmek için her türlü tedbiri almak adına bir irademiz var” dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder