DEMOKRAT PARTİ KAYSERİ İL BAŞKANI İSMET ÖZBAKKAL KONUŞTU:
Ülkemiz ve milletimiz, şu anda büyük bir risk, gerilim,
tehdit ve tehlike altındadır.
Ümidimiz, beklentimiz ve halisane temennimiz; Şu anda
içerisinde bulunduğumuz bu zor zamanları, risk, bunalım, gerilim, tehdit ve
tehlikeleri inşâllah ve hayırlısıyla atlatmaktır.
Toplumsal gerilim, ekonomik risk, tehdit ve tehlikeleri def
etmek, atlatmak ve belâdan kurtulmak hak’a, hakikat’e, adalet ve hukuka
sarılmakla; Kul hakkını iade ve yetimlerle helâlaşmakla olur.
Aksi takdirde barış kabil olmadığı gibi; Hakikatte barış,
huzur ve emniyet içinde oldukları halde; Halka, devlete veya hükümete bir takım
ihtilâflar vehmederek, sözde barış aradıklarını iddia ederek anarşi çıkaranlar,
gerçekte vatan haini ve ihanet erbabıdırlar. Zira şu anda ülkemizin asla bir “barış”
sorunu yoktur. Türk milleti hiç kimse ile kavgalı değildir.
Bu nedenle; Özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)
ve Anadolu’da barış arayışı içinde olan veya bu huzur ikliminde barış havarisi
kesilenler; Mutlaka ve kesinlikle dahili ve harici bedhahlardır biline!..
İşte biz, bu bedhahlara, var olan huzur ve düzeni sabote
ederek bozmaya kalkışanlara karşı; Adaleti ikame ve hukuku hakim kılmak, millet
iradesini samimi, gerçek ve dürüst bir demokrasi ile devlete taşımak azim,
irade ve kararlılığı içindeyiz.
Bu nedenle, tarihte olduğu gibi, bu gün de milletin önüne
düştük.
Onun için yollarda, milletin yerlerde sürünen davasını; Hak,
hukuk, adalet ve demokrasi davasını tutup kaldırmak adına varlık irademizi
taçlandırmak adına millet huzurunuzdayız.
Sevdamız Türkiye, sevdamız insan, sevdamız hizmet, sevdamız
millet, insan hakları, adalet, hukuk ve demokrasidir. Bu inançla çıktığımız “halka
hizmet yolunda” aziz millet ve sevgili halkımız dışında sığınacak bir yer
aramadık.
Milletin, hakkaniyet, adalet ve hukukun dışında kendimize
güç aramadık.
Bugün bu büyük ülkeyi pek çok sorunun, ıstırap ve sıkıntının
içerisine düşürenlere rağmen, biz biliyoruz ki zor zamanları geride bırakmış,
bir var olma yok olma çizgisinden çıkarak önüne kaçınılmaz kader olarak koyulan
projeleri yıkmış Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuş bu millet.; Gerekirse bir Milli
Mücadeleyi daha göğüsleyecek ve yine kendi mukadderatını kendi milli iradesi
ile özgürlük ve tam bağımsızlık doğrultusunda belirleyecektir.
İşte o sınav günü 30 Mart'tır.
Milletin ve milletin yüreğindeki, vicdanındaki ADALET’in gücünü
biliyoruz.
Mutlak doğruluk, tam dürüstlük ve fazilet addettiğimiz siyaseti
de milletin sahip olduğu imkân, kaynak ve kapasiteyi ortaya çıkarmak, milletin
geleceği adına değer öğretir hale getirebilmek için yapıyoruz. Yoksa bugün
olduğu gibi bu büyük ülkenin tarihini yok sayarak adeta deli gömlekleri
giydirircesine, bölen parçalayan anlayışların karşısına milletimizin günümüzden
ziyade geleceği üzerine siyaseti kurgulayan, pozitif bir siyasetin sahibi
olarak sizlerin huzurundayız.
O nedenle kimse korkmasın, endişelenmesin.
Demokrat Parti varsa çare de var demektir.
Türkiye'nin, adalet, hakikat, insan hakları ve demokrasi hareketi
olarak, buradan herkesi “Milli Devlet, Mutlak Birlik, Beraberlik ve Bütünlük”,
kesinlikle hakkaniyet, adalet ve evrensel hukuk davasına davet ederken;
Millet iradesinin: İyi, doğru, dürüst, namuslu ve demokrat olanlardan
yana, en hayırlı biçimde inşallah kullanılmasını ve ilâhi adaletin bu
seçimlerde tecelli etmesini istiyoruz…;
Bu vesileyle; Her ne şekil, sebep ve suretle olursa olsun hakikatli
Baba Ocağı ve şefkatli Ana Kucağı DEMOKRAT PARTİ dışında yaban ellere
savrulmuş, itilip kakılmış ve istikametini şaşırmış olanları yuvaya dönmeye davet
ediyoruz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder